Çocuğu yemek yemeye zorlamayın

Çocuğunuzun önüne yemeği koydunuz ancak lokmayı uzun süre ağzında çeviriyor, çiğnemek için zaman kazanmaya çalışıyor ve tabağındaki yemeği bir türlü bitiremiyor. Bu durumda hemen öfkelenip zor kullanmayın. Soruna sabırlı yaklaşarak, çocuğunuza yemek yeme alışkanlığı kazandırabilirsiniz.

Çocuğu iştahlı veya iştahsız yapan faktörlerin başında, onların iç dünyalarında yaşadıklarının büyük önem taşıdığını unutmayın. Çünkü, çocuğun bilinç altına yerleşmiş bir endişe, üzüntü, nefret veya kıskançlık gibi bir duygu onun iştahını kesebilir.

Psikolog Yüksel Demirer, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, yemek zamanından önce çocuğa verilen şekerlemeler, çikolatalar, cips gibi abur cubur gıdaların iştahı engelleyebileceğini belirterek, "Çocuk acıktığında yemek zamanını beklemeden ona yemeğini vermek gerekir. Acıkan çocuğa ısrarla yemek zamanını bekletmek, iştahının kaçmasına neden olabilir. Henüz yemeği hazır olmamış çocuğa, alması gereken gıdalardan bir miktar verilerek iştahının kaçmamasına yardımcı olunabilir" dedi.

Reklam
Reklam

ÇOCUĞA SOFRADA ŞAKA YAPIN

Bazen iştahsızlığın altında, çocuğun yemek yeme karşısında yaşadığı zorlamalar ve baskıların geliyor olabileceğini vurgulayan Psikolog Demirer, "Bu müdahaleler nedeniyle çocuk yeme isteğinden uzaklaşmış olabilir. Çocuğun sofrada oyalanması ve yemeğini ağır yemesi karşısında tepki göstermemek en iyisidir. Çocukla konuşmak, hikayeler anlatmak, şakalar yapmak da onun yemek yemesini zevkli hale getirebilir" diye konuştu.

Demirer, çocuğa değişik alternatifler sunmanın yanında, alınması gereken gıdaları süsleyerek göze daha hoş hale getirmek, çeşitlendirmek, onların istemedikleri gıdalara karşı da olumlu davranmalarına yardımcı olabileceğini ifade ederek, "Amaç, çocuğun çok yemek yemesi değil, arzu edilen ve onun için gerekli olan gıdaların alınmasıdır" dedi.

Aile fertlerinin birbirleriyle olan ilişkilerinin de çocuğun iştahı üzerinde önemli etkisi bulunduğunu kaydeden Psikolog Yüksel Demirer, "Evde yaşanan gergin bir hava, tartışma ortamı, çocukların iştahlarının kesilmesi için yeterli bir neden oluşturabilir. Yine bu bağlamda çocukların, çok sevdiği büyüklerinin üzüntülerinden de etkilendikleri ve iştahlarının kesildiği unutulmamalıdır. Bu nedenle, yaşanan sıkıntı ve üzüntüleri çocuğa hissettirmemeye çalışmak önemlidir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

KISKANÇLIK İŞTAHI OLUMSUZ ETKİLİYOR

Psikolog Demirer, bazen çocukluk kıskançlıklarının iştahı olumsuz olarak etkileyebileceğine dikkat çekerek, "Bazı çocuklar sürekli olarak dikkati üzerlerine çekmek istediklerinden, iştahsızlık onlar için bir kazanç halini alabilir. Diğer yandan, küçük bir kardeşin varlığı ve annenin onun beslenmesiyle ilgilenmesi de çocuğun yemek yemeye karşı tavır almasına ve yemeğinin anne tarafından verilmesini istemesine yol açabilir" dedi.

Anneleri veya babaları tarafından dövülen ve sık sık azarlanıp eleştirilen çocuklarda da iştahsızlık görülebileceğini belirten Demirer, "Çocuk, yemek yemeyerek büyüklerini cezalandırmak istiyor olabilir. Yemek yemediğinde anne ya da babasını üzüldüğünü gören çocuk bundan zevk alabilir ve kızdığında ebeveynlerini üzmek için bu yola başvurabilir" diye konuştu.

Psikolog Yüksel Demirer, yemek sırasında olumsuz, üzücü ve rahatsız edici olaylardan söz etmek, onların yaramazlıklarını ve hoşlanılmayan yanlarını dile getirmek, eleştirmek, ayıplamak veya suçlamanın, çocukların lokmalarını boğazlarına dizebileceğini vurgulayarak, "Yemek sırasında rahatsız edici durum ve konuşmalardan kaçınmak gerekmektedir" dedi.

Reklam
Reklam

Çocuğun tabağına yiyebileceği kadar yemek koymak, bazen de azar azar yemek koyarak her bitişinde çocuğu takdir etmenin, onun yemek yeme davranışının pekişmesine yardımcı olabileceğini ifade eden Psikolog Demirer, "Çocukların iştahlı olmalarını sağlamada bir yol da, onların açık havada zaman geçirmelerini sağlamaktır. Temiz hava ve dışarıda yapılan gezinti ya da oyun, çocukların iştahını artırılmasına yardımcı olabilir" diye konuştu.

Demirer, çocuğun süt içiyor olması ve sütle doymuş olması sebebiyle yemek yemeye fazla istekli olmadığı durumların iştahsızlıkla karıştırılmaması gerektiğini kaydederek, bu durumda verilen süt miktarını biraz azaltmanın, sorunun çözümüne yardımcı olabileceğini bildirdi.

Anahtar Kelimeler: