CMUK'taki herşey batıda da var

ANKARA (İHA) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Getirdiğimiz bu ceza yasasında, batıda uygulaması olmayan hiçbir hükmü, batıda hiçbir uygulaması olmayan hiçir kavramı, batıda uygulaması olmayan hiçir kurumu ceza yasasında ihdas etmedik. İnsan hak ve özgürlüklerine olabildiğince önem vererek AB içerisinde olmayan hiçbir kavram, hiçbir hüküm, hiçbir düzenleme bu kanun metninde de yoktur. Bu konuda arkadaşlarımın emin olması lazım" dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda Ceza Muhakemeleri Usulu Kanunu (CMUK) Tasarısı görüşmeleri sürüyor. AB Uyum Yasası olan ve hükümetin 17 Aralık tarihine yetiştirmek istediği CMUK üzerindeki genel görüşmeler tamamlandı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, maddelere geçilmeden önce yaptığı konuşmada, CMUK'un 75 yıllık süre içinde 32 defa değiştiğini belirterek, "Bu yasanın bütünlüğü bozulmuş demektir. Bu yasanın artık parça parça içinden 3 maddeyi değiştirmek, 5 maddeyi değitirmek suretiyle ceza adeletini sağlamak mümkün değildir" dedi. 1951'de yepyeni bir ceza yasası yapılmak istendiğini; ancak o günün şartlarında bunun mümkün olmadığını, bunun 22. dönem parlamentosuna 'nasip' olduğunu belirten Çiçek, değişikliğin temel sebebinin de insan hakları ve özgürlükler çerçevesinde gelinen bugünkü nokta olduğunu vurguladı.

Reklam
Reklam

Her dönemin kendeni has durumu olduğunu belirten Adalet Bakanı, "İçinden geçtiğimiz dönemde esas olan insan hak ve özgürlükleri gelir. Getirdiğimiz bu ceza yasasında batıda uygulaması olmayan hiçbir hükmü, batıda hiçbir uygulaması olmayan hiçbir kavramı, batıda uygulaması olmayan hiçir kurumu ceza yasasında ihdas etmedik. Bu getirilen tasarının bütününe bakmak lazım, malzemesine bakmak lazım. Biz özgürlüklerden yanayız. Her yasal düzenlemede bugünkünden daha özgür bir ülke haline gelsin, hak ve özgürlükler teminat altına alınsın. Hemencecik 'Türkiye'de polis devleti mi kuruluyor' anlayışı uygun olmaz. İnsan hak ve özgürlüklerine olabildiğince önem vererek AB içerisinde olmayan hiçbir kavram, hiçbir hüküm hiçbir düzenleme bu kanun metninde yok. Bu konuda arkadaşlarımın emin olması lazım" ifadelerini kullandı.

Çiçek, kendisinin siyasete atılmadan önce Yozgat'ta avukatlık yaptığını ve zaman zaman da Ankara'ya geldiklerini ifade ederek, "Ben avuktalık yaptım. Ankara'ya gelip gittim. 66 plakayla Kızılay'a inemezdik. Anayasa'ya göre kişilerin seyehat etme özgürlüğü vardı. Bir caddede karşıya geçmek mümkün değildi. Bir kahveden başka kahveye gitmek mümkün değildi. Türkiye'de kamu düzeni sarsılmıştı" diye konuştu. Çiçek, tasarının uzun süredir Türkiye'nin gündeminde olduğunu, 2 yıldır da Meclis gündeminde bulunduğunu kaydederek, "Keşke önümüzde zaman sıkıntısı olmasaydı. Hiçbir dönem bugünkü parlamento kadar çalışma temposu yüksek bir dönem yaşanmıştır. 40 yılın Çarşambası gelip burada toplanmış. 41 yıllık bir mücadele Türkiye'nin varmak istediği nokta. 10 sene önce yapılması gereken çalışmaları bugüne getirseniz, Cuma günü Cumartesi günü pazar günü parlamentonun çalışması yoktur. Şerefli çalışma yapacak bir zaman darlığını tarih getirip önümüze koymuştur. Keşke önümüzde 5 yıl olsaydı. Tartışacak zamanımız da olurdu. Bu yasanın parlamentoya sunuluşu 2 sene olmuştur. 17 Aralık'ta buradan önemli bir tarihin alınabilmesi açısından yapılabilmesi gereken çalışmaların yapılması gerekir. İşin açıkçası bugün müzakeresine başladığımız tasarının geriye dönük söylenmedik söz, yapılmadık çalışma yoktur" diye konuştu.

Reklam
Reklam