Konya’da 5 yıllık evliliği boyunca üç kez bebeğinin düşüren ve bazı doktorların 'bir daha çocuğun olmaz' dediği anne adayı, çeşitli hastalıklar nedeniyle riskli hale dönüşen dördüncü gebeliğinde doktorunun sıkı takibi ve uyguladığı tedaviler sonucunda tüm risklere rağmen bebeğini dünyaya getirildi. 'Umut' adı verilen bebeğini kucağına alan anne Dilek Bilir, “Ben bu duyguyu yaşayamam diyordum. Şu an havalarda uçuyor gibiyim” diyerek mutluluğunu dile getirdi.
2009 yılında hayatını Mehmet Bilir (35) ile birleştiren Dilek Bilir (35), birinci gebeliğinin 14. haftasında düşük yapınca, bazı doktorların 'bir daha anne olamayacaksın' sözü üzerine tüp bebek yöntemine yöneldi. Ancak tüp bebek yöntemiyle de bebeğini kaybeden genç anne adayı, üçüncü gebelik denemesinde de hayal kırıklığı yaşadı. Psikolojik olarak çöküntü yaşayan genç anne adayı, umudunu hep taze tutarak 2012 yılında dördüncü kez hamile kaldı. Yine düşük yapma korkusuyla yüzleşen Bilir, gebeliğin 12. haftasında Özel Medicana Konya Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Özlem Kayacık Günday’a başvurdu. Doktorunun kontrolünde gebeliği 34. haftaya kadar gelen Bilir, sezaryenle 2 kilogram 460 gram ağırlığında bir erkek çocuğu dünyaya getirdi.
"TÜM RİSKLERE RAĞMEN BU BEBEĞİ DOĞURTTUK”
Doğumu gerçekleştiren Op. Dr. Özlem Kayacık Günday, “Dilek'in daha önce hiç yaşayan çocuğu yok. 3, 4 ve 6 aylık düşükleri var. Bu düşükler sırasında ciddi travmalar yaşamış. Takibine başladık, düşükleri olduğu için rahim ağzına dikiş koyduk. Güzel giden takipler sırasında Dilek’in tansiyonu yükselmeye başladı. Daha önceki gebeliklerinde böyle bir problemi yoktu. Bu da ekstra bir yük getirdi gebeliğine. Gebeliği 23 haftalığa kadar getirdik. Ardından gebeliğin zehirlenmesi dediğimiz preeklampsi tablosu ortaya çıktı. Preeklampsi, hem anneyi hem bebeği çok ciddi riske sokan, bebeğin anne karnında kaybetme riskinin olduğu bir durum. Ama biz umudumuzu kaybetmedik. Dilek’in takiplerine devam ettik. Birkaç preeklampsi atağı geçirdi. Gözlem altında yılmadan, serum, magnezyum tedavileri ve tansiyon ilaçlarıyla takiplerine devam ettik. Çok sıkı takip ettik, kendisi de çok uyumlu davrandı. İşte bu süreci beraberce götürdük” dedi.
“BİRÇOK ŞEYLE SAVAŞTIK”
Dilek Bilir’in tansiyonunun yükselmesinin aniden ortaya çıktığını ifade eden Op. Dr. Günday, “Dilek, geldiğinde çok şişti aşırı derecede ödem vardı vücudunda. Bu tablo tabii ki hem anne hayatını hem bebek hayatını riske sokan bir durum. Preeklampsi, beyin içi kanamasına kadar gidebilecek bir tabloya ulaşabiliyor gebelikte. Bir de gebelik şekeri de ortaya çıktı. Şekerleri bayağı yükseldi. Onu da insülin ile halletmeye çalıştık. Bayağı bir düzene soktuk. Bir de Çölyak hastalığı var onunla da biraz savaştık. Yani biz birçok şeyle savaştık. 34 haftalıkken artık bebeği almamız gerekiyordu. Çünkü preeklampsi tablosu da giderek ağırlaşıyordu. Protein ürisi artamaya ve bebeğin kalp atışlarında da problem yaşamaya başlamıştık. 34’üncü haftaya kadar getirdik ve bu bebeği doğurttuk” diye konuştu.
“ÇOCUĞUN OLMAYACAK DEDİLER”
Evliliği boyunca biri tüp bebek olmak üzere 3 kez düşük yaptığını ifade eden Dilek Bilir, “İlk bebeğim 14 haftalık kan sulandırıcılarını kullanmadığım için kaybettim. İkinci gebeliğim maalesef bir doktor hatası yüzünden oldu. Bana bazı doktorlar benim çocuğumun olmayacağını söylediler. Ama üçüncü gebeliğimde tekrar hamile kaldım. Hamilelik güzel giderken rahim ağzında açılma oldu. Ve 6 aylıkken doğumu yavaşlatmak için dikiş atıldı. Ama yine doktor hatasıyla üçüncü kaybı yaşadım. Bebeğim üç gün kuvözde kaldı. Bebeğimin başında üç gün boyunca yaşaması ümidiyle hep dua ettim. Ama maalesef o kayıptan sonra bebeği kuvözde gördüğüm için daha fazla yıkıldım. Ondan sonra üzüntüden Çölyak hastalığına yakalandım. Tam ümidimi kesmiştim, Allah’tan ümit kesilmez ama 2012 yılında tekrar hamile kaldım. Ama hamileliğime hiç sevinemedim, tekrar eski olayları yaşayacağım diye. Tam her şey yolunda giderken, 23 haftalıkken ani şişmelerim, tansiyon yükselmelerim oldu. Ben yine kötü bir şey yaşayacağım dedim. Medicana Hastanesi’ne Özlem hanımın yanına geldim. Özlem hanım beni hemen hastaneye yatırdı” şeklinde konuştu.
"BAŞKASININ BEBEĞİNİ GÖRDÜĞÜM ZAMAN İÇİM SIZLIYORDU”
Doktoru Özlem hanımım ve ekibinin sayesinde şu andaki noktaya geldiğini dile getiren Bilir, “Tam tansiyonlar düzelmişken, bu sefer şeker çıktı. Şekerler de yüksekti. Bu sefer insüline başlandı. Arada ataklar geçirdim. Her an bebeğin alınma noktasına gelmiştim. Medicana Hastanesi’ne gelmeyip de başka bir yere gitseydim, hastane tedavisi bana uygulamasalardı belki ben bu noktaya gelemezdim. Yine bir acı kayıp yaşayabilirdim. Bebeğim dün doğdu. Şu an çok mutluyum. Doktorum Özlem hanımı çok seviyorum ve çok dua ediyorum” dedi.
Yaşadığı düşükler nedeniyle daha önce sabahlara kadar uyuyamadığını ve sürekli ağladığını da söyleyen Bilir, “Başkasının bebeğini gördüğüm zaman ya da hamile bir kadın gördüğüm zaman içim sızlıyordu. Olmaz, yaşayamam ben bu duyguyu diyordum. Ama şu an havalarda uçuyor gibiyim. Bana yalan gibi. 2013 yılı bana çok mutluluk getirdi. Bebeğimin adını da 'Umut' koydum. Hani bu benim umudum olsun diye” ifadelerini kullandı.
Doğumdan sonra bebeğini görmek için Yeni Doğan Yoğum Bakım Ünitesi’ne doktoruyla birlikte inen Dilek Bilir, ilk günler kuvöz dışından sevdiği bebeğini ilk kez kucağına almanın mutluluğunu yaşadı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz