Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi binasında basınla bir araya gelen HAZAR-SAM Başkanı Doç.Dr.Bilal ÇOBAN “Kurultay eylem planını doğru okuyamaz ve hayata geçiremez isek bu çalışma da Elazığ adına yapılmış diğer çalışmalar gibi raflardaki yerini alacaktır” dedi.
Doç.Dr.Bilal Çoban açıklamasına şöyle devam etti;”Elazığ Valiliği, Elazığ Belediyesi, Fırat Üniversitesi Rektörlüğü, Ticaret ve Sanayi Odası ile Fırat Kalkınma Ajansı tarafından organize edilen Elazığ Kalkınma Kurultayı yaklaşık 9 aylık bir çalışmanın ardından 29 Kasım 2014 tarihinde 2. bileşim toplantısı ve “Yeni Elazığ” sloganı ile tamamlanmıştır.
Çok sayıda kurum ve kişinin emek verdiği ve uzun soluklu bir çalışma olan Kurultay sonucunda, belirlenmiş olan 3 odak sektör için (Yeraltı Kaynakları, Su Ürünleri ve Turizm) 344 eylem planı açıklanmıştır.
Açıklanan bu eylem planında yer alan tüm maddeler incelendiğinde planın yaklaşık yüzde 70’lik diliminin Özel Sektör ve Mesleki Kuruluşlar, geriye kalan yüzde 30’un ise Kamu Kurumları tarafından yapılması öngörülmüştür.
Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi olarak, öncelikle bu çalışmayı yapan ve emek veren tüm kurum, kuruluş ve kişilere Elazığ adına teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Ancak Rapor üzerinde yapmış olduğumuz inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, Kamu Kurumlarından ve dolayısıyla Siyaset Kurumundan beklentilerin yeterince tanımlanmadığı veya eksiklikler olduğu değerlendirilmiştir.
1970’li yılların Elazığ’ını dönemin Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tanımlarken sahip olduğu potansiyeller ve jeopolitik konumu nedeniyle ülkemizin 10 cazibe merkezinden biri olarak raporlamış ve çevresi ile birlikte büyümesini de buna göre öngörmüştür.
Sonraki Kalkınma Planlarında da bu durum devam etmiş ve Elazığ 10. Kalkınma Planında da Cazibe Merkezi olarak işaretlenmiştir. Dolayısı ile bugün bizim “Yeni Elazığ” söyleminden ziyade “Yeniden Elazığ” dememiz gerekiyor. Şehrin ismini değiştirme, ya da şehrin bir takım potansiyellerini bugün keşfedip yeni bir Elazığ sunma gayreti, geçmişi inkar olacak ve kamuoyunda karşılık bulmayacaktır.
1970’den, 2010 yılına kadar Devletimizin profesyonel kuruluşlarınca Elazığ’a biçilen rolün sahiplenilmesi ve bugün tüm şehrin arkasında ısrarla durması gereken bir hadisedir.
“Yeniden Elazığ” için şehrin tüm kurum, kuruluş, sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler ve iş dünyası ile kenetlenmesi ve 9 ay boyunca verilen emeğin Elazığ’da karşılık bulması adına, Kalkınma Kurultayı ile birlikte önemli bir süreç başlatılmıştır.
Kalkınma Kurultayı son raporunda, 344 eylem planının hayata geçmesi için devletin sağlaması gereken altyapı yüzde 10’a tekabül etse bile, bu beklenti kritik bir eşiktir ve geriye kalan yüzde 90’nın bir anlamı olmadığı gibi, hayat bulma şansı da olmayacaktır.
Kaldı ki, Elazığ geçmişte de buna benzer çalışmalar yapmıştır. Hatırlayacak olursak; DAP çalışmaları, 1. Elazığ Ekonomi Kurultayı, Elazığ Kümelenme Çalışmaları, Elazığ Buluşuyor Projesi, Elazığ Lobi Çalıştayları, Elazığ Tanıtım Günleri, Elazığ İlinin İktisadi Gelişmesi Konferansı bunlardan öne çıkanlar olup, hepsinin temel hedefi Elazığ’ın kalkınma ve gelişmesini sağlamak, sorunları tespit edip çözümler getirmektir.
Elazığ 1. Kalkınma Kurultayı da aynı amaç ve hedefleri içermekte olup, eylem planını doğru okuyamaz ve hayata geçiremez isek bu çalışma da Elazığ adına yapılmış diğer çalışmalar gibi raflardaki yerini alacaktır.
Biz Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi olarak; misyonumuz ve sorumluluklarımız gereğince çok ciddi bir emek verilerek bu noktaya getirilen Elazığ 1. Kalkınma Kurultayı’ndan; sürdürülebilir ekonomik büyüme, kaynaklarımızın ekonomiye kazandırılması, işsizlik sorununa çözüm olması, yaşanabilir iller sıralamasında Elazığ’ı ülkemizde ilk 10 il arasına sokması, bölgenin ve ülkemizin önemli çekim merkezlerinden biri olması, çevreye saygılı modern bir şehir, rekabet kabiliyeti yüksek ve insan kaynağının değerinin bilinmesi sonucunu bekliyoruz.
Bu beklentilerimizin karşılanması ve bu hedeflere ulaşılması noktasında, ulusal veya uluslar arası marka bir firmanın ya da bir yatırımcının kapısı çalınırken, öncelikle “yatırım dostu” bir ortamın oluşturulmuş olması gereklidir.
Oysa bugünkü Elazığ’a istisnalar hariç, profesyonel bir yatırımcıdan çok, memleket sevdası ile ancak sermayesini risk edecek yatırımcılar gelmektedir.
“Yatırım dostu” ortam sözde değil, ortaya konulan profesyonel eylemlerle karşılık bulmalıdır.
Bunlar sıralanacak olursa; İlimizin en önemli sorunu “Yeni Teşvik Yasasıdır.”
Yeni Teşvik Yasası çerçevesinde 4. bölgede yer alan Elazığ;
- Sektör kısıtı,
- Destekleme süresi,
- SGK işveren payı,
- Yatırıma katkı oranı,
- Vergi indirim oranı,
- Faiz destek oranı,
- Asgari yatırım tutarı üst sınır şartı gibi maddelerden olumsuz etkilenmektedir.
Tüm bunlarla birlikte 4. Bölgede yer alan Elazığ; Afyonkarahisar, Düzce, Kütahya, Rize ve Hatay ile yarışmaktadır. Yine 5. Bölgede yer alan iller arasında bulunan; Kahramanmaraş, Kilis, Ordu ve Osmaniye gibi iller ise Elazığ’dan çok daha önemli avantajlara sahip olup, yatırımcılar doğal olarak bu illeri tercih etmektedirler.
Elazığ’ın 2010-2011 döneminde bugünkü 6. Bölge statüsünde olduğu döneme bakıldığında, yatırımların zirve yaptığı görülmektedir. Bu dönemde uygun altyapı ile Elazığ kısa bir zaman diliminde, 122 yeni önemli yatırım kazanmıştır.
Tablo 1. Yıllara Göre Elazığ’a Yapılan Yatırımlar
Yıllar Belge Adedi Öngörülen İstihdam Yatırım Tutarı (Milyon TL) Yerli Yatırım Yabancı Yatırım
2001 25 641 23 23 2
2002 4 277 41 3 1
2003 6 139 3 6 0
2004 12 209 8 12 0
2005 25 1095 99 25 0
2006 10 358 15 10 0
2007 18 412 43 18 0
2008 23 594 125 22 1
2009 21 317 92 21 0
2010 74 1053 238 71 3
2011 48 1069 1497 47 1
2012 31 567 125 29 2
2013 33 993 383 32 1
2014 21 288 125 19 2
Ekonomi Bakanlığı Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü Raporunda belge sayısı, yatırım tutarı ve istihdam oranlarına bakıldığında, 2012 yılında yayınlanan ve Elazığ’ın 5. Bölgede olması gerekirken, 4. Bölgede yer aldığı yeni uygulamanın ilimiz ekonomi ve sanayisini geriye götürdüğü açıkça görülmektedir.
