İşte çocukluk yıllarında şöhrete kavuşan, fakat ilerleyen yaşlarında başarısızlığa sürüklenmekten kurtulamayan ünlü çocuk yıldızlar...
Dönemin ünlü film yapımcılarından Berker İnanoğlu'nun oğlu olan Sezer İnanoğlu, 'Sezercik' adıyla yıldız oldu.
Özellikle Kıbrıs Savaşı'nın anlatıldığı 'Sezercik Aslan Parçası' filmiyle gönülleri fethetti. Ama 'Sezercik' büyüyünce sinemayı bıraktı ve babası Berker İnanoğlu'ndan kalan film şirketinin başına geçti. Bir kaç filmin yapımcılığını üstlendiyse de sinemada eski parlak günlerine bir türlü dönemedi. İnanoğlu birkaç yıl önce de eşinin intiharıyla büyük üzüntü yaşadı.
Ancak son yıllarda adı, yaptığı filmlerle değil silah kaçakçılığı ve uyuşturucuyla anılmaya başladı. Evinde uyuşturucu bulunan Sezer İnanoğlu'nun adı şimdilerde hiç anılmıyor.
[**
'Ayşecik' filmlerinin yıldızı Zeynep Değirmencioğlu ile akraba olan Ömer Dönmez, 'Ömercik' ismiyle pek çok filmde oynadı.
1974'te geçirdiği kaza ile tek gözünü kaybeden ve büyük bir yalnızlık yaşayan Dönmez, en son 'İkinci Bahar' dizisinde rol aldı.
Dönmez son olarak dolandırıcılık suçuyla hakim karşısına çıkmıştı.
'Ayşecik' 'Ömercik'in değişmez rol arkadaşı ve kuzeni. Babası senarist Hamdi Değirmencioğlu sayesinde henüz 2 yaşındayken Papatya adlı filmle sinemaya adım attı ve 20 yaşına gelinceye kadar da çok sayıda filmde rol aldı.
Dönemin ünlü futbolcularında Serkan Acar ile evlenince sinemaya da veda etti.
O pek çok çocuk yıldızdan daha şanslıydı. İyi bir evlilik yaptı sonra da bir emlak bürosu açtı. 'Yıldız' olduğu günler ise artık çok gerilerde kaldı.
Şanlıurfa'da bir sıra gecesinde uzun hava okurken İbrahim Tatlıses tarafından keşfedilen 1984 doğumlu İbrahim Halil Küçük, küçük türkücüler furyasının en tanınmışlarındandı. Kısa sürede tanınan ve sevilen Küçük İbo, kendisine İbrahim Tatlıses'i örnek alıyordu. Tatlıses'in programına katılıp türküler söyleyen Küçük İbo, pek çok kişiyi kendisine hayran bırakmıştı. Yıllar sonra tekrar Tatlıses'in programına katılan Küçük İbo, daha sonra ortadan kayboldu.
Uzun zamandır ortalıklarda görünmeyen Küçük İbo, Sakarya Üniversitesi'nde Elektronik Mühendisliği okuduğu haberi ile gündeme gelmişti. Küçük yaşta şöhrete ulaşan İbo, Tatlıses'in eskiden kendisini 5 kez programına çıkardığını şimdiyse programına yasak koyduğunu söylemişti.
"Kendisine yalakalık yapmadığım için beni programına çıkarmıyor. Yoksa çıkarırdı. Ben ayıya dayı demem. Ayı ayıysa ayıdır, dayıysa dayıdır" şeklinde açıklamada bulunan Küçük İbo'nun adı şimdilerde hiç anılmıyor.
Daha 13 yaşındayken İbrahim Tatlıses'in sahneye çıkardığı Azeri türkücü Günel Zeynalova, yaşadığı değişimle herkesi şaşırttı. Görüntüsüyle büyük bir değişim geçirdiği görülen Günel'in adı, şimdilerde Ebru Gündeş ile evli olan Reza Zarrab ile anılmıştı.
