'Kendine güvenmek' terimini "İnsanın kendi özellikleri ve yetileri ile bir şeyler başarabileceğine inanması" olarak tanımlayan uzmanlar, insan yaşamının temel taşlarından biri olan bu eylemin, çocukluk döneminde aileler ve sosyal çevre tarafından şekillendirildiğine dikkat çekti.
Çocukların, özellikle okul öncesi dönemlerinde her şeyi denemeye ve başarmaya hazır olduğunu, ancak çeşitli deneyimler ve yanlış yönlendirmeler sonucu bu isteklerinin ve kendilerine olan güvenlerinin azaldığını ifade eden uzmanlar, bu konuda ailelerin çok önemli bir role sahip olduğunu vurguluyor. Çocukla ilişki kurulurken çok dikkatli davranılması ve onlara zarar verecek davranışlardan kaçınılması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, anne ve babalara şu uyarılarda bulunuyor:
"Çocuğunuza saygı duyun. Çocuğunuz kendine güvenmeyi öncelikle ev ortamında öğrenecektir. Bu nedenle çocuğunuza fikirlerini sık sık sorun ve bu fikirlerinden dolayı onu asla yargılamayın. Kendi fikirlerine önem verildiğini hisseden çocuğunuzun özgüveni artacak ve kendine olan güveni tazelenecektir. Çocuğunuzu sadece başarılı olduğu anlarda takdir etmeyin.
Onu bir konu üzerinde çabalarken gördüğünüzde veya herhangi bir çabasında küçük de olsa ilerleme kaydettiğinde takdir etmeyi unutmayın. Çünkü çocuklar sadece başarılı olduklarında takdir edilince başarısızlıkları sindirememeye başlıyor ve bu durum onları derin bir çıkmazın içine sürüklüyor. Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin ve onun sınırlarını zorlamayın.
Bazen anne ve babalar çocuklarının kapasitelerini umursamayıp onları kendi istedikleri şekilde yönlendirmek ve şekillendirmek istiyor. Ancak unutmamalıdır ki, herkes birey olarak farklı kapasitelere ve farklı ilgi alanlarına sahiptir. Bu nedenle herkes her zaman aynı şekillere ve kalıplara giremez. Çocuğunuzu daha yakından tanımaya çalışarak onun ilgi alanlarını ve kapasitesini anlamaya çalışın ve ona bu doğrultuda destek olun. Böylece çocuğunuzun kendine olan güvenini sarsmamış, aksine ona ihtiyacı olan desteği sağlamış olacaksınız. Çocuğunuzun yapamadıklarına değil, yapabildiği şeylere odaklanmaya çalışın. Her zaman pozitif olana yönelin. Çocuğunuza olumlu mesajlar vermeye çalışın. Onu demoralize edecek sözcüklerden uzak durun."
Çocuğun önceden yapmış olduğu hataları sürekli gündeme getirip bu hataların onun yüzüne vurulmaması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar şunları kaydetti:
"Çünkü bu durumda çocuğunuz kendine olan güvenini yitirecek ve 'Ben her zaman başarısız oluyorum' düşüncesine sık sık kapılacaktır. İnsan ilişkilerinde beklentiler çok önemli bir yere sahiptir.
Çocuğunuzla olan ilişkinizde de beklentileriniz elbette vardır. Ancak bu beklentilerinizi çok yüksek tutmayıp onları çocuğunuza göre belirlerseniz, çocuğunuzla çok daha sağlıklı bir ilişki kurmuş olacaksınız. Böylece çocuğunuza da kendine güvenme imkanı vermiş olacaksınız. Çocuğunuzu asla bir başkasıyla özellikle de kardeşiyle kıyaslamayın. Kıyaslama davranışı, insanların birbirinden farklı olduğu düşüncesini kökünden yok eden bir eylemdir. Bu nedenle çocuğunuzu böyle bir durumla karşı karşıya bırakmayın."