Clinton'un açıklamaları gündeme bomba gibi düştü! Trump'a flaş suçlama

ABD'nin eski Dışişleri Bakanı ve 2016 Başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti'nin adayı Hillary Clinton, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin, "Kaşıkçı öldürülürken konsoloslukta olanların örtbas edilmesinin bir parçası olan bir başkanımız (Donald Trump) var" dedi. Öte yandan ABD yönetiminin Senatoya yaptığı Yemen ve Cemal Kaşıkçı sunumuna katılan ABD'li Senatör Demokrat Jeanne Shaheen, "Kaşıkçı cinayetinin talimatını Suudi Veliaht Prens'in verdiğine inanıyorum." dedi.

Clinton, eşi eski ABD Başkanı Bill Clinton ile Kanada'nın Toronto kentinde yaptıkları konuşmada, ABD Başkanı Trump'a yüklendi.

Hillary Clinton, Trump'ın Cemal Kaşıkçı cinayetindeki tavrına değinerek, "Kaşıkçı öldürülürken konsoloslukta olanların örtbas edilmesinin bir parçası olan bir başkanımız var." değerlendirmesinde bulundu.

ABD Başkanı Trump'ın Kaşıkçı konusunda Suudi Arabistan ile karşı karşıya gelmekten çekindiğini belirten Clinton, "Bu durum, ABD'nin iş sözleşmeleriyle ilgili değil, kendi kişisel bağlantıları ile ilgili. Hem Başkan hem de damadı Jared Kushner'ın aileleri ve şirketlerinin Suudi Arabistan Krallığı ile ne kadar ticari çıkarı olduğunu bilmiyoruz." diye konuştu.

Reklam
Reklam

"TALİMATI PRENS'İN VERDİĞİNE İNANIYORUM"

Öte yandan ABD yönetiminin Senatoya yaptığı Yemen ve Cemal Kaşıkçı sunumuna katılan ABD'li Senatör Demokrat Jeanne Shaheen, "Kaşıkçı cinayetinin talimatını Suudi Veliaht Prens'in verdiğine inanıyorum." değerlendirmesini yaptı.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Savunma Bakanı James Mattis tarafından Senatoda yapılan bilgilendirme toplantısının ardından Amerikan CNN kanalına konuşan Shaheen, Pompeo ve Mattis'ten duyduklarından tatmin olmadığını söyledi.

Söz konusu oturumun ardından Kaşıkçı cinayeti hakkındaki güncel yorumu sorulan senatör, "Kaşıkçı cinayetinin talimatını Suudi Veliaht Prens'in verdiğine inanıyorum." diye konuştu.

Shaheen ayrıca, güvendiği bir kaynağın, Kaşıkçı cinayetine ait olduğunu iddia ettiği bir videoyu internette izlediğini söylediğini, ancak söz konusu videonun gerçek olup olmadığını bilmediğini kaydetti.

RYAN'DAN "AHLAKİ TUTARLILIK" VURGUSU

Öte yandan Cumhuriyetçilerin önemli isimlerinden Temsilciler Meclisi Başkanı Paul Ryan, Pompeo-Mattis oturumunun ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Reklam
Reklam

Ryan, "Realpolitik çok önemlidir fakat ahlaki bir tutarlılık ve faillerin sorumlu tutulması durumunda realpolitik işe yarar." şeklinde konuştu.
ABD'nin değerlerini koruyarak Kaşıkçı cinayeti sürecini ele alması gerektiğine vurgu yapan Ryan, bunu yaparak da Amerikan çıkarlarının korunabileceğini söyledi.

Diğer yandan Cumhuriyetçilerin bir diğer önemli ismi Cumhuriyetçi Lindsey Graham de söz konusu oturumun ardından bazı değerlendirmeler yaptı.

"CIA'DEN BİR ŞEYLER DUYANA KADAR HİÇBİR ŞEY YAPMAYACAĞIM"

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü Gina Haspel'in oturuma katılmamasını sert sözlerle eleştiren Graham, Haspel'in katılmadığı oturumun "yetersiz" olduğunu kaydederek, "CIA'den (Kaşıkçı cinayetiyle ilgili) bir şeyler duyana kadar hiçbir şey yapmayacağım." dedi.

Senatodaki tüm önemli oturumlarda oy kullanmama yolunu seçebileceğini aktaran Graham, Kaşıkçı cinayetine ilişkin CIA Direktörü Haspel'in senatörleri bilgilendirmesi gerektiğini dile getirdi.

Pompeo ile Mattis, sabah saatlerinde Yemen ve Kaşıkçı konusunda Senatoya kapalı oturumda bir brifing vermiş, brifinge CIA Direktörü Haspel'in katılmaması senatörlerin eleştirilerine neden olmuştu.

Reklam
Reklam

Oturumun ardından ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, "Kongredeki brifing esnasında CIA'in cinayete ilişkin yazdığı tüm raporları okudum ve raporlarda talimatın Veliaht Prens tarafından verildiğini gösteren direkt bir ifade yok" açıklamasını yapmıştı. Demokrat Senatör Richard Durbin ise basın mensuplarına, "Böyle hassas bir konuda ülkenin istihbarat kurumunun başkanıyla görüşmemiz engellendi." değerlendirmesinde bulunmuştu.

KAŞIKÇI CİNAYETİ VE TRUMP

Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda Suudi Arabistan'dan gelen bir grup tarafından öldürüldüğünün ortaya çıkmasının ardından ABD-Suudi Arabistan ilişkileri yeniden mercek altına alınmıştı.
Trump ise bir taraftan Suudi Arabistan'a yaptırım uygulanabileceğini dile getirirken diğer taraftan ikili ilişkileri bozmak istemediği sinyalini vermişti. Trump, bu süreçte Suudi Arabistan'a 110 milyar dolarlık silah satışını ve bu ülkenin ABD'ye yatırımlarını savunmuştu.

Trump'ın damadı Kushner ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın yakınlığı da sık sık eleştiri konusu oluyor. (AA)

Reklam
Reklam