Güvenlik konferansına katıldığı Bahreyn'de, Dışişleri Bakanı Şeyh Halid bin Ahmed El Halife ile ortak basın toplantısı düzenleyen Clinton, gizli yazışmalardaki birçok ifadenin bağlamları dışına çıkarıldığını kaydetti.
-ORTADOĞU BARIŞI-
Ortadoğu barış sürecine de değinen Clinton, Filistin'in, İsrail ile müzakerelerin çöktüğü yönündeki değerlendirmesine rağmen, ülkesinin Ortadoğu barış görüşmelerini yeniden başlatmaya çalıştığını söyledi.
Clinton, ''ABD, tarafların nihai çözüme doğru müzakerede bulunmalarını sağlayacak koşulları oluşturmak için yoğun bir şekilde çalışıyor'' dedi.
Bakan Clinton ayrıca, hem İran'ın hem de Kuzey Kore'nin, dünyada barış ve istikrarı tehdit eden yasadışı nükleer programı elde etmeye çalışmalarının, bölgesel silah yarışını ateşleyebileceğini kaydetti.
''Karşı çıktığımız şey, komşularını tehdit ve korkutma için kullanılabilecek nükleer silahları elde etmeye çalışmaları'' diyen Clinton, ''Bu silah yarışını ateşleyecektir'' diye konuştu.
Hillary Clinton, İran'ın nükleer programı konusunda ABD'nin endişesinin, İran'ın komşuları tarafından da paylaşıldığını ifade etti.
-''52 MİLYON DOLAR NAKİT PARAYLA DUBAİ'YE İNDİ"
Wikileaks internet sitesinde yayımlanan belgelerin birinde, ABD'nin Afganistan Büyükelçisi, Afganistan Devlet Başkan Yardımcısının başkent Kabil'den aldığı 52 milyon dolar nakit parayla Dubai'ye indiğini ileri sürülüyor.
ABD'nin Kabil Büyükelçisi Karl Eikenberry, Dışişleri Bakanlığına gönderdiği telgrafta, Afganistan'dan dışarı servet çıkışının yaygın bir durum olduğunu ve ABD'nin bunu durdurmaya gücünün yetmediğini itiraf ediyor.
Eikenberry, diplomatik kaynaklara göre, bu şaşırtıcı olaylardan birinin 2009 yılının ekim ayında Dubai'de meydana geldiğini belirterek, Devlet Başkan Yardımcısı Ahmed Ziya Mesud'un 52 milyon dolar nakit parayla indiği Dubai havaalanında durdurulduğunu ve sorgulandığını belirtiyor.
Büyükelçi, Afganistan'da Sovyetler Birliği askerlerine karşı direnişin efsane lideri Ahmed Şah Mesud'un küçük kardeşi olan Ziya Mesud'un, Amerikan ve Birleşik Arap Emirlikleri yetkilileri tarafından kara para aklanmasını durdurmak için gözaltına alındığını, ancak Afganistan Devlet Başkanı yardımcısının, paranın nereden geldiğini açıklamadan gitmesine izin verildiğini ifade ediyor.
Eikenberry, büyük miktarlarda paranın haftalık, aylık ve yıllık olarak Afganistan'a geldiğini ve ülke dışına gittiğini, 20 Ağustos 2009'daki devlet başkanlığı seçiminden önce bankacılık sisteminden 600 milyon doların çekildiğinin rapor edildiğini, son aylarda 200 milyon doların daha çekildiğini kaydetti.
Kuryeler, paranın genellikle Pamir Havayolları uçakları tarafından taşındığını bildiriyor. Pamir Havayollarının ortakları arasında Kabil Bank, Devlet Başkanı Hamid Karzai'nin kardeşi Mahmud Karzai, Tacik savaş ağası Muhammed Fehim de bulunuyor.
Büyükelçilik telgrafında, dışarı çıkarılan paraların sahipleri olarak, uyuşturucu kaçakçıları, rüşvet alan yetkililer ile yasal yollardan para kazanan, ancak parasını Afganistan'da tutmanın faydası olmadığını düşünen iş sahipleri gösteriliyor.
-"İNGİLİZ ASKERLERİ HELMAND'DA İŞLERİ BERBAT ETTİ"
Wikileaks'in yayımladığı ve Guardian gazetesinin yer verdiği son ABD Dışişleri Bakanlığı belgelerinde, İngiltere'nin Afganistan'daki askeri operasyonları sert bir dille eleştirildi.
Belgelerde, ABD ve Afganistan yetkililerinin, İngiliz güçlerinin Helmand vilayetinde tek başlarına güvenliği sağlayamadıklarına inandıkları ortaya çıktı.
Belgede, Afganistan'daki NATO güçlerinin komutanı Amerikalı General Dan MacNeil'in, 2007'de İngilizlerin Helmand'da işleri "berbat ettiğini" söylediği yazıyor.
Bir başka belgede de eski Afganistan Dışişleri Bakanı Rengin Dadfar Spanta, İngiliz güçlerinin Afganistan'da Amerikan askerleri kadar aktif şekilde savaşmaya hazır olmadıklarını söylediği belirtiliyor.
2001 yılından bu yana Afganistan'da 345 İngiliz askeri hayatını kaybetti.
-ABD'NİN KIBRIS ÜZERİNDEN GİZLİ CASUS UÇUŞLARI-
Bu arada, Guardian bugün ilk sayfasında, belgelere göre, ABD'nin İngiltere'nin protestolarına aldırmayıp Kıbrıs üzerinden casus uçuşlarını sürdürdüğünü kaydetti. Gazete bu uçuşların, Lübnan'daki Hizbullah'ın yerini tespit etmeye yönelik olduğunu ve militanların izlerinin sürülmesi amacıyla toplanan istihbarat bilgilerinin Lübnanlı yetkililere de verildiğini bildirdi.
Belgelerde, ABD'nin Kıbrıs'taki İngiliz üslerinden Akrotiri'yi, gizli casus uçuşları için kullandığı kaydedildi. Gazete yine belgelere göre, ABD hükümetinin bu uçuşlardan elde ettiği istihbaratı, Lübnan ve Türkiye hükümetlerine aktardığının anlaşıldığını da bildirdi.
Guardian belgelere göre, ABD'nin Türkiye ve Irak'ın kuzeyinde topladığı istihbarat bilgilerini gizlice Türk yetkililerine verdiğinin ve bu bilgilerin "Higland Warrior" kod adlı bir operasyonda kullanıldığının ortaya çıktığını da kaydetti.
Gazete belgelerde, İngiltere'nin toplanan istihbaratın başka ülkelerle paylaşımı konusunda endişe duyduğunun ortaya çıktığını ve İngiltere Savunma Bakanlığı'nın Terörle Mücadele Birimi Başkanı Will Jessett'in, Amerikalı yetkililere gönderdiği mektupta, "İngiliz üslerinin Lübnan ya da Türkiye hükümetleri adına gizli ya da faaliyetleri muhtemelen tartışmalı eylemlerde kullanılmasına" yönelik bir uyarıda bulunduğunu bildirdi.
AA