Dolayısı ile Teşvik Yasası’nın yeniden düzenlenmesi ilin sanayileşmesi açısından olmazsa olmazıdır. Kalkınma Kurultayında öngörülen 344 eylem planının tümü gerçekleşse bile, teşvik yasasının bu hali olduğu sürece yatırımcı gelmeyecek, Elazığ’ın kaynaklarının ekonomiye kazandırılabileceğini ve yatırımların artacağını ısrar etmek gerçekçi olmayacaktır.
Teşvik Yasası yeniden düzenlenmeli ve hakkımız olan 5. Bölgeye alınarak sektör çeşitliliği yeniden oluşturulmalıdır.
“Yatırım dostu” ortamın hayat bulması noktasında hayati bir önem taşıyan Teşvik Yasası ile birlikte, Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi olarak, Siyaset Kurumunun, dolayısıyla Kamu Kurumlarının sağlaması gereken şu altyapıların da mutlak suretle ve ivedilikle oluşturulmasının gerekliliğine inanmaktayız.
BEDELSİZ ARSA TAHSİSLERİNDE BÜROKRATİK ENGELLERİN KALDIRILMASI:
Bugün hiçbir kuruluşun elinde, Elazığ’daki hazineye ait arsaların kullanım amaçlarına göre parselasyon çalışmasının yapıldığını gösteren bir harita yoktur. Milli Emlak Müdürlüğü, bedelsiz verilecek hazine arsasını yatırımcının bulmasını ve müracaat etmesini istemektedir. Yatırımcı uzun araştırmalar neticesinde bedelsiz arsa bulsa bile, bürokratik işlemlerin çokluğu ve yaşanan zorlu süreç yatırımcının caymasına ve yatırımdan vazgeçmesine neden olmaktadır. 2013 yılında hazırlanan 1/100.000 ölçekle Çevre Planı Düzeni çalışmasında da bu konuyu gündeme getirmemize rağmen, herhangi bir iyileştirme yapılmamıştır.
SERBEST BÖLGE KURULMASI:
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından, 2015 ve sonrasında ülkemizde yeni “Serbest Bölgeler” kurulması hususunda bir kanaat oluşmuş ve bu yeni bölgelerin batıda arsa sıkıntısı nedeniyle iç ve doğu bölgelerine yapılması öngörülmüştür. Bu fırsatın çok iyi değerlendirilip, Elazığ, Malatya, Bingöl, Tunceli başta olmak üzere diğer yakın illerin de yararlanabileceği bir serbest bölgenin Elazığ’da kurulması için acil çalışmalar başlatılmalıdır.
SU ÜRÜNLERİ ÜRETİM ALTYAPISININ ARTIRILMASI:
Kalkınma Kurultayında 3 odak sektörden biri olarak değerlendirilen Su Ürünleri Sanayinin gelişmesi için, bugün en önemli problem, su ürünleri yetiştiriciliği yapılan ve yapılabilecek sulak alanlara yol ve elektrik gibi altyapıların olmamasıdır. Yatırımcı için yatırım maliyetinden fazla olan altyapı için bu harcamayı yapmak risk oluşturmakta ve işletme sermayesinin bu alanda harcanacağı için yatırımdan vazgeçmesine neden olmaktadır. Kalkınma Kurultayı hedefleri içerisinde olan 2023 yılında 50 bin ton balık üretimine ulaşmak isteniyor ise öncelikle bu altyapı sorununun acilen çözülmesi gerekmektedir.
KANATLI HAYVANCILIK SEKTÖRÜNÜN CANLANDIRILMASI:
Elazığ’da kanatlı hayvancılık ile ilgili Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurulu (TKDK) destekleri ve ulusal marka bir firmanın gelmesi ile yeni bir dönem başlamıştır. Elazığ kanatlı hayvancılıkta bölgemizin en önemli illerinden biri olma yolunda hızlı ve sevindirici bir gelişim içerisindedir. Bu sektörün önümüzdeki dönemde çok daha büyük boyutlara ulaşması ve TKDK desteklerinin en üst seviyede kullanılabilmesi için, çok ivedi olarak çevreyi ve doğal yapıyı bozmayacak şekilde uygun yatırım alanları belirlenmeli ve bu alanlar yatırımcılara bedelsiz olarak tahsis edilmelidir.
