Şırnak'ın Cizre ilçesinde faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşu (STK) temsilci ve üyeleri Suriye’de devam eden iç savaşta sivil vatandaşlara yönelik yapılan işkence ve katliamları kınadı.Cizre Memur-Sen, Genç Memur-Sen, Eğitim Bir-Sen, Sağlık-Sen, Diyanet-Sen temsilci ve üyelerinden oluşan kalabalık, Suriye’de sivil insanlara yönelik yapılan işkence ve katliam olaylarını kınamak amacıyla Sanat Sokağı'nda toplandı. Genç Memur-Sen İlçe Temsilcisi Osman Gökhan Çam, Suriye’de sivil insanlara yönelik yapılanların kabul edilemez olduğunu söyledi. Çam, “Son olarak basında çıkan fotoğraflarla birlikte çatlamış durumdaki sabır taşımız paramparça hale gelmiştir. Tüm bunların yanında dünyanın bu fotoğraflara karşı ilgisiz ve umursamaz tavrı Müslüman coğrafyasındaki kardeş katlinden ne kadar zevk aldıklarının aşikar delilidir. Bu insan dışı davranışlara sessiz kalamayız. Yapılan işkencelerin acılarını içimizde yaşıyoruz, yapılanları şiddetle ve nefretle lanetliyoruz. Zalim Baas rejimi ve onun diktatör lideri katil Esed'in halka karşı yaptığı katliamlar bitmiyor. Devam eden bu çatışmalarda yüz binlerce insan hayatını kaybetmiş, milyonlarca insan yaralanmış ve yine milyonlarca insan mülteci durumuna düşmüştür. Bu vahşeti gerçekleştiren ve hala devam ettiren anlayışı şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz" dedi.Basına yansıtılan fotoğrafların, Suriye'deki katliamların boyutunu gözler önüne serdiğini dile getiren Çam, açıklamalarını şöyle sürdürdü:”Kardeşlerimizin yaşadığı işkenceyi ve bu işkence altında yapılan katliama şahit olmaktayız. Bu katliamları ne insanlık ne inançlar ne de vicdanlar kabul edemez. Eğer bizim dinimiz, kitabımız, kıblemiz bir ise ve bizler din kardeşi isek, bizim kardeşlerimizin yanı başımızda katliamlarına, işkencelerine ve bu sefaletlerine karşı nasıl seyirci kalabiliriz? Kardeşlerimizin acısına nasıl sesiz kalabiliriz? Bu bir diken değil ki günde yüzlerce kardeşimiz işkence altında can veriyor. Onlar açlıkla imtihan olurken nasıl bizler yiyebiliyoruz. Elimizden ne geliyorsa yapalım, dua edelim, acılarını yüreğimizde hissedelim. Batılı insan hakları kuruluşu ve Birleşmiş Milletler gibi kurumlardan ses yok. Diktatör Beşar Esed, kimyasal silah kullanana kadar batı ülkelerinden hiç bir ses çıkmadı. Kimyasal silah kullanmadan öldürmeye devam edilsin mi deniliyor. Burada bir medeniyet mücadelesi olduğunu görmemiz lazım. Batı medeniyeti öldürmeyi geçim kaynağı ediniyor. Her seferinde dünyanın demokrasi havariliğine soyunan batı yaşananları sadece seyrediyor. Bugün sadece Suriye için değil, mazlum ve mağdur kim varsa ona yardım elinin uzanması için çok daha güçlü bir şekilde haykırmamız gerekiyor. Bizim medeniyetimiz yaşatmayı esas alan bir medeniyettir. Hemen yanı başımızda her gece aç uyuyan, soğuktan donarak hayatını kaybeden insanlar varken; yaşananlara seyirci kalmamız ve susmamız doğru değildir. Çocuklar uyurken susmalıyız ama öldürülürken asla susmamalıyız".Suriye’deki iç savaştan kaçıp ailesi ile birlikte Türkiye’ye sığınan ve basın açıklamasına katılan Suriye vatandaşı Muhammed Hayrettin Süleyman, savaştan, Esad zulmünden ve katliamından kurtulmak için Şam’dan kaçarak Cizre'ye yerleştiğini söyledi. Süleyman, "İnsanlar artık orada savaştan değil, açlıktan ölmeye başladı. Millet savaştan dolayı dışarı çıkamıyor, dışarı çıkamadıkları için yiyecek ve temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Durum böyle olunca insanlar artık açlıktan ölmeye başlıyor" diye konuştu. (AY-AKK-ÖZ-Y)
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz