Cizre Eğitim Bir Sen, 4+4+4 Sistemine Destek Verdi

Şırnak’ın Cizre ilçesinde Eğitim Bir Sen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın getirmiş olduğu 4+4+4 sistemine destek verdiklerini açıkladı.

Cizre Öğretmenevi'nde bir araya gelen Eğitim Bir Sen üyeleri, 4+4+4 eğitim sistemi ile ilgili bir toplantı yaptı. Eğitim sistemi hakkında katılımcıları bilgilendiren Cizre Eğitim Bir Sen Sekreteri Osman Gökhan Çam, sistemin öğrenciler için çok faydası olduğunu söyledi. Çam, “Bunun yanında 8 yıllık kesintisiz eğitimin asıl hedefi olan imam hatip ortaokulları kapatılmış. Bundan mesleki ortaokullar da etkilenmiştir. Bunun yanında yine imam hatip liselerin önünü kapatabilmek adına katsayı uygulamaları getirilmiş. İlk olarak 8 yıllık kesintisiz eğitimin nasıl uygulamaya hatırlayalım. 1997’de 28 post-modern darbe diye geçen 28 Şubat 1997 günü gerçekleşen Milli Güvenlik Kurulu'nda 18 maddelik bir bildiri yayınlanıyor. Bu bildirinin 3. Maddesi şöyle: '8 yıllık kesintisiz eğitim tüm yurtta uygulamaya başlamalı.' Öneri niteliğinde olan bu madde yaklaşık 5,5 ay sonra vesayetçi anlayışın dayatması sonucu siyasi irade tarafından zorunlu eğitimi kesintisiz 8 yıla çıkaran 4306 sayılı kanun şekline dönüşüyor ve 16 Ağustos 1997 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul ediliyor. Böylelikle 15 yıl sürecek eğitim çöküntümüz resmileşmiş oluyor. Bu 15 yıl boyunca bırakın yerinizde saymayı dünyadaki gelişmeleri de dikkate alacak olursak geriye doğru bir gidişatta olduğumuzu görebilir. Bunun nedeni de 8 yıllık kesintisiz eğitimin zararlarına bakabiliriz. 8 yıllık kesintisiz eğitimin zararlarını en belirgini ortaya çıkardığı ürünlerdir. Yani bu sistemden mezun olan öğrencilere şöyle bir baktığımızda sistemin zararlarını tek tek sayabiliriz. Bu sistem vesayetçi anlayışın bir ürünü olduğundan temel hedefi tek tip vatandaş yetiştirmekti. Öğrenci altı yaşında girdiği sistemden 15-16 yaşında mezun olduğunda 8 yıl boyunca aynı değerler eğitimini almış, aynı eğitim programına dahil olmuş, aynı kıyafeti giymiş, aynı düşünceye zorlamıştır. Öğrencilere alternatif farklı eğitim programları sunulmamış. Tek tip dayatmaca bir eğitim programı benimsenmiştir.” diye konuştu.

“8 YILLIK EĞİTİMİN ASIL HEDEFİ İMAM HATİP ORTAOKULLARI KAPATMAKTI”

Osman Çam, 8 yıllık kesintisiz eğitimin asıl hedefinin imam hatip ortaokullarının kapatmak olduğunu kaydederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bundan mesleki ortaokullar da etkilenmiştir. Bunun yanında yine imam hatip liselerin önünü kapatabilmek adına katsayı uygulamaları getirilmiş. Dolayısıyla mesleki liselerin önü de kapatılmıştır. Bunun sonucunda meslek liselerine olan ilgi azalmış. Meslek liselerinde okullaşma oranı yüzde 30’ların altına düşmüştür. Yine bunun sonucunda çıraklık yaşı 18’lere kadar yükselmiş, ülkemizde kalifiye eleman ve özellikle ara eleman ihtiyacı maalesef karşılanmamıştır. Pedagojik açısından baktığımızda ise eğitimimizin aldığı zararı çok daha vahim olduğunu görüyoruz. 8 yıllık kesintisiz eğitimde çocukların psikolojik gelişmeleri neredeyse yok sayılmıştır. Başka bir açıdan baktığımızda 8 yıllık kesintisiz eğitimin başka bir ürünü olan YİBO’larda yaşanan rezaletler birçoğumuz tarafından malum. Bunun yanında bu okullarda okuyan çocukların tam da en ihtiyaç duydukları zamanda anne şefkatinden yoksun durumda bırakılmaları yine bu sistemin bir dayatmasıdır. Bazı çevreler yeni sistemdeki dini içerikli derslerden rahatsız olduklarını ve hatta edep sınırlarını aşarak bu derslerin ülkemizi geriye götüreceğinden şikayet etmekteler. Bu arkadaşların tamamını akla ve izana davet ediyorum. Hiçbir din yoktur ki insanları doğruluğa, iyiliğe, güzelliğe sevk etmesin. Müslümanlık, Hristiyanlık, Musevilik hatta ilahi olmayan dinlerde bile temel amaç her zaman ideal insan yetiştirme olmuştur. Bu durumda ikinci kademeden itibaren seçimlik ders olarak sunulacak Siyer ve Kur'an-ı Kerim derslerinin faydaları eğitim süresinde muhakkak çıkacaktır.”

“BU SİSTEMLE KENDİNİ TANIYAN BİREYLER YETİŞECEK”

Osman Gökhan Çam şöyle dedi: “Sistemin en çok takdir toplayan tarafı ise ilkokuldan sonra bireylere geleceği noktasında seçme özgürlüğü tanıması. Aile ve birey ilkokuldan sonra dilediği programı seçerek kendi geleceği hakkında karar verme sorumluluğunu üstlenecek, bundan çok daha iyi olan ise eğitim süreci içerisinde birçok alternatif programlar olacağından birey bu süreç içinde dilediği programa geçerek kendi kararlarının sorumluluğunu üstlenebilecek. Böylelikle kararların sorumluluğunu üstlenen, kendi becerilerinin farkında olan ve kendini tanıyan bir nesil yetişmiş olacak. Lise zorunlu hale gelmiş olmasına rağmen dileyen öğrencilerin liseyi açık öğretim veya uzaktan eğitim yoluyla tamamlamaları imkanı sağlanacak. Bu da yeni eğitim sisteminin getirmiş olduğu başka bir özgürlük.”

Osman Çam, tüm okullarda sınıf mevcutlarının 24 olarak belirlenmesini, ilkokulların ders saatlerinin 30, ortaokullarda 35, liselerde ise 40 dakika olmasını önerdiklerini sözlerine ekledi.