Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

Üroloji Uzmanı Op. Dr. Berk Karataş, cinsel yolla bulaşan hastalıklarıyla ilgili genel bir bilgi vererek, nasıl korunmamız gerektiği ve şikayetlerinin neler olduğunu anlattı.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar parazitlerin oluşturduğu uyuz hastalığından, HIV virüsünün oluşturduğu AİDS hastalığına kadar geniş bir yelpazedir.

Neden Önemli?

1- Dünyada 320 milyon kişinin cinsel yolla bulaşan hastalık kaptığı saptanmıştır.
2- Özellikle genç erişkinleri etkilediği için iş gücü kaybı oldukça fazladır. Tedavi masraflarını da ekleyince ekonomik olarak ciddi rakamlar ortaya çıkmaktadır.
3- Korunmasının çok basit olmasının yanında, bazı hastalıkların da tedavisi yoktur.
4- Hastalıkların çoğu hiçbir belirti vermez. Dolayısıyla kişi hasta olduğunu bilmediği için bulaştırma çok fazladır.

Reklam
Reklam

Şüpheli Cinsel İlişki Ne Demek?

6 ay boyunca haftada bir ya da daha fazla beraber olmadığımız her kişi sizin için şüpheli cinsel ilişkidir. Kısacası tanıdığınız bir kişi ile bir gece ilişkiye girmeniz ile hiç tanımadığınız biriyle ilişkiye girmeniz açısından fark yoktur. Her ikisi de şüpheli ilişkidir.

Geçiş Yolu Nasıldır?

Piramitte cinsel ilişki şekillerini verdi. En sık hastalık geçişi olan homoseksüel ilişki yolu ile olduğu ispatlanmıştır. En az hastalık geçişi öpüşme yolu ile olur. AİDS ve Hepatit (sarılık) gibi tedavisi olmayan hastalıklar bu yollardan herhangi birisi ile geçebileceği için bu hastalıklar çok önemlidir. Genital siğil ile cinsel ilişki olmasa da temas yoluyla geçebilmesi açısından önemlidir.

En Sık Görülen Hastalıklar Nelerdir?

Üretrit: (İdrar kesesi ile dışarı arasındaki bağlantıyı sağlayan idrar yolu); halk arasında bel soğukluğu diye bilinen hastalık. En sık görülen hastalıktır. Hastalık vücuda girdikten 4-6 hafta sonra şikayetler görülür. Daha önce böyle bir hastalık geçirenlerde bu süre daha kısa olabilir. Üretradan gelen akıntı (külota sarı-yeşil şeklinde) veya idrar şikayetleri (yanma, sık gitme vb.) görülür. En sık N.Gonore denilen bakteri tarafından oluşturulur. Tanı, akıntı incelemesi ile konulabilir. Antibiyotikler ile tedavi edilir. İlişki esnasında prezervatif kullanmak bu hastalık için koruyucudur.

Reklam
Reklam

Genital Uçuk: HSV adı verilen bir virüs tarafından oluşturulur. Tekrarlayan bir enfeksiyondur. Penis ya da vajende, dudaklarımızda çıkan uçuk gibi lezyonlar ortaya çıkar. Bu lezyonlar ağrılı ve kaşıntılıdır. Çoğu hastalar, şikayetleri olmadan taşıyıcı hale gelirler ve cinsel partnerine bulaştırırlar. Antiviral ilaçlar ile tedavi edilir. Tekrarlama özelliği nedeniyle tekrar, tekrar tedavi edilmesi gerekebilir.

Genital Siğil: Çiftler arasında en çok tartışmaya neden olan bu hastalık, temas yoluyla dahi geçebileceği için çok önemlidir. HPC virüsü tarafından oluşturulur. Kadınlarda rahim ağzı kanserine sebep olabileceği için ayrıca önemlidir. Hastalık birçok kişide hiç belirti vermez. Genital bölgede deriden kabarık, kolay parçalanabilir, yüzeyi karnabahar görünümde lezyonlar olabilir. Çiftlerin birbirinden önceki ilişkilerinden bu hastalığı kapmış olabilirler. Hastalık herhangi bir zamanda aktif hale gelebilir. Bu yüzden çiftlerin birbirlerini suçlamamaları gerekir. Lezyonlar ortaya çıktığında ilaç ya da cerrahi olarak (elektrokoterizasyon, lazer vb. ) tedavi edilebilir.

Reklam
Reklam

Sfilis: Genital bölgede yaralar şeklinde başlayıp tüm vücuda yayılabilen bir hastalıktır. Sfilis tanısı konan kişilerde mutlaka HİV (AİDS) araştırması yapılmalıdır. Erken tanı konulursa tedavisi kolay ve basittir. Tanı geç konulduğunda tedavi imkansız hale gelebilir.

