"Çocuk pornosu ensest ilişkilerin devamıdır"

ANTALYA (İHA) - Yazar Meltem Arıkan, ensest ilişkiler ve çocuk pornosunun yalnız Türkiye'nin değil, tüm dünyada içe kanayan bir yara olduğunu söyledi.

Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi'nce Kaleiçi Vakfı'nda düzenlenen sohbet toplantısına katılan yazar Arıkan, kadın sorunları, cinsel istismarlar, ensest, şiddet olguları ve çocuk pornosu konularında katılımcılara bilgiler verdi. Daha önce bu konularda yayınlanmış 6 romanı bulunduğunu söyleyen Meltem Arıkan, "Bu durum yanlız ülkemizde değil dünyada da kanayan bir yara olup ayrıca bir insanlık suçudur. Üstelik sadece hukuksal ortama taşınabilen olayların oranıyla bile bu durumun özel ya da bölgesel bir sorun olmadığı, tam tersi toplumsal bir sorun olduğu açıkça ortadadır. Ancak hala daha bu konu ısrarla reddedilmektedir. Çocuk pornosu niye çıktı biliyor musunuz? ABD ve Avrupa'da çocuk ensest olayları ile ilgili çok sıkı tedbirler alınmaya başladığı zaman busefer korkuyu yaşayanlar çocuk pornosuna yöneldiler. Yurt dışına gidip çocuk yaştaki kadınlarla birlikte oluyorlar ve bir seks ticaretine başlıyorlar. Ondan sonra bunu filmlere alıp seyretmeye başlıyorlar. Siz ensestli çocukları koruma altına aldıkça, çocuk pornosu yayılmaya başladı" dedi.

Reklam
Reklam

Arıkan, geçtiğimiz aylarda Türkiye'de 17 aylık bebeğe cinsel istismar olayının basına yansıdığı için duyulduğunu belirterek, "Ankara'da daha acı olaylar var. Ben 6 aylık bebeğe yapılan cinsel istismarı biliyorum. Çocuk pornosu ensest ilişkilerin devamıdır" diye konuştu.

Kadının kendi benliğinin sahibi olma duygusunun çocuk yaştan itibaren kendisine kazandırılması gerektiğini anlatan Arıkan, bu durumun bölgesel bir problem olmadığını ve eğitilmiş ailelerde yaşanan ilişkilerin hiçte az bir oranda olmadığını kaydetti. Yaşanan ensest ilişkiler ve çocuk pornosu gibi olayların aile baskıları nedeniyle ortaya çıkarılamadığını ve bu konuda herhangi bir veri bulunmadığına işaret eden Arıkan, Türkiye'de cinsel istismara uğramış çocuk sayısının hiçte azımsanmayacak kadar fazla olduğunu dile getirdi. Ailelerin bu konuda daha duyarlı olmaları gerektiğini vurgulayan Arıkan, yaşanan gerçeklerin baskı altında saklandığını kaydetti.