Çocuklara polis tecavüzü dosyasında kafa karıştıran sorular

Diyarbakır'da geçen yıl üç kardeşin bir polis tarafından tecavüze uğradığı iddiasına ilişkin ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara Radikal ulaştı.

Diyarbakır'da bir polisin üç çocuğa tecavüz ettiği iddialarıyla ilgili kararda yer verilen bilgilere göre, tecavüz iddiasına ilişkin birden çok soru işareti yer alıyor. Dosyadaki kuşkular şöyle:

M.A. adlı bir polisle cinsel ilişkisi olduğu ve çocuklarını da tecavüze ittiği iddia edilen anne, bu iddiaları reddediyor. Baba tarafından polisle anne arasındaki bağı gösterdiği iddia edilen cep telefonu incelendiğinde olayla arasında bir bağa ulaşılmadı. Keza Diyarbakır’da, çocukların, kendilerine sırayla tecavüz ettiğini savunduğu M.A. adında bir polisin görev yapmadığı anlaşıldı. Çocukların, “Bize burada tecavüz edildi” dediği lojman dairesinde ise M.A. değil, şehre Eylül 2012’de gelen O.K. adlı polisin oturduğu anlaşıldı. Fakat çocuklar da yapılan teşhiste, “Bize tecavüz eden bu kişi değil” diye ifade verdi. Ayrıca iki kız kardeşin bakire olduğu ve vücutlarında cinsel saldırıya ilişkin bir bulgu olmadığı saptandı.

Reklam
Reklam

İHBAR İRLANDA'DAN

Tecavüz iddiası, 18 Haziran 2013’te Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’ne gelen bir ihbarın ardından ortaya atıldı. Diyarbakır Emniyeti’ni İrlanda’dan aradığını belirten ve İngilizce konuşan bir kişi, kızı A.E.’nin hayatının tehlikede olduğunu söyledi. A.E. adlı İrlandalı kadın, 2006 yılında Diyarbakırlı M.N.E. ile evlenerek, bu şehre yerleşmişti. Çiftin evliliğinden Z.C., G.E. ve M.N. isimli üç çocuk dünyaya gelmişti. M.N. adlı erkek çocuk ise 2011 yılında kaybolmuştu.
Polis ihbardan bir gün sonra adı geçen adrese gidip anne A.E.’yi dinledi. A.E., 2011’de oğlu M.N.’nin kaybolduğunu, bu tarihten sonra eltisi tarafından bir polisle birlikte olmakla suçlandığını söyledi. Yaklaşık bir hafta önce kızına ve kayınvalidesinin eşine giderek, “Karın K. polis lojmanlarında bir polisle birlikte oluyor. Hatta bu polis, iki kızının da başına silah dayadı” dediğini söyledi. Aynı gün polis, baba M.N.E.’nin de ifadesini aldı. M.N.E., ifadesinde, “Kızım Z.C. bana, ‘Baba bilmediğin bir şeyler var’ dedi ve 2011’de oğlum kaybolduktan sonra eşim A.’nın Yenişehir Polis Merkezi’ne gittiğini, yanında kendisinin de olduğunu anlattı. A. karakolda M.A. adlı polisle tanışmış. Bu kişi kızlarımı silahla tehdit etmiş. Bir ay önce de eşim, bu polisin oturduğu lojmana gitmiş” dedi.

Reklam
Reklam

Ardından iki kız çocuğunun ifadesi alındı. 2004 doğumlu Z.C.E., annesi ile M.A. adlı polis memurunun, erkek kardeşleri M.N.’nin kaybolmasından sonra tanıştığını savundu. Fakat ifadesinin devamında, bu polisin evine annesiyle beraber gittiklerini ve yanlarında kaybolmuş erkek kardeşlerinin de olduğunu ileri sürdü. Annesi ile M.A. adlı polisin cinsel ilişki kurduklarını ileri süren Z.C., kendi kolalarına ilaç atıldığını ve bayıldıklarını iddia etti. Aynı polisin, kendisi ve iki kardeşin ellerini bağladığını, silahla tehdit ettiğini, ilkin parmağı, sonra da cinsel organı ile tecavüz ettiğini ve vajinasından kan geldiğini öne sürdü. 2007 doğumlu G.S. de ablasınınkine benzer bir ifade verdi.

'BİZE BU KİŞİ TECAVÜZ ETMEDİ'

Bunun üzerine savcılık, Z.C.’yi yanına alıp, M.A. adlı polisin oturduğu lojman dairesini göstermesini istedi. Z.C., polis memuru O.K.’nin oturduğu İç Ofis Lojmanları’ndaki daireyi gösterdi. Bunun üzerine savcılık, 20 Haziran’da polis O.K.’nin ifadesini aldı. O.K., çocukların iddia ettiği gibi 2011 yılında değil, Ağustos 2012’de Diyarbakır’a geldiğini ve E. ailesini tanımadığını belirterek, iddiaları reddetti. Aynı gün yapılan teşhis işleminde de çocuklar, kendilerini taciz eden kişinin O.K. olmadığını söyledi.

Reklam
Reklam

ÇOCUKLAR BAKİRE

İki kardeşin yapılan muayenesinde, bakire oldukları ve cinsel saldırıya uğradıkları yönünde bir bulgu olmadığı tespit edildi. Bu arada, tecavüze uğradığı iddia eden Z.C.’nin verdiği tarifle O.K.’nin evindeki eşya düzeninin tutmadığı anlaşıldı. Ayrıca Diyarbakır’daki ifadelerde söz edilen M.A. adında bir polis olmadığı belirlendi. Son olarak, baba M.N.E. tarafından M.A. adlı polise ait olduğu ileri sürülen telefon numarası ile anne A. arasında herhangi bir telefon görüşmesi de tespit edilmedi.

Son olarak savcılık, polis O.K.’nin oturduğu lojmanın yönetim kurulu başkanı F.K.’nin ifadesini aldı. F.K., 2012 yılında lojmana 55 yaşlarında bir kadının gelip yedi numaralı dairede kimin oturduğunu sorduğunu belirterek, “Ben de ‘Niçin araştırıyorsun’ dedim. O da lojmanda oturan kişinin kızını başına silah dayadığını söyledi. Bunun üzerine yedi numarada oturan polis yanımıza geldi. Kadın ‘O kişi sen değilsin’ diyerek gitti. Aynı kadını 19 Haziran 2013’te sivil polislerle yan yana gördüm. Bu kez 26 numaralı dairede kimin oturduğunu sordu. Ben de O.K.’nin oturduğunu söyledim” dedi. F.K. ayrıca polis O.K. hakkında, “Evinden işine, işinden evine gelip giden birisidir” dedi.

Reklam
Reklam

Savcı Fatih Mehmet Vidinel bu işlemlerden sonra polis O.K. hakkında 14 Şubat 2014’te kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti. Savcı Vidinel, kararında şu tespitlere yer verdi:

“Mağdurların beyanlarında geçen olayın meydana geldiği iddia edilen evde yapılan arama çalışmalarında herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı, ayrıca mağdur Z.C.’nin ifadesinde ayrıntılı olarak cinsel istismara maruz kaldıkları evi anlattığı, ancak şüpheli O.’nun ikametgahının yapılan incelemesinde, mağdur Z.C.’nin ifadesinde beyan ettiği anlatımlar ile ikametgahın uyuşmadığı, mağdurların rapora sevk edildiği, rapor sonucunda vücudunda darp ve cebir izinin bulunmadığı, cinsel ilişkiye ve bunun dışındaki cinsel eylemlere maruz kaldığını gösteren bulgulara rastlanılmadığının anlaşıldığı, şüphelilerin cinsel istismar suçunu işlediğine dair mağdurlar ve müştekinin soyut iddiasından başka kamu davası açılmasını gerektirecek delil elde edilemediği...”

Anahtar Kelimeler: