Çocuk tüberkülozu artıyor

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, çocuk tüberkülozunun, Türkiye'nin en önemli sağlık sorunlarından birisi olduğunu ve son yıllarda hastalıkta artış yaşandığını belirterek, "Verem savaş dispanserlerinde izlenen hastaların yüzde 12'sini 15 yaş altındaki çocuklar oluşturmaktadır" dedi.

İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, çocukların mikrobu tüberkülozlu erişkin hastalardan aldığını ifade ederek, "Tüberküloz, esas olarak, hasta kişinin öksürmesi, hapşırması ve hatta konuşması sırasında havaya karışan bu damlacık çekirdekleri içinde bulunan mikropların solunmasıyla bulaşır. Konuşma sırasında 200, öksürmeyle 3 bin 500 ve hapşırma sırasında da sayıları 1 milyona kadar ulaşabilen damlacıklar oluşur. Bu nedenle, hasta kişilerin öksürme, hapşırma; hatta konuşma sırasında ağızlarını bir mendille kapatmaları, bulaşmanın önlenebilmesi için çok yararlıdır" dedi.

Reklam
Reklam

Prof. Dr. Küçükusta, sanıldığının aksine tüberküloz mikrobunun, çatal, kaşık, tabak, bardak gibi aynı yemek takımlarının ya da havlu, kalem, gözlük, çakmak gibi eşyaların kullanılmasıyla bulaşmadığını açıklayarak, "Tüberküloz, nadiren tüberküloz hastası olan anneden plasenta yoluyla da bulaşabilir. Tüberküloz mikrobunu alan çocukta meydana gelen hastalığa primer infeksiyon adı verilir. Bu çoğu zaman soğuk algınlığına benzeyen belirtilere neden olur ve tedavi edilmediği halde vücutta gelişen bağışıklık sayesinde kendiliğinden düzelir. Bazı çocuklarda ise, tüberküloz mikrobuna karşı yeterli bağışıklık gelişemez ve tüberküloz hastalığı ortaya çıkar. Uzun süren öksürük, ateş, halsizlik, iştahsızlık, gece terlemesi, kilo kaybı ya da kilo alamama ve hırıltılı solunum en sık karşılaşılan; ancak hiçbiri tüberküloza özgü olmaya belirtilerdir" diye konuştu.

Çocuk tüberkülozunun teşhisinde, tüberkülin testinin (PPD) pozitif olması, çocuğun veremli bir hastayla temasının olması, çocuğun şikayetleri ve röntgen bulgularının büyük önem taşıdığına dikkat çeken Prof. Dr. Küçükusta, şu bilgileri verdi:
"PPD testinin pozitif olması tek başına anlamlı değildir, diğer bulgularla beraber değerlendirilmelidir. Bazen, PPD negatif olduğunda bile aktif tüberküloz olabilir. Aynı şekilde, akciğer röntgeninde saptanan değişiklikler de kesin olarak tüberküloz tanısı koymaya yeterli değildir. Çocuk tüberkülozunun tedavisi mutlaka bir göğüs hastalıkları uzmanın denetimi altında yürütülmeli ve tamamlanmalıdır. Tedavide 4 ilaç kullanılır. Tedavi süresi 9 aydır. Tüberkülozdan korunmak için her yeni doğan bebeğe ilk 2 ay içinde BCG aşısı yapılmalıdır. BCG' nin bir kere yapılması yeterlidir, çünkü aşı, çocuk tüberkülozunun komplikasyonlarını önlemede etkili olmakla beraber, erişkin tüberkülozuna karşı koruyucu değildir."

Reklam
Reklam