ELAZIĞ (İHA) - Okulların açılmasıyla öğrencilere mikroorganizmal hastalıklardan korunmaları yönünde uyarılarda bulunan uzmanlar, okulların bakteri ve mikropların üremeleri açısından uygun ortamlar olduğunu ifade etti.
Okulların açılmasının mutluluğunu yaşayan çocukların okullarında karşılaşabileceği enfeksiyonlara karşı uyarılarda bulanan Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Süleyman Sırrı Kılıç, okulların enfeksiyonlardan kaynaklı hastalıkların kolaylıkla yayıldığı mekanların başında geldiğini söyledi. Prof. Dr. Kılıç, enfeksiyonlardan korunmada özellikle el hijyeninin büyük önem taşıdığının altını çizerek, okul çağındaki çocuklara uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Kılıç, "Okullar, çocukların bir arada bulunmaları nedeniyle enfeksiyon hastalıklarının kolaylıkla yayılabildiği ortamlardır. Özellikle sınıflar, tuvaletler, yemekhaneler, spor salonları gibi ortak kullanılan yerlerde hastalık etkenleri olan mikroorganizmalar, kolay üreyip çoğalmakta ve hastalıkların yayılmasında önemli rol oynamaktadır. Okul gibi toplu yaşanılan kalabalık yerlerde bulaşıcı hastalıklar konuşma, öksürük, hapşırık nedeniyle damlacıklarla yani hava yoluyla veya dışkı, kan, idrar ve diğer vücut salgılarıyla temas sonucunda yayılmaktadır. Bazı menenjitler ve tüberküloz da okul çağı çocuklarında solunum yoluyla bulaşabilen dikkat edilmesi gereken bulaşıcı hastalıklardandır. Ayrıca birçok parazit, özellikle de kıl kurdu, tuvaletlerin ortak kullanılması sonucu okul gibi toplu yaşanılan yerlerde yaygın olarak bulaşabilmektedir" dedi.
"OKULLAR, BESİN ZEHİRLENMELERİNİN YAŞANDIĞI YERLERİN BAŞINDA" Besin zehirlenmeleri ve ishal gibi hastalıkların okul ortamlarında sık görülen diğer enfeksiyon hastalıklarından olduğunu kaydeden Prof. Dr. Süleyman Sırrı Kılıç, bu tür hastalıkların özellikle virüs ya da bakteri gibi mikropların bulaştığı sağlıksız besinlerin alınmasına bağlı olarak ortaya çıktığını söyledi. Prof. Dr. Kılıç, "Besin zehirlenmeleri ve ishallerin başlıca belirtileri, bulantı kusma, karın ağrısı, ateş ve ishaldir. Bu nedenle okullarda sağlığa uygun olmayan şartlarda hazırlanmış besinlerin tüketimi engellenmelidir. Okullarda salgın şeklinde görülebilen diğer bir enfeksiyon hastalığı da Hepatit A olarak bilinen enfeksiyöz hepatittir. Bu hastalık çoğunlukla sarılık olmaksızın ateş, kusma, ishal gibi belirtilerle seyreder. Bazen de tüm cilt ve gözlerin sararmasıyla kendini belli eden bir hastalıktır. Hepatit A, diğer birçok hastalıkta olduğu gibi, dışkı ve idrarla atılan mikroorganizmanın su ve besinlere bulaşması sonucu meydana gelir. Hepatit B, Hepatit A'dan daha tehlikeli olup hem ağız yoluyla hem de yakın temasla veya kan ve vücut salgılarıyla bulaşır. Daha ağır seyreden ve sıklıkla da kronikleşebilen bu hastalık konusunda daha dikkatli olunmalı, gerekirse tüm çocuklar tetkikten geçirilip aşısız olanlar mutlaka aşılanmalıdır" diye konuştu.
Okullarda bulaşıcı hastalıkların önlenmesi konusunda idareci, öğretmen ve velilere büyük sorumluluklar düştüğünü söyleyen Prof. Dr. Kılıç, öncelikle öğrencilerin aşılarının, ulusal aşı takvimine göre yapılıp yapılmadığının kontrol edilmesi gerektiğini, aşısız ya da eksik aşılı olan çocukların aşılarının tamamlanması gerektiğini belirtti. Kılıç, okul ortamında enfeksiyon hastalıklarının yayılmasını önlemek için sıralara, kapı kollarına tuvaletlerdeki musluklara yerleşme eğiliminde olan mikroorganizmaların ortadan kaldırılması veya bulaşmasını önlemek için çocuklara temizliğin öneminin anlatılması ve el yıkama alışkanlığının kazandırılması gerektiğini kaydetti.