MTSO AB Bilgi Merkezi, Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu ile imzalanan AB Bilgi Merkezleri Ağı’nın Desteklenmesi Projesi kapsamında, Mersin’de sosyo ekonomik açıdan dezavantajlı okullarda eğitim gören 5’inci ve 6’ncı sınıf öğrencilerini, ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü’ne götürdü.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) AB Bilgi Merkezi organizasyonu ile gerçekleşen programda, öğrenciler AB’nin su ve deniz politikalarına uyumlu olarak deniz ekosisteminin korunması, iklim değişikliği ve kaynakların sürdürülebilir kullanımı konusunda bilgilendirildi. Program kapsamında öğrencilerle bir araya gelen ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Erkan Kıdeyş, deniz çalışmalarının nasıl yapıldığından deniz canlılarının özelliklerine kadar birçok farklı konuda çocuklara bilgi verdi. Denizlerdeki bitkilerin oksijen ürettiğini kaydeden Kıdeyş, “Bazı bitkileri sadece elektrikli mikroskopta görebiliriz. Bazıları dünyanın ısınıp soğumasına yardımcı oluyor. Dünyadaki oksijenin yarısını tek hücreli bitkiler üretiyor” dedi.
Nesli tükenen canlıları araştırdıklarını da anlatan Kıdeyş, “Bunlardan bir tanesi de Akdeniz Foku. İnsanlar gibi memeli bir hayvandır ve yavrusunu emzirmesi gerekir. Sahilimizde mağaralar var ve bu foklar yavrularını oralarda emziriyorlar. Biz oralara ev yaparsak yaşam alanlarını öldürmüş oluyoruz” diye konuştu.
“Doğanın değerini bilip dünyamızı korumalıyız”
Deniz kirliliğine ve denizlerin kirlenmemesi adına neler yapılması gerektiğine de değinen Kıdeyş, şu bilgileri verdi:
“ODTÜ sahili, 500 metre çevresi ve limanı her türlü balık avcılığına kapalı. Bu sahillerde nesli tükenmekte olan deniz zambakları yaşıyor ve yeşil kaplumbağalar yumurtalarını bu bitkilerin dibine bırakıyor. Eğer sahilde kamp kurarsak yavrular yuvalarından çıkınca ölüyorlar. Aynı zamanda kaplumbağalar denizanalarını yemeyi çok seviyor. Denizanaları ise zehirli canlılar. Son zamanlarda sayıları da oldukça arttı. Eğer kaplumbağalar yeterince çoğalırsa denizanası da kalmaz. Oysa bizim attığımız poşetleri kaplumbağalar denizanası zannedip yemek istiyor ve sonra ölüyor. Attığımız çöpler canlıların ölümüne neden oluyor. Ayrıca deniz tuzları denizden elde ediliyor ve oradan aldığımız tuzun içinde dahi plastik oluyor. Böylece biz de plastik yiyoruz. Bu nedenle dünyamızın değerini iyi bilip doğamızı korumalıyız.”
“Düzenli olarak her ay çöp topluyoruz”
ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Bilimsel Proje Uzmanı Gülşah Can ise Akdeniz’in deniz memelileri balinalar, yunuslar ve Akdeniz Fokları hakkında sunum yaptı. Canlı ve cansız varlıkların bir araya gelerek ekosistemi oluşturduğunu anlatan Can, canlı varlıkların devamı için cansız varlıklara ihtiyaç olduğunu söyledi. Dünya üzerinde yaşayan en büyük hayvanın mavi balina olduğunu anlatan Can, bu canlıların 29,9 metre boyunda ve 190 ton ağırlığında olduğunu söyledi. En büyük tür olan bu canlının mikroskopla dahi görmekte zorlanılan planktonları yediğini ifade eden Can, “Çünkü ağızlarında diş yok. Günde 4-5 ton plankton yiyorlar” ifadelerini kullandı.
Ardından dişleri olan balinalarla yunusların ve Akdeniz foklarının yaşamlarına değinen Can, çocuklara bu hayvanların nasıl avlandıklarını, nasıl beslendiklerini, nerelerde yaşadıklarını, onları ve çevreyi nasıl korumaları gerektiğini anlattı. ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü olarak her ay düzenli çöp toplayıp kumları süzdüklerini, deniz araştırmaları yaptıklarını belirten Can, “Buna rağmen hala çöp var, çünkü başka sahillerden dalgalarla geliyorlar. Bu konuda daha hassas davranmalıyız” dedi.
Etkinlik, çocukların planktonları tanıtan kartlardan oluşan oyunlar oynayarak planktonları tanımaları ve ardından da sahile inerek su kaplumbağalarını denizde görmeleriyle sona erdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz