Çocukların göz sağlığı

İSTANBUL (İHA) - Çocuk Göz Hastalıkları Uzmanı Operatör Dr. Sılay Cantürk, görme bozukluklarının, okula başlayacak 20 çocuktan birini ve okula giden 4 çocuktan birini etkilediğine dikkat çekerek, "Tedavi edilmeyen göz rahatsızlıkları, çocuğun okul hayatını ve kişilik gelişimini etkiliyor, okula uyumu zorlaştırıyor" dedi.

Okul öncesi yaştaki çocukların yüzde 80'inin göz muayenesinden geçmediğini kaydeden Operatör Dr. Sılay Cantürk, "Bu nedenle birçok göz problemine erken tanı konulamıyor. Genel sağlık muayeneleri yapılırken göz rahatsızlıklarına gereken önem verilmiyor, bunun da çocukların okul başarısını olumsuz etkiliyor. Tedavi edilmeyen göz hastalıkları zamanla şiddetlenir ve bu durumun da çocukta öğrenme bozukluklarına, atletik performansta ve çocuğun kendisine olan güveninde azalmaya neden olur" dedi.

Reklam
Reklam

Görme bozukluklarının, okula başlayacak 20 çocuktan birini ve okula giden 4 çocuktan birini etkilediğine dikkat çeken Operatör Dr. Cantürk, "Bu göz problemleri, erken çağda başladığı için çocukların göz muayenelerinin yapılması çok önemlidir. Tedavi edilmeyen göz kusurları çocuğun okul hayatını, kişilik gelişimini ve okula uyumunu zorlaştır" diye konuşarak, göz sağlığında erken teşhisin önemine değindi.

GÖZ TEMBELLİĞİ Dr. Sılay Cantürk, halk arasında göz tembelliği olarak bilinen sorunun çocuklarda en sık görülen göz rahatsızlıklarından biri olduğunu belirterek, "Az gören gözün çocukluk çağında gerekli şekilde tedavi edilmesi gerekir. Aksi takdirde bu sorunun çözümü yaş ilerledikçe daha da güçleşir. Tedavi edilmediği takdirde kuvvetli gören göz zamanla zayıf gören göze üstünlük sağlar ve bir süre sonra zayıf olan göz kullanılamaz hale gelir" dedi.

Şaşılığın, halk arasında öncelikle estetik bir sorun olarak görülse de tedavi edilmediğinde görme tembelliğiyle sonuçlanabileceğini ifade eden Operatör Dr. Sılay Cantürk, "Göz tembelliği ve şaşılığın yanısıra bir diğer göz rahatsızlığı da renk körlüğüdür. Renk körlüğü olan çocuklarda körlük gibi bir durum söz konusu değildir, bu rahatsızlığı yaşayanlar sadece bazı renkleri diğerlerinden çok daha zor ayırt ederler. 12 erkek çocuktan birini ve sadece 200 kız çocuktan birini etkileyen bu durum kalıtsaldır" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Operatör Dr. Cantürk, prematüre retinopatisi denilen rahatsızlığı, 'erken doğan bebeklerin gözlerinde ortaya çıkan en önemli sağlık sorunlarından birisi' olarak tanımlayarak, "Normalde bebeklerin gözlerindeki damar sistemleri doğuncaya kadar gelişmeye devam eder. Erken ve düşük kilolu doğumlarda bu gelişme süreci tamamlanmamış olur. Bebek doğduktan sonra da gelişim devam ediyor. Erken doğan bebekleri yaşatmak için kullanılan oksijen, gözdeki damarların anormal gelişmesine neden olur. Bu yeni damarlar bebeğin retinasını yani ağ tabakasını etkilediği için sürekli körlük nedeni olabilir. Bu yüzden erken doğan bebeklerin muhakkak göz hekimi kontrolünden geçmesi ve izlenmesi gerekir" uyarısında bulundu.

MİYOPİ VE HİPERMETROPİ
Dr. Cantürk, miyop ya da uzağı görememe sorununun, göz küresinin uzunluğunun gözün odaklama gücüne göre çok uzun olmasından kaynaklandığını vurgulayarak, "Bu yüzden uzaktaki cisimlerin bulanık gözükür. Yakını görememe sorunu olan hipermetropi ise göz küresi uzunluğu gözün odaklama gücüne göre daha kısadır. Çocukların göz merceği bu duruma uyum yapabilir, uzakta ve yakında net görüş sağlayabilir. Fakat harcanan efor göz yorgunluğuna ve gözün içe kaymasına (şaşılığa) sebep olabilir. Astigmatizma ise gözün ön bölgesinin şeklinin düzgün olmayışıdır. Korneanın yani gözün ön penceresinin şekli ile ilgilidir. Astigmatı olan çocuklar dik çizgileri yatay çizgilerden daha net görürler. Bazen de tam tersi durum söz konusudur " dedi.

Reklam
Reklam

ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ Ailelere okul öncesi çocuklarını muhakkak düzenli olarak doktora götürmelerini öneren Opr. Dr. Sılay Cantürk, şöyle konuştu:
"Bu sayede bir veya her iki gözde görme azlığı problemi, buna neden olan hastalıklar ve şaşılık erkenden tespit edilir. Ayrıca düşük göz kapağı, nistagmus adı verilen dans eden gözler ve baş pozisyonlarına da bu dönemde erkenden tanı konularak tedaviyi geçilebilir. 0-16 yaş grubundaki çocukların gözlerini korumak için doğumdan hemen sonra, çocuk 6 aylıkken, okula başlamadan önce ve okul süresince düzenli göz muayenesi yapılması gereklidir."