Dr. Öztürkmen, hastanede halka açık olarak düzenlenen "Çocuklarda Göz Sorunları" adlı konferansta yaptığı konuşmada, gözlerin, dünya ile görsel bağımızı kurmanın yanında algılama, öğrenme ve yazma gibi yetilerin de gelişiminde büyük görevi olduğunu belirterek, "Görsel gelişimin en yoğun ve mükemmel olduğu dönem çocukluk çağıdır. Bu çağda ortaya çıkan anormalliklerin erken tespiti ve tanısıyla bir çok görsel sakatlığın önüne geçilebilmektedir. Fakat bu dönemlerde çocukların görme düzeylerinin ve hastalıklarının tespit edilemeyeceği doğrultusunda bir inanışın toplumda hakim olması çok üzücüdür. Çocuklar doğduklarından itibaren muayene edilebilmekte ve görsel gelişimlerinin mükemmel olması sağlanabilmektedir" dedi.
Çocuklarda 7 yaşına kadar hipermetrop ve miyop hastalığının artış gösterdiğini ancak bu yaştan sonra bir azalış görüldüğünü kaydeden Dr. Öztürkmen, "Çocuk doğduğu andan itibaren erişkin gözünün yüzde 66'sına sahiptir. 16 yaşına kadar gözde büyüme devam eder. Onun için çocuk doğduktan itibaren kontrol altında tutulmalıdır. Gözlerde herhangi bir rahatsızlık yoksa dahi 16 yaşına kadar 2 yılda bir göz kontrolünden geçirilmelidir. Çocuklarda anne ve baba ile göz teması yoksa, fazla sakarsa ve okuma-öğrenme güçlüğü çekiyorsa mutlaka bir göz doktoruna başvurulmalıdır. Toplumda çocukların gözlük takamayacağı gibi yanlış bir inanış vardır. Ancak çocuk doğduğu günden itibaren gözlük takabilir" diye konuştu.
Dr. Öztürkmen, tıpta her tedavinin bir riski olduğunu ve tedavi yapılırken kar-zarar hesabının göz önünde bulundurulduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Daha sağlıklı bir toplum yaratmak için her konuda olduğu gibi göz konusunda da bilgi, bilinç ve eğitimin büyük önemi vardır. Yapılan araştırmalarda çocukların yarısına yakınının evde meydana gelen yaralanmalar nedeniyle göz problemi yaşadıkları tespit edilmiştir. Evde meydana gelen yaralanmalardan sonra yapılan tedavilerin başarı şansının yüzde 50 olduğu unutulmamalıdır. Tıpta her tedavinin bir riski vardır. Kontak lensler, uygun gözlerde ve uygun hijyenik şartlarda kullanılmadığı zamanlarda körlüğe neden olabilmektedir. Ancak gözlük kullanıldığında ise gözlüğün bir kaza ile kırılıp yine körlüğe neden olmayacağını kimse garanti edemez".