Çocuk esirgeme kurumundan hayallerine koşan kadın

Devlet korumasında yetişen Deniz Çiçek, hem kendi imkanlarıyla çocuklarını büyütüyor hem de Ultra Maraton yarışlarına katılarak rekorlar kırıyor.

Devlet korumasında yetişen Deniz Çiçek, hem kendi imkanlarıyla çocuklarını büyütüyor hem de Ultra Maraton yarışlarına katılarak rekorlar kırıyor. Çiçek, “Hayalim Kalahari çölünde 250 kilometre koşmak ve ülkemi 7 kıtada 7 Ultra Maraton yarışında temsil etmek” dedi.
Geleneksel maratondan daha uzun mesafeleri koşma yarışı olan, zihinsel ve bedensel açıdan dayanıklılık gerektiren Ultra Maraton sporunu yapan Deniz Çiçek (35) iki çocuk annesi. Hiçbir destek almadan, kendi imkanlarıyla yaptığı bu sporda maddi olarak zorluklar çekse de yılmayarak çalışmalarına devam ediyor.
Genelde 100 kilometre ve üstü yarışlara katılan Çiçek, Bodrum ve Elbistan Ultra Maraton yarışlarına katılarak 162 kilometrelik yarışı 25 saatte tamamlayarak Türkiye rekoru kırdı. Gösterdiği başarıyla bir ilke imza atan Çiçek, bu derecesini sporseverlerin de desteğiyle uluslar arası platformlara taşımak istiyor.
“Kadınlar yeter ki istesin”
İrem Nur Berke (8) ve Burak Berke (7) adında iki çocuğa sahip olan Çiçek, çocuklarının spor yapmaya engel olmadığını söyleyerek, tüm kadınlara ve gençlere tavsiyelerde bulundu. Çiçek, “Herkesin spor yapmasını istiyorum. Çocuklarım spor yapmama engel değil. Ben hem çalışıyor hem de çocuklarıma bakıyorum. Bununla beraber de antrenmanlarımı aksatmadan devam ediyorum. Kadınlar yeter ki istesin, çocukları bahanesi olmasın. En güzel terapi spordur” ifadelerini kullandı.
“Sponsor desteğine ihtiyacım var”
Türkiye’de Ultra Maraton sporuna gerekli desteğin verilmediğini söyleyen Çiçek, “Benim yaptığım sporu Türkiye’de sadece 5 kadın yapıyor. Benim diğerlerine göre hedeflerim daha büyük. Ben çöl yarışlarına katılıp, ülkemi 7 kıtada 7 Ultra Maraton yarışında temsil etmek istiyorum. 250 kilometreden başlayan yarışlara katılmam için benim sponsor desteğine ihtiyacım var” şeklinde konuştu.
“Sporu seviyorum ve hayallerim var”
Çocuk Esirgeme Yurdunda büyüyen ve henüz 10 yaşındayken polis memuru Lütfullah Uğur Pekcan tarafından spora yatkınlığı keşfedilen Çiçek, kısa mesafe koşucusu olarak başladığı sporda 10 sene önce radikal bir karar alarak Ultra Maraton’a yöneldi. Antrenmanlarının uzun ve sabır gerektiren tempolarda olduğunu ifade eden Çiçek, “Yarışlara hazırlanırken bazı fedakarlıklar yapıyorum. Hafta içi çalıştığım için; sabah erken kalkıp, işe gitmeden önce ve iş çıkışlarında antrenmanlarımı gerçekleştiriyorum. Hafta sonları daha uzun saatler çalışıyorum. Sporu seviyorum ve hayallerim var. Ben hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum” dedi.
“Herkes yaptığım işe imrenerek bakıyor”
İş arkadaşlarının ve akrabalarının yaptığı spora önceleri ön yargılı yaklaştıklarını vurgulayan Çiçek, gelen başarılarla birlikte desteklerin arttığını, “Başlarda, ‘bir kadın nasıl Ultra Maraton koşar’ diyorlardı. Çünkü Ultra Maraton normal bildiğiniz yarışlar gibi parkurları olan yarışlar değil. Dağlarda, çöllerde, ıssız alanlarda koşuyorsunuz. Zorlu parkurlar oluyor. İnsanların ön yargıları vardı ama şimdi destek oluyorlar ve tebrik ediyorlar. Herkes yaptığım işe imrenerek bakıyor” şeklinde ifade etti.
Uyumak, dinlenmek, oturmak yok
Elbistan Ultra Maratonu’nda Türkiye rekoru kıran Çiçek, “Yarışlarda verilen bir süre var ve sporcular bu süreyi en iyi şekilde kullanarak ilk üçün arasında yer almaya çalışıyor. Yarış esnasında; uyumak, dinlenmek, oturmak mümkün değil. Yarışın başından sonuna kadar durmadan devam ediyoruz. Bu süre içerisinde sırt çantamızda bulunan erzaklarla besleniyor ve yol üstündeki istasyonları kullanıyoruz. Elbistan bir Türkiye şampiyonasıydı. Şampiyona olduğu için de süre kısa tutulmuştu. Ben de Türkiye’de bir ilke imza atarak 160 kilometreyi 30 saatin altında koşan kadın yokken 25 saatte tamamladım” diyerek yarışlar esnasında zorlansa da severek koştuğunu ifade etti.
“Hep birlikte hayallerime koşalım”
Ultra Maraton yarışlarında başına gelen ilginç olaylardan da bahseden Çiçek, yarışlar esnasında yaban hayvanlarıyla karşılaştığını söyledi. Öncelerde korktuğunu ifade eden Çiçek, daha sonra yoluna çıkan hayvanlara alıştığını da sözlerine ekledi. Sporseverler ve sporu destekleyenlerin yardımlarıyla hayaline ulaşmak istediğini söyleyen Çiçek, “Ultramaraton ülkemizde henüz milli takım kategorisine alınmadı. Ferdi ve amatör olarak yapılıyor. Dünya çapında bu spor çok profesyonel bir şekilde, büyük organizasyonlarla gerçekleştiriliyor. İnşallah ülkemizde de önemsenerek daha yaygın hale gelir. Ben bu yarışlara bireysel olarak katılıyorum. Sporun başarısı kişiseldir ama destek olmayınca tam bir başarı da olmuyor. Bununla ilgili benim gerçekten sponsora ihtiyacım var. Ben 7 kıtada 7 Ultra Maraton yarışına katılıp, derece elde edip ülkemizin bayrağını göndere çekmek istiyorum. En büyük hayalim ise; Afrika’da Kalahari Çölü’nde koşup ülkemi uluslar arası platformda temsil etmek. Destek sporseverlerden, başarı benden olsun. Hep birlikte hayallerime koşalım” dedi.
Nisan ayında Bursa’da İznik Ultra Maratonu’nda 162 kilometrelik parkurda koşmayı hedefleyen Çiçek, Ağustos ayında ise Bulgaristan’da yapılacak olan Persenk Ultra Maratonu’ndan birincilikle Türkiye’ye dönmek istiyor.

Reklam
Reklam