CAZİBE MERKEZLERİ YAKLAŞIMI:
“Cazibe Merkezleri” yaklaşımı, 2007 yılında Kalkınma Bakanlığı tarafından 9. Kalkınma Planı çerçevesinde geliştirilmiş ve 10. Kalkınma Planında da mevcudiyetini muhafaza etmiştir. Bu yaklaşım, ülkemizde tüm kaynakların etkin kullanılarak, belirli çekim merkezlerinde yatırımların artırılması ve çevre illerin ve bölgelerin bu yatırımlar ile birlikte yaratılan refahtan faydalandırılmalarını hedeflemektedir. 10. Kalkınma Planında Ülkemizdeki Cazibe Merkezlerinden biri olarak belirlenen Elazığ’a 2010 yılından beri maalesef herhangi bir kaynak aktarımı olmamıştır. Bu konunun Kalkınma Kurultayı ile birlikte ele alınması ve siyasi takibinin yapılması gerekmektedir.
KALKINMA AJANSLARININ GÜÇLENDİRİLMESİ:
Bölgemizin kalkınma ve gelişmesi açısından son derece önemsenen ve tüm kesimlerin büyük beklentileri bulunduğu Kalkınma Ajanslarının mali yapılarının güçlendirilmesi ve yetki/sorumluluklarının artırılması son derece önemli bir çalışma olacaktır.
Elazığ, Malatya, Tunceli ve Bingöl illerine hizmet vermekte olan Fırat Kalkınma Ajansı’nın kuruluşundan bugüne kadar Elazığ için kullandırmış olduğu kaynak yaklaşık 11 milyon TL civarındadır.
Yeni yatırım yapacak, yatırımını büyütecek, ihracat yapacak işletmeler ve yatırımcılar tarafından FKA’ya bugüne kadar yüzlerce proje teklifi sunulmuş olmasına rağmen, Ajans bütçe imkanları doğrultusunda bu taleplerin ancak yüzde 7-10’unu karşılayabilmiştir.
Ajansların “Tek Adım Yatırım Danışma Ofisi” gibi çok önemli bir hizmet sunumu yapması ve aynı zamanda da talepleri karşılayabilecek yeterli kaynağa sahip olması gerekmektedir.
SULAMA PROJELERİNİN TAMAMLANMASI:
Elazığ ilinin bugün en önemli ekonomik gelir kaynağını bitkisel üretim oluşturmaktadır. Bu sektörün katma değeri yüksek yatırımlara dönmesi noktasında özellikle üretim miktarlarının artırılması önem taşımaktadır. Bunun için de sulanabilir arazilerin bir an evvel sulu tarıma kavuşturulması gerekmektedir.
Elazığ ilinin sulanabilir arazi varlığı toplamı 232.440 hektar olmasına rağmen, bu alanın ancak 137.273 hektarı sulanmaktadır.
Sürdürülebilir bir tarım ve ekonomi için, ilin mevcut sulanabilir arazilerinin kapalı sistem modern sulama sistemi ile kapasitesinin artırılması gerekmekte ve arazi toplulaştırma çalışmasının il geneline yayılarak 2015 yılı sonuna kadar tamamlanması önem taşımaktadır.
Uluova gibi yeni sulama projelerinin gerçekleşmesine acil ihtiyaç olmakla birlikte, halen yapımları devam eden ve 1000 hektar üzerindeki şu projelerin tamamlanması beklenmektedir.
