Uzmanlar, subliminal (bilinçaltını etkileme) mesajlara karşı çocuklarını koruyabilmek için, onlarla daha güçlü iletişim kurmaları konusunda anne babaları uyarıyor.
Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Memduh Sami Taner, gözümüzle göremediğimiz, kulağımızla duyamadığımız, hatta koku ve tat alma duyularımızı bile kandıran ve ancak beynimizle algılayabildiğimiz bilinçaltı mesajlar konusunda ebeveynlerin dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.
ÇİZGİ FİLM VE İNTERNET OYUNLARINA DİKKAT
Çocuk ve gençlerin bilinçaltının açık ve korumasız olduğuna dikkati çeken Yard. Doç. Dr. Memduh Sami Taner, "Çünkü henüz yaşam tecrübeleri eksik, yeni olan her şeye yönelik ilgileri güçlü, ancak kişisel prensipleri, önyargıları oluşmamıştır. Çocukların kullanılması ile anne ve babalar etki altına alındığında, çok ilginç ve kontrolsüz harcama yapan bir tüketici kitlesi oluşabilmektedir. Bu nedenle görsel medya yani televizyon, sinema, özellikle çizgi film sektörü ve internet oyunları yoğun olarak açık ya da gizli bilinçaltı mesaj kodlamaları ile bezenmiş durumda" dedi.
HEDEF KİTLE ÇOCUK VE GENÇLER
Yrd. Doç. Dr. Taner, hedef kitle çocuklar ve gençlerin subliminal mesajlar içeren film ve ürünlerle yüz yüze bırakıldığında ne tür etki altında kalabilecekleri konusunda da şunları anlattı:
"Gençler ve çocuklar müzik klipleri, bilgisayar oyunları, dizilerle çizgi filmler sayesinde cinsellik, gıda, içecek, giyim, aksesuar, oyuncak ve kozmetik gibi ürünlere yönlendirilebilir. Bu yapılırken açık veya kapalı birçok mesaj içeren afiş ve görseller de kullanılabilir. Yeni, farklı ve dikkat çekmeyen yöntemler (ses, koku, dans, şarkı sözleri, pop star giyim ve söyleşileri vb), yönlendirmeler çocuk ve gençleri bilinçaltı mesajları ile etkileme ve yönlendirme açısından daha çok öne çıkmaktadır."
ETKİLİ HİLE YÖNTEMLERİ
Subliminal mesajların sanıldığından daha etkili hile yöntemleri olduğuna işaret eden Yrd. Doç. Dr. Taner, "Tüketim toplumlarında paranın gücü, etik ve ahlak kurallarından daha çok önem görmektedir. Bu nedenle, medyanın olumsuz etkilerine karşı aileler ve eğitimciler tek başına savaş vermek durumunda kalmaktadır. Eğitimcilerin, ailelerin ve sivil toplum örgütlerinin bu konuda işbirliği yapmaları, toplumda çocukları koruma konusunda bilincin artırılmasını ve medyayı daha akıllıca ve fayda sağlar şekilde kullanmayı da mümkün kılacaktır" diye konuştu.
Subliminal mesajların görsel ya da işitsel olabileceğini anımsatan Yrd. Doç. Dr. Taner, fotoğraflarda, filmlerde ya da şarkılarda gizlenmiş pek çok mesaja maruz kaldığımızı söyledi. Yrd. Doç.Dr. Taner, bilinçaltını etkilemeyi ve yönlendirmeyi hedefleyen bu mesaj veya kodlama sisteminin günümüzde ağırlıklı olarak ticari amaçlarla, daha sonra da kültürel istila ve ideoloji transferi amacıyla kullanılabildiğini belirtti.
ÇOCUKLARA ZAMAN AYIRIP İLETİŞİM KURUN
Yrd.Doç.Dr. Taner, bireysel olarak ailelerin çocuklarına zaman ayırması ve güçlü iletişim kurması gerektiğini, açık veya gizli etkileme potansiyeli olan diziler, film ve oyunlarınsa ailece izlenmesi gerektiğini dile getirdi. Yard. Doç. Dr. Taner, ailelere ve tüketicilere subliminal mesajlar konusunda şu tavsiyede bulundu:
"Birlikte oyun, dizi veya çizgi filmler izlenirken yetişkinlerin filtrelerine takılan bazı ticari ve diğer amaçlı atraksiyonlar, mesaj-kod, hileyle bireyi etkileme çabaları uygun bir tarzda deşifre edilerek, yapılan gizli açık manipülasyonlar eleştirilerek çocuklara gösterilmeli, açıklanmalı ve benzer durumların her alanda bulunabileceği vurgulanmalı. Kamunun denetim mekanizmalarını açık tutması için kamu kurumlarına sürekli sorgulayıcı dilekçe ve e-talepler gönderilerek toplumdaki hassasiyet dile getirilmeli, bazı denetim dinamikleri devreye sokulmalıdır. Bu amaçla kurulmuş STK'lara destek verilmelidir. Herhangi bir şekilde olumsuzluk içeren bir subliminal mesajın bulunduğu bir görsel ya da işitsel uyaran, derhal ilgili kurum ve kuruluşlara ihbar edilmeli, bilişim yasası gereğince işleme alınmalıdır."
DENETİM MEKANİZMALARI KURULMALI
Subliminal mesajlar konusunun etik bir sorun olduğunun bilinmesine karşın mücadele etmek için özel bilgi ve teknik donanım gerektiğini kaydeden Yard. Doç. Dr. Memduh Sami Taner, tüketici konumundaki çocuk, genç ve ebeveynlerin bu mesaj ve kodlamaları görmelerinin pek mümkün olmadığını anımsattı. Kamu adına denetim mekanizmaları kurularak bu tür mesajlar içeren çizgi filmler, diziler, reklam, afiş ve görsel tanıtım materyallerinin kurumsal olarak denetlenebileceğine işaret eden Yard. Doç. Dr. Taner, "En önemli denetim ve önlem bilinçlenmek, yani farkındalık oluşturmaktır" dedi. (DHA)