Günümüzde anne-babalara "Nasıl bir çocuk yetiştirmek istiyorsunuz?"sorusunu sorduğumuzda alınan cevaplar, genelde benzer görüşleri kapsıyor: Başarılı, ne istediğini bilen, özgüven sahibi, kendini iyi ifade edebilen, yeteneklerini ön plana çıkartabilen, mutlu, yaşadığı çevreye uyum sağlayabilen… Aynı soruya bir eğitimcinin vereceği cevap da şüphesiz temelde aynı olacaktır.
Anne-babaların ideal insan tanımına yaklaşan kişiler yetiştirebilmeleri için çocuklarına küçük yaşlarda kazandırmaları gereken bazı değerler vardır. Bu değerler, çocuğun yetişkinlik yaşantısında önemli bir yere sahiptir; çünkü bu değerler, aynı zamanda huzurlu, mutlu ve başarılı bir yaşantının da temel anahtarlarıdır.
İdeal yetişkin tanımında yer alan becerilerin kaynağındaki değerlerden bir tanesi de "sorumluluk bilinci"dir. "Yaptığı işi sonuna kadar götüren ve yapmakta olduğu bir davranışın olası sonuçlarına katlanmayı göze alan çocuğa" sorumlu çocuk gözüyle bakabiliriz.
![sorumluluk sahibi çocuk](https://imgrosetta.mynet.com.tr/file/7637/640xauto.jpg "sorumluluk sahibi çocuk")Sorumluluk bilincini kazanmak, oldukça uzun bir süreç olmakla birlikte, özellikle küçük yaşlarda kazanılmaya başlanması gereken bir değerdir. Elbetteki çocuklar sorumluluk duygusuyla doğmazlar. Ancak sorumluluk sahibi olmayı öğrenme pek çok kişinin sandığından daha erken bir yaşta başlar. Bir bebek dünyaya geldiği ilk andan itibaren çevresinde sezinlediği olaylardan etkilenir. Anne-babanın özenli yaklaşımları, bebeğin ihtiyaçlarına karşı gösterdikleri duyarlılıkları, bebeğin gereksinimlerini zamanında karşılamaları ile gelişmeye başlayan sorumluluk duygusu, ebeveynlerin çocuklarının yaşlarına uygun bazı görevleri vermesiyle de yerleşmeye başlar ve bir bilinç haline gelir.
Sorumluluğu bir değer olarak çocuklara nasıl kazandıracağımıza değinmeden önce sorumluluğun ne olduğunu iyi anlamamız gerekir.
**Sorumluluk;**
1) Kurallara uyma
2) Tercihlerin ya da seçimlerin sonucuna katlanma
3) Başka insanlara ve onların haklarına saygı gösterme,olarak ele alınabilir.
Ancak sorumluluk, başkalarının söylediği her şeyi yerine getirme olarak düşünülmemelidir.Anne-babasının, öğretmeninin ya da çevresindeki herhangi birinin söylediklerini yerine getiren bir çocuğa, sorumlu çocuk, gözüyle bakamayız. Örn: Ertesi gün okulla ilgili bir görevi yerine getirmesi gerekirken, akşam gezmeye giden bir çocuk okula karşı sorumluluğunun aksamasına sebep olurken şeker hastası bir çocuğun arkadaşlarını kıramayıp, ikram edilen şekeri yemesi de kendisine karşı sorumluluğun gelişmediğine bir işarettir.
**JALE TEZER KOLEJİ/ANKARA
Psikolojik Danışma ve Rehberlik Servisi
312 4464446-312 4466000
www.jaletezer.k12.tr**