AİDS ve Hepatit (Sarılık): Bu iki hastalık hakkında kitaplar yazılmıştır. Her iki hastalığın bugün için kesin tedavisi bulunmamaktadır ve ne kötü ki bu hastalıklar en sık cinsel yolla bulaşmaktadır. Şüpheli cinsel ilişki sonrasında tanı 3-6 sonra kan testleri ile konulabilir. Her iki hastalıkta yıllarca sessiz kalabilir ve kişiler taşıyıcı olabilir. (Bilmeden başkalarına bulaştırabilirler.) Prezervatif kullanmak hastalık kapma riskini ciddi oranda azaltır.

İnsan bağışıklık yetmezliği virüsü (HIV) nedeniyle insanlarda bağışıklık sisteminin çökmesine neden olan bulaşıcı hastalık. AIDS sözcüğü, İngilizce Acquired Immune Deficiency Syndromu (Edinilmiş bağışıklık Eksikliği Sendromu/EBES) kelimeleri akronimidir. HIV, bağışıklık sistemine yavaş yavaş nüfuz ederek vücudun enfeksiyonlara karşı direncini yok eder ve bireyi çeşitli enfeksiyonlara ve rahatsızlıklara karşı korunmasız hale getirerek sonunda ölüme sebebiyet verir. AIDS, HIV enfeksiyonunun en son aşamasıdır ve bu süreçte ölümcül enfeksiyonlara ve kansere sıklıkla rastlanır. Bilinen AIDS vakaları 1981’de ABD’nin New York ve Kaliforniya eyaletlerinde rapor edildi. AIDS teşhisi konulan ilk şahısların çoğu hastalığı cinsel yolla kapan eşcinsel erkekler ve şırıngaları ortak kullanan damardan alınan uyuşturucu bağımlılarıydı. 1983 yılında Amerikalı ve Fransız araştırmacılar hastalığın nedeninin HIV olduğunu buldular ve 1985’e geldiğinde bu virüsü tespit ederek serolojik kan testleri geliştirildi.

Reklam
Reklam

HIV; kan ve kan ürünlerinin, sperm veya diğer cinsel sıvıların şahıslar arası transferi ile bulaşır. Ayrıca plasenta ya da süt yoluyla hasta anneden bebeğine ulaşır. İnsan bağışıklık yetmezliği virüsü (HIV) öksürükle, hapşırıkla ya da el sıkışmak gibi olağan temaslarla bulaşmaz. Bu virüs oldukça naziktir ve vücut dışında uzun süre yaşayamaz.

Sayılar ile AİDS Hastalığı

Tüm dünyada halen 34 milyon kişi HIV ile yaşıyor. Sahra Altı Afrika olarak adlandırılan, dünyada HIV pozitifin en yoğun görüldüğü ülkelerdeyse HIV ile yaşayanların sayısı 22.4 milyon kişi. Güney Afrika’da 5.7 milyon, Nijerya’da 2.6 milyon, Mozambik’te 2.4 milyon Tanzanya’da 1.4 milyon, Zimbabve ve Zambia’da da 1.3 milyon kişi HIV pozitif.
Afrika’da beş ölümden birinin nedeni AIDS.

Bu sayının 15 milyondan fazlasını kadınlar oluşturuyor. Yılda 2 milyon kişi AIDS nedeniyle yaşamını kaybederken, her yıl 2.7 milyon yeni vaka ortaya çıkıyor. HIV pozitiflerin yüzde 40’ı bu virüsü taşıdığından habersiz. Bugüne kadar AİDS hastalığından 40 milyona yakın kişi öldü.
Türkiye'de AIDS hastası sayısı her geçen yıl giderek artma eğiliminde. Son 10 yıllık tabloya bakıldığında ise artış oranının yüksekliği dikkat çekiyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, 2005’te 292 AIDS hastası tespit edilirken, bu sayı 2015’te 1500'ü geçiyor.

Reklam
Reklam

Yeni AIDS vakasının en çok görüldüğü ülke yüzde 60 oranıyla Rusya.

Korunmak İçin Neler Yapmalı?

Şüpheli cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. İlişki sırasında prezervatif kullanmalıyız ya da kadınlar erkekleri prezervatif kullanmaya zorlamalı. Anal seks gibi hastalık bulaştırma riski yüksek kişilerden uzak durmalıyız. Şüpheli ilişkiden sonra cinsel organınızda anormal cilt lezyonları gördüğünüzde, üretral akıntı var ise derhal doktora başvurmalıyız.

*Op. Dr. Berk Karataş
*\
Üroloji Uzmanı
www.berkkaratas.com
https://www.instagram.com/opdrberkkaratas/
https://www.facebook.com/drberkkaratas/

**