Lüks araçları plakalamadan önce paravan şirketler arasında birkaç kez sattıktan sonra fatura değerini düşüren ve bu değer üzerinden ÖTV ödeyerek son kullanıcıya satan galeriler, bu işlemi yaparken kimsesizleri, çobanları ve ücra adreslerde yaşayan kişileri kullanmışlar. Habertürk'ün haberine göre ağırlıklı olarak İstanbul'daki şirketlerin ithal ettiği lüks otomobiller, yine bu şirketlerin kontrolünde, Doğu ve Güneydoğu illerinde kurulan ve aralarında çobanlık yapan kişilerin de bulunduğu kişiler üzerine kurulmuş şirketler üzerinden satılmış. Kâğıt üzerinde gerçekleşen iskontolu satışlardan sonra, araç son şirket tarafından yine kimliği satın alınmış birinin adına plakalanıp, 'gerçek son kullanıcısına' ise bu kişi tarafından noterde ikinci el gibi satılmış. Hatta piyasadaki iddialara göre henüz bu tezgâhı durduracak bir önlem alınmadığı için satılmaya da devam ediyor.
AYAKLARINA DOLANANA İFTİRA
Otomobil markaları ve fiyatları hakkında oldukça deneyimli olan büyük şehirlerdeki vergi daireleri ÖTV tahsilatında, araç ithal edilirken ibraz edilen faturayı görmek istediğinden, bu tip işlemleri büyük şehirlerde yapmak mümkün değil. Hatta bu tip vergi daireleriyle başedemeyen kimi galericiler, bu vergi dairelerinin yöneticileri hakkında 'yolsuzluk yapıyor, rüşvet almadan iş yapmıyorlar' gibi iddiaların olduğu isimsiz ihbar mektupları yazarak, 'ayaklarına dolanmalarının' da önüne geçmek istemişler.
61 BİN TL ÖTV YERİNE 13 BİN TL YATIRMIŞLAR
İthal ettikleri lüks araçları kimsesiz kişiler üzerine kurdukları şirketler arasında 4-5 kez büyük iskonto ile sattıktan sonra ÖTV'sini yatıran 'galericiler' ÖTV'nin 1.8 litre araçlar için yüzde 60 olduğu dönemde, 61 bin TL ÖTV ödemeleri gereken bir lüks aracı, 13 bin TL ödeyerek plakalamışlar. Büyük şehirlerden uzakta özellikle Doğu, Güneydoğu illerinde yapılan bu işlem için oluşmuş bir de gizli rüşvet tarifesi de var. Tarife, aracın büyüklüğüne göre değişmekle birlikte, 3 bin TL'den başlayıp, 6 bin TL'ye kadar artıyor.
"SATIN ALAN SORUMLU TUTULAMAZ"
Lüks araçta yapılan ÖTV vurgununa vergi uzmanları da şaşırdı. Eski Gelir İdaresi Başkanı Yeminli Mali Müşavir Mehmet Akif Ulusoy, yapılan işlemin KDV ve ÖTV matrah tutarsızlığı takip edilerek yakalanabileceğini, ancak araçların son sahiplerine vergi farkının rücu etmesinin mümkün olmadığını söyledi. Ulusoy, satıcının tüketici adına ÖTV'yi yatırmakla yükümlü olduğunu, vergi hukuku açısından alıcıyı sorumlu tutmanın zor olduğunu dile getirdi. Ulusoy ithal edilen bir aracın satmadan önce yapılabilecek iskonto oranının yasayla en fazla yüzde 10 olarak belirlendiğini, bunun dışında indirim yapmanın mümkün olmadığını belirtti. Ancak henüz plakalanmamış bir aracın birden fazla el değiştirmesine ilişkin bir kısıtlamanın bulunmadığını belirterek sorunun kaynağının bu olduğuna işaret etti.