Clinton Trump'a karşı: Yarış şimdi başlıyor

ABD'de başkanlık yarışında karşı karşıya gelecek isimler belli olmaya başladı. Donald Trump Cumhuriyetçilerin adayı. Clinton ise açık farkla önde gidiyor. BBC Kuzey Amerika muhabiri Anthony Zurcher, Trump-Clinton yarışının nasıl geçebileceğini yazdı.

Emlak zengini milyarder iş adamı Donald Trump en yakın rakibi Texas senatörü Ted Cruz'un babasını, eski başkan John F. Kennedy'nin suikastinde parmağı olmakla suçladı.

Cruz ise Trump için ahlâksız, patalojik yalancı ve zampara dedi. Ama şimdi toz duman yatışıp Indiana'daki ön seçimler sonuçlanınca, Trump en ciddi rakibini kesin yenilgiye uğratmış durumda.

Trump artık Kasım ayındaki genel seçimlerin hazırlığına başlıyor. Demokrat başkan adaylarından Hillary Clinton ise Indiana'da kaybetmesine karşın kendisini hiç de alışılmadık bir Cumhuriyetçi rakibe karşı hazırlamak durumunda.

Reklam
Reklam

Eğer bugüne kadar Cumhurtiyetçiler ve Demokratların başkanlık ön seçimlerini göz kamaştırıcı bulduysanız hazır olun. Asıl gösteri yeni başlıyor.

Trump'ın başkan adaylığı pek çoğuna göre hayaldi. Ancak artık Trump resmen Cumhuriyetçilerin adayı. Ancak Cumhuriyetçi başkan adaylığına giden yolun zorlu olduğu düşünülüyorsa, genel seçimlerin yanında solda sıfır kalır.

ABD'de seçmenin Cumhuriyetçi adaylara karşı zaten bir önyargısı var. Demokratları destekleyen eyaletlerin sayısı da daha fazla. Bir de buna Trump'ın kadın seçmenler ile Latin Amerika asıllılar arasındaki kötü şöhreti eklenince sanki duvara toslayacakmış gibi duruyor. Trump'ın Florida gibi eyaletlerde kazanması son derece zor.

Trump zengin; ama ne kadar?

Nevada, Colorado ve Virginia gibi eyaletlerin ne yapacağı belli olmuyor ve Trump'ın buralarda ibreyi kendisine çevirmesi kolay olmayacak.

Bir de finansman konusu var tabii. Evet Trump zengin. Ama koca bir başkanlık seçim kampanyasını tek başına finanse edebilecek kadar da değil. Seçim kampanyasına finansal destek çekmek için çok iyi bir bağış ağı oluşturması gerek. Trump'ın şu an böyle bir imkânı yok gibi gözüküyor.

Reklam
Reklam

Peki desteği arkasına alabilir mi? Belki. Bunun için Cumhuriyetçilere sırtını dayaması gerek. Cumhuriyetçiler demişken; Her ne kadar Reince Priebus gibi partinin önde gelen isimleri yeni başkan adaylarına karşı duruşlarını yumuşatmaya başlasa da 'Trump ile asla' cephesi bir anda ortadan kaybolmayacaktır.

Trump'ı Cumhuriyetçileri rehin almakla suçlayan partililer bir dönüm noktasına geldi. 'Önce parti' diyerek Trump'ın arkasında mı duracaklar? Ya da eski başkan adaylarından John McCain'in yaptığı gibi Clinton'a mı destek verecekler?

Trump'ın söylemleri geleneksel olarak Cumhuriyetçilere oy vermeyen çalışan mavi yakalı kesimi çekebilir. Asıl soru çekeceği yeni oylar, kayıpları telafi edebilecek mi?

Clinton cephesi daha şimdiden Trump'ın düşüncesiz tavırlarını ve gece geç saatlerde gönderdiği Twitter mesajlarını eleştirmeye başladı. Clinton kampı, Trump'ı ne yapacağı belli olmayan ve tehlikeli bir başkan adayı olarak resmetmeye çalışacak.

Clinton'ın seçim kampanyasını yürüten isimlerden John Podesta, "Trump kutuplaştırıcı bir kişi olduğunu ve ülkeyi yönetecek soğuk kanlılığa sahip olmadığını defalarca gösterdi. Bu kadar hassas şartlar altında Trump ABD'nin göze alabileceği bir risk değil" diyordu. Bu ve benzeri demeçleri defalarca duymaya hazır olun.

Reklam
Reklam

Daha yeni Indiana ön seçimlerini kaybetmişken Clinton'ın başkanlık yarışından bahsetmek biraz garip olsa da delege aritmetiği ortada. Kalan ön seçimlerin sadece 3'te 1'ini kazansa dahi Clinton Demokratların başkan adayı olacak.

2008'de denemiş ve başaramamıştı. Şimdiyse başkanlığa bir adım daha yakınlaşmak üzere. Ama Clinton son 8 yıldır Demokrat başkan adayı hayalleri kurmuş olsa da, bugün karşısına çıkan rakibin mizacını tahmin dahi edemezdi.

Trump, eski Dışişleri Bakanı Clinton için öngörülemez bir rakip olacak. Cumhuriyetçilerin ön seçimlerinde görüldüğü gibi Trump'ın hiçbir kırmızı çizgisi yok. Rakiplere karşı her türlü saldırı da meşru.

Trump Washington Post'a verdiği röportajda Clinton için, "Gelecek için vizyonundansa geçmişte yaptıkları daha düşündürücü. Açık konuşmak gerekirse sorunlu bir geçmişi var" diyordu.

Trump o röportajdan bir gün önce Clintonlar hakkında yazdığı sansasyonel kitaplarla tanınan gazeteci Edward Klein ile öğle yemeği yiyordu. Büyük ihtimalle de sohbet sırasında not tutuyordu.

Reklam
Reklam

Sanders etkisi

Bir de Clinton'ın rakibi Vermont senatörü Bernie Sanders'ın yarattığı etki var. Sanders, beklenmedik bir şekilde uzun süre Clinton'a karşı yarışta tutunmaya devam etti. Sanders'ın Clinton'ın altına imza attığı ticaret anlaşmalarına yönelik söylemleri seçmen nezdinde etki yarattı.

Sanders'ı destekleyenler genel seçimlerde Clinton'ın arkasında yer alacak mı? Yoksa sandığa gitmemeyi tercih edebilirler mi? Peki ya orta batıdaki mavi yakalı Sanders desteçileri bir anda Trump'a yönelebilir mi?

Trump'a karşı oyun planı zor

Trump Indiana ön seçimlerinin ardından yaptığı zafer konuşmasında yavaş yavaş genel seçim ısınma turlarına da başladı.

Trump konuşmasında Clinton'ın kömür anlaşmalarına verdiği desteği hatırlatıp Pennsylvania ve Ohio gibi yerlerde nasıl işsizliğin yükselmesine yol açtığını uzun uzun anlattı. Eğer Trump orta batı eyaletlerini yanına çekerse, bir şansı olabilir.

Bir Demokratın Trump gibi bir Cumhuriyetçiye karşı nasıl bir strateji uygulayabileceği konusunda herhangi bir emsal yok. Trump, göçmen politikası gibi bazı alanlarda aşırı sağcı olabilirken, ticaret gibi konularda solcu bir söylem benimseyebiliyor. Trump'a karşı mücadele bir yandan kıvrak zeka ve yaratıcılık gerektirecek.

Reklam
Reklam

Bu meziyetler kimi zaman aşırı ihtiyatlı olmakla eleştirilen Clinton'da şu ana kadar pek görülmedi.