Şarkıcı Günel, eski sevgilisi Reza Zarrab'ın Ebru Gündeş'in yanından kendisine halen aşk mesajları çektiğini açıklamış, 'Reza 25, Ebru 35 yaşında. Aynı evi paylaşıyorlar. Biz hiç aynı evi paylaşmadık' demişti. Azeri işadamı Zarrab'ın cevabı da gecikmemişti.
Günel ile 8 yıllık ilişkisinin bittiğini açıklayan Zarrab, "Hatta ayrılığımızın ardından İbrahim Tatlıses'i bile barışmamız için araya soktu. Kabul etmedim. Ebru Hanım'la aynı evi paylaşmıyoruz. Ama Günel'le 8 yıl aynı evi paylaştık. Günel'e ne telefon mesajı ne de çiçek yolladım. Ama Ebru Hanım'a ömrümün sonuna dek çiçek yollayacağım. Günel de çok iyi bilir, Ebru'ya olan aşkımı" demişti.
Azeri kızı Günel, şimdilerde ortalarda görünmüyor.
Bir dönem ekranlarda ilgiyle izlenen "Bizimkiler" dizisinin "Ali"si Atılay Uluışık işadamı oldu.
Kendi isteğiyle oyunculuğu bırakan Uluışık, şimdi Ukrayna'nın Odessa şehrindeki bir pimapen fabrikasının sahibi. Atılay Uluışık; "Bizimkiler'e Orta 1'de başladım. Üniversiteden mezun olunca ayrıldım. Her hafta reyting rekoru kırdık. Çok tanındık. Dizi bitince de yapacağımı yaptım dedim ve oyunculuğu bıraktım. Üniversitede matematik mühendisliği okudum. 1 yıl mühendislik yaptıktan sonra Ukrayna'da kendi işimi kurdum" dedi.
Atılay Uluışık'ın adı son olarak, Ankaralı İpek Aydın ile evlendiğinde duyulmuştu.
Film yapımcısı Selim Soydan ile ünlü oyuncu Hülya Koçyiğit'in kızı Gülşah Alkoçlar gözünü sinemada açanlardan.
Yaşıtları oyun parklarında oynarken o sinemada 'Güllüşah' adıyla başroller kapıyordu. 'İbo ile Güllüşah' onun en meşhur filmiydi.
Genç yaşta işadamı Ender Alkoçlar ile evlenip sinemayı bıraktı. Şimdi iki kızı var.
Kader Çetintürk, 14 yaşında ilk albümünü çıkararak müzik dünyasıyla tanıştı.
Yıllar sonra "Arım Balım Peteğim" programına katılan Kader, ilginç açıklamalarda bulunmuştu. Arabeskin genç seslerinden Kader, arabeski sosyeteye dinleten isimlerden biri olduğunu söylemişti. Hiç pop tarzına dönmeyi düşünmediğini ancak yaptığı arabeski modernize ederek elit kesme sevdirdiğini söyleyen Kader, "Arım Balım Peteğim" programında, "Bu çığrı açan adam Serdar Ortaç'tır. O da hareketli ritimler üstüne arabesk kokan sözler yazarak elit kesimin beğenisini kazandı" demişti.
Son olarak İstanbul'da, çıkar amaçlı suç oluşumuna yönelik operasyon sonucu tutuklanan Kader Çetintürk'ün adı şimdilerde hiç anılmıyor.
Çocuk şarkıcılar furyası sırasında "süper çocuk" olarak tanıtılan Onur Sarıkaya, büyüyüp imajını değiştirse de 'Küçük Onur' ismiyle anılmaktan kurtulamamıştı.
