İstanbul Caddebostan Kültür Merkezi’nde geçen yıl gösterimde olan “Şirinler” filmine çocuğuyla giden 41 yaşındaki anne F.C, salonda yanındaki 8-9 yaşlarındaki kız çocuklarına bakarak cinsel organıyla oynayan yaşlı bir adam fark etti. Önce torununu filme getirdiğini düşündüğü dedeyi takibe alan anne, yanında çocuk bulunmaması nedeniyle Y.Y. adlı yaşlı adama “Siz ahlaka aykırı hareketler yapıyorsunuz” diye bağırdı.
Prostat savunması
Bu çıkış üzerine sinema salonunu terk eden yaşlı adamın peşine düşen anne, Y.Y.’nin pantolonunun önünün de ıslak olduğunu fark edince durumu güvenlik görevlilerine bildirdi. Tutulan tutanağın ardından olay savcılığa intikal etti. Milliyet'in haberine göre düzenlenen iddianamede, şüphelinin çocuk filmine tek başına gittiği ve kız çocuklarına bakarak, “hayasızca hareketlerde bulunarak teşhircilik” suçunu işlediği belirtildi ve 1 yıla kadar hapsi talep edildi.
Anadolu 73. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada savunma yapan Y.Y., prostat hastası olduğunu, vakit geçirmek için sinemaya gittiğini söyleyerek “Çocuk filmi olduğunu sonradan anladım. Filmi izlerken şikâyetçi olan anne bana birtakım sözler söyledi. Pantolonumda ıslaklık yoktu” dedi.
‘Çocuklar panik olmasın’
Şikâyetçi olan F.C. ise iki kız çocuğunun yanına oturan yaşlı adamın elindeki çantasını siper ederek ahlaka aykırı hareketler yapmaya başladığını belirterek, “Çocuklar panik olmasın diye sessizce sinemadan çıkmasını söyledim. Bana ‘Benim de kızım var ne olur bu işi kapatın’ dedi ve özür diledi” dedi. Mahkemede tanık olarak dinlenen kültür merkezinin işletme müdürü E.G. de ifadesinde, “Sanık bize ‘Beni gönderin ne olur bir daha gelmem’ diye de yalvardı” beyanında bulundu.
Hâkim: Vicdani kanım tam
Yargılama sonucu hâkim, mevcut suçu işlediğine dair vicdani kanısının tam olduğunu belirterek sanığa 6 ay hapis cezası verdi. Bu cezayı failin geleceği üzerindeki etkileri nedeniyle 5 aya indirerek erteleyen hâkim, Y.Y ’nin 5 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına da hükmetti. Hakim kararında şu ifadeyi kullandı: “Kişiler özel yaşantılarını istediği gibi yaşayabilir ama topluma açık mekânlarda hem de çocukların haklarının mevzu bahis olduğu ortamda özel yaşam hakkından söz edilemez.”