Mevsimin değişmesiyle birlikte, doğada ve sosyal hayatta yaşanan farklılıklar hiç kuşkusuz çocukların sağlığını da yakından etkiliyor. Bu dönemde çok hızlı yayılan virüsler grip ya da solunum yolu enfeksiyonlarına neden olurken, nemli havanın da etkisiyle alerjik sorunlar da daha fazla yaşanıyor. Hatta bazen de bu iki sorun birbirleriyle karıştırılarak, alerjik sorunlar es geçilebiliyor. Acıbadem Maslak Hastanesi Çocuk Alerji Uzmanı Prof. Dr. Gülbin Bingöl, sonbaharda artan alerjik sorunlar ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Polenler, mantarlar ve küfler sonbaharda pik yapıyor
Sonbahar, özellikle de alerjik çocuklar için zor bir dönem. Sonbaharla beraber bazı alerjenlerde dolayısıyla da alerjik bulgularda artış yaşanıyor. Ülkemizde sıklığı tam olarak bilinmemekle beraber özellikle Amerikan nezle otu poleni sonbaharda pik yapıyor ve alerjik duyarlılığı olan kişilerde burun akıntısı, hapşırma, burun kaşıntısı, gözlerde kızarıklık gibi bulgulara neden olabiliyor. Bunun dışında özellikle mantar sporları nemli havalarda ve yağmurlu günlerde havada uzun süre kalabiliyor ve alerjik bulguların ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Ev dışı ve ev içi küf mantarlarına alerjisi olan çocuklar bu durumdan daha fazla etkileniyor. Yine ev tozu alerjisi olan çocuklarda da alerjik bulgularda alevlenme görülebiliyor.
Alerji ile mücadelenin 7 yolu
1- Grip aşısı yaptırın
Özellikle astım tanısı olanların grip aşısı yaptırmaları birçok etkenden korunmada etkili oluyor. Grip aşısının kreşe gidenlere ya da evde bakılıp kreşe, okula giden kardeşi olan çocuklara, kronik kalp, akciğer ve şeker hastalarına, bağışıklık sisteminde yetersizlik veya baskılanma durumu olanlara, kan hastalıkları tedavisi görenlere yapılması gerekiyor. Ayrıca hastanede tedavi görenlere de öneriliyor. Bunların dışında sağlık personeli ve hastane çalışanlarının da grip aşısı yaptırmaları yaralı oluyor. 6 aydan küçük bebeklere ve yumurta alerjisi olan çocuklara grip aşısı yapılmamalı. Aşının etkinliği virüsün antijenik yapısını hızlı değiştirmesi nedeniyle ancak yüzde 70-90 düzeyinde. Aşı, hastalığın ağır geçmesini ve komplikasyonlarını önlüyor.
2- Maske kullanın
Küçük bebeği ve kreşe giden çocuğu olan ebeveynlerin, çocukları grip ve nezleli bireylerle temastan korumaları, kendilerinin hasta olmaları durumunda çocukla temas ederken maske kullanmaları gerekiyor.
3- Evin nemini azaltın
Çocuğunuz alerjikse evin içinde nem oranını azaltmaya yönelik önlemler almalısınız. Evde, duvarlarda ve özellikle banyoda akan, kabaran yerlerin olmamasına, ev içinde çiçek varsa çiçek diplerinde küf olup olmadığına dikkat etmelisiniz.
4- Fazla eşya ve halıdan kaçının
Ev tozu alerjisi olan çocuklarda yatak odasında halı olmamasına, çok fazla eşya, baza, büyük giysi dolabı ve yüklü bir kitaplık olmamasına özen göstermelisiniz. Çünkü bu tip eşyalar ister istemez toz barındırıyor ve alerjileri tetikleyebiliyor.
5- Yaşadığı ortamda sigara içilmesine izin vermeyin
Çocuğunuzun yanında elbette ki sigara içmeyin. Hatta o sırada başka odada olsa bile çocuğunuzun girme ihtimali olan hiçbir alanda sigara içilmesine izin vermeyin. Çünkü sigaranın zarar verici dumanı ortama siniyor ve çocuğunuz o ortama girdiğinde zehri soluyor.
6- Çocukları hazır gıdalardan uzak tutun
Çocukların özellikle de okullarda katkı maddeli yiyecekler ve fast food tarzındaki yiyecekleri tüketmelerine izin verilmemeli. Kreşe giden çocukların besin alerjisi olup olmadığı sorgulanmalı ve alerjik besinlerin olduğu yiyecekler bu çocuklardan uzak tutulmalı. Yine besin alerjisi olan çocuklarda kaçak alımlar önemli sorunlara neden olabiliyor. Okul ve kreş çalışanlarının bu konuda duyarlı ve uyanık olması gerekiyor.
7- El yıkamanın önemini anlatın
El yıkama enfeksiyonların bulaşmasını önlemede en önemli noktalardan biridir. Hem çok kolay bir yöntem, hem de maliyeti yok. Tüm çocukların, ebeveynlerin,okul çalışanlarının ve sağlık personelinin bunu bir alışkanlık haline getirmeleri gerekiyor. Özellikle alerjik bünyeli çocuklar enfeksiyona daha da açık. Bu nedenle ekstra dikkat şart.
Tedavide zaman kaybı yaşamayın
Okulların açılmasıyla beraber baş gösteren en önemli sorunlardan biri viral enfeksiyonlar. Sonbaharda özellikle grip gibi virüsler çok fazla görünüyor. Bu virüslere bağlı grip, nezle gibi bulgularla öksürük ve hırıltı sık yaşanan sorunlar arasında yer alıyor. Özellikle dış ortamla yeni tanışan kreş çocuklarında bu tablo yaşanıyor. Tüm bu belirtiler alerjide de görünüyor. O nedenle de bu iki hastalığın ayrımına doğru bir şekilde vararak olması gereken tedaviyi uygulamak gerekiyor. Aksi takdirde çocuğa yanlış ilaçlar verilerek zaman kaybı yaşanıyor.
Yeni okula başlayan çocuğunuzdaki belirtilere dikkat edin
Okula başlayana kadar bilinen bir alerjisi olmayan çocukların okul döneminde polen, ev tozu akarı veya mantar sporlarına karşı duyarlılıkları gelişebiliyor. Bu nedenle yeni bir ortama giren çocuklardaki bazı belirtilere de dikkat etmek gerekiyor. Alerji geliştiğinde üst ve alt solunum yolları ile ilgili bulgular görülebiliyor. Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, burun kaşıntısı, genizde kaşıntı hissi, gözlerde kızarıklık, sulanma gibi sorunlar yaşanıyor. Bunların dışında düzelmeyen kuru öksürük, hışıltı, nefes darlığı gibi alt solunum yolları ile ilgili bulgular da gözlenebiliyor.