‘Çizmeyi aşmak’ deyiminin anlamı nedir? İşte çizmeyi aşmak deyiminin gerçek hikayesi

Deyimler ve atasözleri ecdadımızdan günümüze kadar ulaşan en kıymetli hazinelerden biridir. Ülkemizin kültür zenginliği ortaya çıkartan bu kalıplaşmış sözlerin ne zaman ve kimin tarafından söylendiği çoğunlukla bilinmez. Pek çoğunuz gündelik hayatınızda bu atasözleri ve deyimleri kullanırsınız. Peki hiç ortaya çıkış hikayesini düşündünüz mü?

Binlerce deyim ve atasözü arasından duruma en uygun olanı bulmak çoğunlukla zorlayıcı olur. Kelime dağarcığı geniş olanlar için ise bu oldukça kolaydır. Kimi zaman bir paragrafı oluşturacak kadar çok cümle kurmanıza neden olan durumlar için atasözleri ve deyimler devreye girer. Aslında kültürel zenginliğin en büyük göstergesi olan söz kalıplarının altında yatan mecaz anlamlar belirlici olur. Hatta bu deyim ve atasözlerinin yabancı dillere birebir çevirmesi bile aynı etkiyi yaratmaz. Peki bu deyim ve atasözleri nasıl ortaya çıktı? İşte sizler için çizmeyi aşmak deyiminin ilginç hikayesini araştırdık.

Reklam
Reklam

Çizmeyi aşmak deyiminin anlamı Türk Dil Kurumu’na göre, “Bilmediği işe, yetkisi dışındaki konuya karışmak” manasına gelir. Bu deyimin ortaya çıkış hikayesi ise Fransa’ya kadar uzanıyor.

19.yüzyılda, Fransız ressamlarından Delacroix Paris’te bir resim sergisi açmıştı. Sergiyi gezenlerden bir kişi, büyükçe bir şövalye tablosunun önünde uzun süre durarak, yakından uzaktan ciddi ciddi seyreder, beğenmediğini belirten bir biçimde de başını sallarmış. Bu durum ilgisini çeken ressam yanına gelerek sormuş; “Bu tablo ile çok ilgilendiğiniz belli oluyor”. Ressam cevap olarak ise adam; “Şövalyenin çizmesindeki körük kıvrımlarında hatalar var.” demiş. Ressam adama bunu nasıl anladığını sormuş. Adam ise; “Ben kunduracıyım, çizme dikerim” demiş.

Bunun üzerine ressam hemen tuvalini ve boyalarını getirerek adamın söylediği biçimde çizmeyi düzeltmiş ve gerçekten daha iyi olduğunu görmekten memnun olarak adama teşekkür etmiş. Fakat adam yine tablonun başından ayrılmadan, bu kez de şövalyenin pantolonunda ve kemerinde de hatalar olduğunu belirtince bu çok bilmişliğe dayanamayan ressam, “Bak dostum demiş, sen kunduracısın, çizmeden yukarı çıkma” demiş. Çizmeden yukarı çıkmak sözü günümüze ise çizmeyi aşmak deyimi olarak ulaşmıştır.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: