Okulların açılmasıyla birlikte çocuklarının kâbusu olan sinüzit, ailelerin korkulu rüyası haline gelmeye başladı. KBB ve baş boyun cerrahisi uzmanı Opr. Dr. Hüsamettin Olgun, "Erişkinlerdekinin aksine, çocuk sinüzitlerinin belirtileri ve nedenleri daha belirsiz ve karışık olabilir. Sadece tanı ve tedavisindeki güçlükler nedeniyle değil, göz ve kafa içi yayılmalarına yol açma riski nedeniyle de erişkin sinüzitlerinden daha önemlidir.” dedi.
Medikal Park Bursa Hastanesi KBB uzmanı Opr. Dr. Olgun, başı sıradan kalkmayan, baş ağrısından şikayetçi, sürekli burun akıntısı ve inatçı öksürüğü olan, dikkatini toplayamayan, göz kapakları şiş çocukların, öğretmenlerin dikkatini çektiğini kaydetti. Olgun, "Çocuklarda 15 günden fazla süren üst solunum yolu enfeksiyonlarında hemen sinüsler hastalanıyor. Çocuk sinüslerinin gelişimi uzun zaman alır." şeklinde konuştu.
NASIL ANLAYABİLİRSİNİZ?
Çocuk sinüzitlerinin inatçı ve sık tekrarlayabilen bir hastalık olduğunu vurgulayan Hüsamettin Olgun, yazın iyileştiğini ancak kışın yeniden tekrarladığını söyledi. 10-15 günden fazla süren soğuk algınlığının, hafif ateş yükselmesiyle birlikte olabildiğine dikkat çekerek burun tıkanıklığı ve horlama, koyu kıvamlı ve sarı yeşil renkli burun akıntısı, geniz akıntısı, bazen boğazda yanma, nefeste kötü koku, mide bulantısı veya kusma, inatçı öksürük, baş ağrısı, huzursuzluk, bitkinlik, uykuya meyil, huy değişimleri, gözlerin çevresinde şişme gibi belirtilere bakarak ailelerin, çocuklarının sinüzit olup olmadığını anlayabileceğini ifade etti.
Küçük çocukların bağışıklık sistemlerinin henüz tam gelişmemiş olduğuna dikkat çeken Opr. Dr. Olgun, şunları kaydetti: "Özellikle 7 yaşına kadar çocuklar burun, sinüs ve kulak enfeksiyonlarına daha yatkındır. Çoğunlukla nezle gibi virüslerle olan, sıradan üst solunum yolu enfeksiyonlarını takiben başlar. Eğer çocukta burun içerisinde geniz eti ve bazı yapısal başka etkenler de varsa sinüzit daha inatçı hale gelir. Üst solunum yolu alerjileri de sinüzite eğilim yaratan etkenlerin başında gelir. Çoğu üst solunum yolu enfeksiyonu ilaç kullanılmasa bile kendiliğinden iyileşir ama eğer çocuk bir hafta veya on günlük süre sonunda halen hastaysa sinüzit açısından mutlaka değerlendirmek gerekir. Çocuğun bilinen çevresel alerjenlerden ve sigara dumanı gibi kirliliğe yol açan maddelerden uzak tutulması, varsa reflü hastalığının tedavi edilmesiyle sinüs enfeksiyonu riski azaltılabilir."
Hüsamettin Olgun, burun alerjilerinin de sinüzit gelişiminin en önemli sebeplerinden biri olduğunu söyledi. Çocuklarda doğrudan sinüs ameliyatına başvurulmadığını, aylarca, hattâ yıllarca büyümesinin beklenildiğini vurgulayan Opr. Dr. Olgun, "Ancak bilinçli ilaç tedavileriyle düzelmeyen, ciddi ve inatçı sinüziti olan çocuklarda ameliyat gündeme gelebilir. Burada bir sinüzit ameliyatı değil, örneğin sebep olarak sorumlu tutulabilecek bir geniz eti saptanmışsa öncelikle bir geniz eti ameliyatı yapılır. Eğer geniz eti, sinüslerin temizlenme yolunu tıkıyorsa ya da mikropları barındırarak sinüzit oluşumuna sebebiyet veriyorsa ameliyatla çıkarılması gerekebilir. Geniz eti ameliyatı, çoğu çocukta sinüslerin rahatlamasına yardımcı olmaktadır ancak sinüziti tamamen iyileştirir demek doğru değildir. Çok zorunlu kalınan bazı çok az sayıda çocuğa sinüzit ameliyatı yapılabilir. Genelleme gerekirse çocuklarda sinüzit ameliyatı yapılmaz. Çocuk hastalar, çok uzun sürebilecek izlemelerde bile kolay kolay sinüzit ameliyatına alınmazlar." dedi. CİHAN