Organize suç örgütü kurduğu iddiasıyla tutuklanan Sedat Peker'e yönelik düzenlenen Kelebek operasyonu kapsamında gözaltına alınan şarkıcı Küçük Onur, ödemediği bir para cezası nedeniyle önce adliyeye, buradan da yoklama kaçağı olduğu gerekçesiyle askerlik şubesine götürülmüştü. Kelebek soruşturmasından serbest kalan Küçük Onur'un ifadesinde, "Sedat Peker'le ağabey kardeş ilişkimiz var. Sevdiğim, saydığım bir kişidir." dediği iddia edilmişti. Küçük Onur lakaplı Onur Sarıkaya, Sedat Peker ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle sorgulanmıştı. Sedat Peker'in kırmızı hatlı özel telefonlardan verdiği kişilerden biri olduğu iddia edilen Küçük Onur'un sorgusunda bu konuyla ilgili sorulan sorulara, "Bana özel telefon vermedi. Böyle bir şey yok. Ben kendi telefonumdan onu ararım, o da beni kendi telefonumdan arar." demişti.
Emniyet’teki sorgusunun ardından ödenmemiş 535 milyon lira kesinleşmiş trafik cezası için Kadıköy Adliyesi'ne sevk edilen Sarıkaya, buradaki işlemlerinin tamamlanmasının ardından yoklama kaçağı olduğu gerekçesiyle Halıcıoğlu Askerlik Şubesi'ne götürüldükten sonra tekrar Emniyet'e götürülmüştü. Küçük Onur, şu sıralar ortalarda görünmüyor.
1981 doğumlu olan Yusuf Harputlu, 11-12 yaşlarında abisinin çıktığı gazinoda sahneye çıkıp kendisini yetiştirip kaset yapmak istiyordu. Orada 3-4 sene sahneye çıkıp kendini yetiştirdikten sonra demo kaset hazırladı.
Yusuf Harputlu'yu çalışmalarında o güne yalnız bırakmayan ağabeyi demo kaseti alıp İstanbul'a geldi ve ilk olarak Mustafa Topaloğlu'na dinletti. Mustafa Topaloğlu genç sanatçı adayındaki farklılığı görüp onu İstanbul'a çağırdı. Ağabeyine "Sen Adana’ya dönebilirsin artık o bizim evladımız gibidir, sizin hiç şüpheniz olmasın" diyerek Yusuf Harputlu'yu alıp evine götürdü. Kaset çalışmaları başlamıştı. Ve 2-3 ay geçmeden Hilmi Topaloğlu'nun oğlunun sünnet düğününde sahneye çıktı. Sahnede ilk olarak Havar adlı türküyü okudu. Hilmi Topaloğlu kaseti kendinin yapacağını söyledi. Yusuf Harputlu ertesi gün Prestij Müzik'in sanatçısıydı. "Ahucan" adlı kaset Yusuf Harput'un ilk albümü oldu. Genç sanatçı adayının ilk klip parçası ise "Ormancı"ydı. Daha sonradan Prestij Müzik etiketiyle "Hasretindeyim", Seyhan Müzik etiketiyle "Hedef" ve Vega Müzik etiketiyle "Sürünesin" albümlerini çıkardı.
Son olarak 30 Ocak 2010 Cumartesi günü yaptığı kaza ile adı duyuldu. Atatürk Havalimanı girişinde, türkücü Yusuf Harputlu'ya ait cipin, kırmızı ışıkta bekleyen taksiye arkadan çarpması sonucu, taksideki 2 yolcu öldü, sürücü de yaralandı. Türkücü Yusuf Harputlu, herkes gibi kendilerinin de kaza yaptığını söyleyerek, "Sahneden indiğimde şoförün alkollü olduğunu hissettim, bunun üzerine yanındaki arkadaşın direksiyona geçmesini söyledim, meğer onun da kafası iyiymiş, benim haberim yokmuş." diye konuştu.
Yusuf Harputlu şimdilerde ortalarda görünmüyor.
İşte dünyada çocukluk yıllarında şöhrete kavuşan, fakat ilerleyen yaşlarında başarısızlığa sürüklenmekten kurtulamayan ünlüler...
1980li yılların en ünlü çocuk yıldızı Macaulay Culkin, Evde Tek Başına serisi ile şöhret oldu. Henüz 13 yayındayken film başına 8 milyon dolar alıyordu.
Evde Tek Başına filminin çocuk yıldızı Macaulay Culkin, esrar ve Xanax hapı bulundurmak suçundan 2 yıl tecilli hapis cezasına çarptırıldı. Culkin'in içinde yolcu olarak bulunduğu bir otomobilin içinde 1 gram esrar ve birkaç Xanax hapı bulunmuştu. Culkin, her suçtan birer yıl tecilli hapis ve 540'ar dolar para cezasına çarptırılmıştı. Şimdi 30 yaşında olan Culkin'in son duruşmadan önce bir uyuşturucu ve alkol testinden geçmek de dahil mahkemenin belirlediği gözetim altında kalma şartlarının tamamını yerine getirdiği belirtilmişti. Mahkeme yetkilileri, Culkin'in uyuşturucu ve alkol bağımlısı olmadığını da belirtmişlerdi.
17 yaşında kendisiyle yaşıt olan Rachel Miner ile evlenmişti. Ama bu evlilik sadece iki yıl sürdü. Hollywood'da şimdi Culkin'in adı pek duyulmuyor.
Lohan'ın yıldızı 11 yaşında "The Parent Trap" isimli filmin başrolünü oynamasıyla parladı. Hızlı yaşamanın getirdiği dezavantajlarla ilk olarak 2007'de karşılaştı. "Georgia Rule" filminin setinden az daha kovuluyordu. Lohan daha sonra birçok araba kazasına karıştı, pek çok kez tutuklandı ve rehabilitasyon gördü.
23 Ağustos 2008'de ise alkollü araç kullanmak ve üzerinde kokain bulundurmaktan suçlu bulunarak 1 gün hapis yattı ve 3 yıl gözetim cezası aldı. 2009 itibariyle Lohan, Hollywood'da tekrar yükselmek için kolları sıvamış gözüküyor.
Ergenlik öncesi yaşlarında "The New Mickey Mouse Club" ile tanınan Britney Spears, 1998 yılında "...Baby One More Time" isimli hit albümüyle bir pop yıldızına dönüştü. 2007'de kendisini takip eden bir paparazzi ordusunun önünde sinir krizi geçirdi. Çocuklarının velayetini eski eşi Kevin Federline'a kaptırmasının yanında Spears; duran bir araca vurup kaçma, rehabilitasyon merkezlerinde tedavi görme, bir fotoğrafçının arabasına saldırma ve kafasını kazıtma gibi skandallarla gündeme ismini yazdırdı.
3 Ocak 2008'de eski eşine çocuklarını göstermediği için evine polis çağrıldı, ve bir ay sonra gönülsüz olarak bir psikiatri kliniğine yattı. Şimdilerde ise yeni albümleriyle eski günlerdeki başarısını yakalamak istiyor.
Erkek kardeşleriyle kurdukları "Jackson 5" isimli grubuyla, Michael Jackson henüz 11 yaşındayken müzik listelerini alt üst etti. Büyüdüğünde o artık pop müziğin gelmiş geçmiş en büyük süper starlarından biri haline gelmişti. 80'lerde gösterdiği zararsız ama tuhaf davranışlar, "Çılgın Jacko" ("Wacko Jacko") takma ismiyle anılmasına sebep oldu. Daha sonra 1993 yılında, Jackson'ın Neverland malikanesine konuk olan 13 yaşında bir erkek çocuğunun babası, sanatçıyı çocuğuna karşı cinsel istismarda bulunmakla suçladı. İddiaları, Jackson'ın kız kardeşi LaToya da destekledi. Jackson, çocuğun ailesi tarafından açılan davadan, 20 milyon dolarlık para cezası karşılığı kurtuldu. Davacı, ifade vermeyi reddettiği için dava düştü.
Tüm bu olanlara rağmen, Michael Jackson, 2002'de verdiği bir röportaj sırasında, birçok çocukla birlikte aynı yatakta yattığını itiraf etti. Yaptığı bu açıklamalar, Jackson'ın tutuklanmasına ve çocuk cinsel istismarı suçuyla yargılanmasına sebep oldu. Büyük ölçüde, iddia makamı tanıklarının Jackson'a karşı güven duymalarından kaynaklanan problemler yüzünden, sanatçının 13 Haziran 2005 tarihinde suçlu olmadığına hüküm verildi. 25 Haziran 2009'da kalp yetmezliğinden dolayı hayata gözlerini yumdu.
"The Partridge" dizisinde şöhreti yakalayan Danny Bonaduce, dizi sona erdikten sonra zor günler geçirdi. 1985 ve 1990 yıllarında kokain bulundurmak suçundan tutuklandı. 1991 yılında ise fahişelik yapan bir travestiye karşı kaba kuvvet kullandığı için tutuklandı.
Eşi Gretchen'le kötü giden evliliklerini, 2005 yılında "Breaking Bonaduce" isimli reality şovla gündeme taşıdı.
10 yaşındayken, rol dağıtan bir yönetmen tarafından keşfedilerek, John Grisham'ın romanından uyarlanan, "The Client" filminin kadrosuna alındı. Bundan önceki ilk ve tek sahne deneyimini yaşadığı bir okul oyununa uyuşturucu karşıtı bir örgütün sponsorluk yapmış olması, pek çok kez uyuşturucu bulundurmaktan tutuklanan Renfro açısından oldukça ironik bir durum teşkil ediyordu.
2000 yılında, bir arkadaşıyla yat çalma girişiminde bulundukları için hırsızlıkla suçlandı. 2005'te eroin satın almaya çalışırken yakalandı. 2006'da, alkollü araç kullanma suçuyla 10 gün hapis yattı. Renfro, 25 yaşındayken aşırı dozda eroinden hayatını kaybetti.
9 yaşındayken Disney'in "altın çocuk"u haline gelen ve 13 yaşında çocuk oyuncu Oscar'ının sahibi olan Driscoll'un kariyeri ergenlik dönemindeki akne problemi yüzünden kötüye gitmeye başladı. Henüz 18 yaşındayken marihuana bulundurmaktan tutuklanması yapımcıları kendisinden uzaklaştırdı. Esrardan eroine doğru giden yolda, Driscoll pek çok kez yasaları ihlal etti. 45 dolarlık karşılıksız çek düzenlediği ve 1961 yılında bir hayvan kliniğinden 450 dolar çaldığı için tutuklanarak 6 ay boyunca bir rehabilitasyon merkezinde tutuldu.
30 Mart 1968'de, New York'ta, sokakta oynayan iki çocuk, terk edilmiş bir apartman dairesinde Driscoll'un cesedini buldu. Ölüm sebebi, uzun süreli uyuşturucu kullanımından kaynaklanan damar sertliği olarak tespit edildi. Driscoll'un cansız bedenini bulduklarında yanında kimliği olmadığı için isimsiz olarak yoksullar mezarlığına gömüldü. Ancak bir buçuk yıl sonra parmak izleri sayesinde kimliği tespit edilebildi.
Dana Plato, 7 yaşında reklamlarda oynamaya başladı. 14 yaşında, "Diff'rent Strokes" isimli televizyon dizisinde canlandırdığı Kimberly Drummond rolüyle tam anlamıyla şöhrete kavuştu. Daha sonraları, dizinin yayınlandığı yıllarda alkol ve uyuşturucu kullandığını itiraf etti. 1984 yılında, erkek arkadaşından hamile kaldığı için "Diff'rent Strokes" kadrosundan çıkartıldı. Bundan sonra iş bulmakta güçlük çekti. Çeşitli ikinci sınıf ve porno filmlerde rol aldı.
1991 yılında Plato, elinde bir tabancayla Las Vegas'daki bir video dükkanını soyduğu için tutuklandı. Bir yıl sonra ise sahte bir Valium reçetesi düzenlediği için yakalandı ve şartlı tahliye şartlarını ihlal etmesi sebebiyle 30 gün boyunca hapis yattı. 35 yaşında aşırı dozda aldığı bir reçeteli ilaç yüzünden öldü. Ölümünün, bir intihar vakası olduğuna hükmedildi.
"Diff'rent Strokes" dizisinin bir diğer oyuncusu olan Todd Bridges, Willis Drummond karakterini canlandırıyordu. 1983 yılında yasalarla başı belaya girmeye başladı. 1987'de bir araba bayiliğine bomba tehdidinde bulunduğu için, 1989'da ise para meselesi yüzünden tartıştığı araba tamircisine silah çektiği için tekrar tutuklandı. Fakat en ciddi suçunu 1989 yılında, bir kokain partisinde sekiz defa ateş ederek cinayet girişiminde bulunduğu bir uyuşturucu satıcısına karşı işledi.
Savunma avukatı Johnnie Cochran'ın sayesinde davadan beraat etti. Bridges, 1997 yılında bir arkadaşının arabasına vurduğu için tekrar tutuklandı, ancak bir iddiaya göre, bu davadan da beraat etti. İşlediği bu son suçtan sonra kendini Hristiyanlık dinine vererek okullarda uyuşturucunun zararlarıyla ilgili konuşmalar yapmaya başladı. Bu olumlu değişim, 2001 yılında, balık tutarken tekerlekli sandalyesinden düşen bir kadının hayatını kurtarmasıyla, Bridges'i gazete manşetlerine kadar taşıdı.
"Our Gang" filmlerinin on beş bölümünde ve birçok uzun metrajlı filmde rol alan Beckett, en önemli yetişkin rolünü "Rocky Jones, Space Ranger" isimli bir bilim kurgu programında üstlendi. Bu televizyon programı, Beckett'ın 1954 yılında silahlı saldırı suçuyla tutuklanmasının ardından sona erdi. Kefaletle tahliye edildikten sonra Meksika'ya kaçarak polisle silahlı çatışmaya girdi ve bunun sonucunda dört ay hapis yattı.
A.B.D'ye döndükten sonra suç listesine karşılıksız çek düzenleme, saldırı, alkollü araba kullanma, uyuşturucu kullanma gibi maddeler ekledi. Alkollü araba kullanırken uğradığı son trafik kazası sonucu tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Buna rağmen, 1963 yılında, komşusunu bıçaklamaya çalıştı. 39 yaşında, aşırı dozda uyku ilacı aldığı için hayatını kaybetti.
Blake, 3 yaşındayken bir dans ve şarkı gösterisinde performans gösterdi. Hollywood'da "Our Gang" başlıklı kısa film dizisinin vazgeçilmezlerinden biri oldu. Alkolik bir babaya sahip olan Blake, zor bir çocukluk geçirdi. İlerki yıllarda uyuşturucu kullanması ve mükemmeliyetçi ve zor bir çalışma arkadaşı olarak tanınması da bu dönemde yaşadıklarından kaynaklanıyor olabilir. Karşılaştığı tüm sıkıntılara rağmen, erişkin yaşlara geldiğinde "Baretta" isimli dedektiflik programında başarıyı yakaladı. 2000 yılında, çocuğunun babası olduğu DNA testiyle ıspatlandıktan sonra, aktris Bonnie Lee ile evlendi.
2001 yılında çift, bir restoranda yemek yedikten sonra Bonnie Lee, arabada beklediği sırada, kafasına sıkılan bir kurşunla öldürüldü. Blake suçlamaları kabul etmedi. Dayanağı olmayan mazaretler sunmasına rağmen, cinayetten suçlu bulunmadı. Ancak daha sonra, bir sivil mahkemedeki jüri, karısının haksız ölümüyle ilgili Blake'i sorumlu bularak üç çocuğuna 15 milyon dolar ödemesine hüküm verdi.