Tablo 2. Tamamlanması Beklenen Sulama Projeleri
ADI İLİ İLÇESİ NET SULANACAK ALAN (ha)
ELAZIĞ KANATLI SULAMASI ELAZIĞ PALU 4911
KUZOVA POMPAJ SULAMASI I.KISIM ELAZIĞ MERKEZ 4783
BALTAŞI SULAMASI ELAZIĞ PALU 4367
HATUNKÖY SULAMASI ELAZIĞ SİVRİCE 3554
GÜLÇATI SULAMASI ELAZIĞ KOVANCILAR 2505
SERİNCE SULAMASI ELAZIĞ SERİNCE 1406
AĞIN SULAMASI ELAZIĞ AĞIN 1129
KAMU YATIRIMLARI
DPT’ye göre Ülkemizin 10 Cazibe Merkezi ve 16 Büyüme Merkezinden biri olan Elazığ, son 5 yılda çevresindeki illeri de kalkındıracak şekilde kamu yatırımlarından hak ettiği ödeneği alamamıştır.
Kamu yatırımları DPT verilerine göre ilgili bakanlıkça kullandırılıyor ise, Elazığ’ın TRB1 illerinde en fazla ödeneğin geldiği il olması gerekmektedir. Nüfusa göre bu ödenek sağlanıyor ise, o zaman Malatya’dan sonra Elazığ’ın en fazla destek almış olması gerekmektedir.
Ancak Kalkınma Bakanlığı verileri incelendiğinde, Bakan çıkarmış olan İllerin bu avantajı kullandığı ve kamu ödeneklerinden aslan payını aldıkları görülmektedir.
Dolayısı ile “Cazibe Merkezi ve Büyüme Merkezi” mantığının kamu ödenekleriyle uyuşmadığı açıkça görülmektedir. Kamu yatırımları noktasında alması gereken payı alamayan ve Cazibe Merkezi şartlarını oluşturamayan bir ilde Kalkınma Kurultayı ile hedefler belirlense bile, herhangi bir olumlu sonuç elde edilemeyecektir.
Tablo 3. Kalkınma Bakanlığınca Yayınlanan 2010 - 2014 Yılları Kamu Yatırım Tahsislerinin İllere Göre Dağılımı
(Cari Fiyatlarla Bin TL)
TRB1 İLLERİ 2010 2011 2012 2013 2014 TOPLAM
Elazığ 85 849 198 831 149 298 252 827 213 056 899.861
Malatya 167 436 180 375 165 238 209 553 352 331 1.074.933
Bingöl 178 301 273 462 169 863 398 614 439 517 1.459.757
Tunceli 46 364 56 666 52 911 62 163 72 962 291.066
Hazar Stratejik Araştırmalar Merkezi olarak hazırladığımız bu rapor en kısa sürede ilimizdeki ilgili Sivil Toplum Kuruluşlarına, Meslek Örgütlerine, Konfederasyonlara ve Sendikalara gönderilecek, bu rapor çerçevesinde ortak bir metin oluşturulacaktır. Yukarıdaki problemler çerçevesinde hazırlanacak Ortak Deklarasyon, Sayın Başbakanımız, İlgili Bakanlıklar ve Siyasi Muhataplarına ulaştırılacak, “Yasal Problemlerin çözümü ve Kamu Yatırımlarının sağlanması” için Siyaset Kurumundan destek talebinde bulunulacaktır.
Elazığ Kalkınma Kurultayı’nın ve tespit edilen 344 eylem planının amacına ulaşması için gayret gösterilecek ve takipçisi olunacaktır.
Şunu bir kez daha ifade etmek istiyorum ki, bu çalışmada ifade edilen altyapının devlet eliyle sağlanmaması ve Siyaset kurumunun aktif çalışmaması halinde, 5 yıl sonra yine aynı konuları konuşmaya ve yeni Kalkınma Planları yapmaya bu şehir maalesef devam edecektir.
Şehrimizin bir 5 yılının daha heba olmaması adına “Yeniden Elazığ” yaklaşımıyla, eskiden olduğu gibi, Bölgede cazibe Merkezi, Doğunun Paris’i olabilmek için, şehrin dinamiklerinin tamamının, ortak akılla ilimizi geleceğe taşımayı hedefleyen Kalkınma Kurultayı’na sahip çıkacağına inanıyor, bu düşüncelerle tüm Elazığ kamuoyuna saygılarımı sunuyorum.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz