Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde oturan Turgay Telsiz ile 2005 yılında tanışarak birlikte yaşayan Emine Çaylı, 1 yıl sonra hamile kaldı. İddiaya göre, hamileliğin 6’ncı ayında Karabük’e ailesinin yanına giden Çaylı, 3 ay sonra Karabük’te kız çocuğu dünyaya getirdi. Çaylı, yaklaşık 8 yıl sonra ise Turgay Telsiz’in iş arkadaşı olan Halil Kurt ile Adana’nın Kozan ilçesine bağlı Kayhan köyünde dini nikahlı olarak yaşayıp, 1 yıl sonra da ondan hamile kaldı. İddiaya göre, hamileliğinin 5’inci ayında bu kez de Adapazarı’na giden Çaylı, erkek çocuğunu dünyaya getirdi. Turgay Telsiz’in başvurusu üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Çaylı, Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde 17 Haziran'da ifade verdi. Soruşturma sürerken, Turgay Telsiz ve Halil Kurt, Emine Çaylı’nın çocukları para karşılığında sattığını iddia etti.
Eskişehir’in Odunpazarı ilçesine bağlı Erenköy Mahallesi’nde oturan ve Murat Çaylı ile evli olan Emine Çaylı, iddiaları kabul etmedi. Demirören Haber Ajansı'na (DHA) konuşan Çaylı, Halil Kurt’tan olan erkek çocuğunu yasal yollardan evlatlık verdiğini, Turgay Telsiz’den olan kız çocuğunun ise kaçırıldığını öne sürerek, şunları söyledi:
"Onların iddiaları yalan. Benim Turgay Telsiz'den olan kızımı çaldılar. Derya Ulupınar diye bir şahıs vardı, o benim çocuğumu çaldı. Benim sadece bir gece akşam 21.00'den sabah 07.00'ye kadar çocuğum yanımda kaldı. Hangi anne evladını satar? Onlar çocuğumu çaldılar, imkanım olduğu kadar aradım ama bulamadım. Sonra olmadı, kendim de rahatsızım. Çalındığında bebeğim daha bir günlüktü. Derya Ulupınar beni hastaneden eve gönderdi, kendisi de çocuğumu aldı gitti. Bu kardeşimin patronuydu. Ama kız kardeşimin, ailemin hiçbir alakası yok bu olanlarla. Kadınla aynı yaştaydık zaten bana bir arkadaş gibi davrandı. Beni eve gönderdi taksi ile kendisi de çocuğumu aldı gitti. Bir daha da bulamadım. Zaten eşini de dolandırmış, kayınpederini de dolandırmış Derya Ulupınar, Kaçmış gitmiş. Hiçbir yerde izine rastlanmadı" dedi.
Halil Kurt’un kendisine çok kötü davranarak dövdüğünü öne süren Emine Çaylı, şöyle konuştu:
"Halil Kurt beni hastanelik edene kadar dövdü, eve kilitledi. Neler yapmadı bana? İşkenceler yaptı, beni bıçakladı, öldürmek istedi. Beni başkalarına satmak istedi. Ben Halil Kurt'tan kaçtım. Doğum yaptıktan sonra Halil Kurt'a ‘Gel çocuğunu al’ dedim, almadı. Benim çocuğum ölecekti. Ben çocuğumu yasal olarak, mahkeme yolu ile bir aileye kendi isteğimle evlatlık olarak verdim ama beş kuruş para almadım. Çocuğumda biraz rahatsızlık da vardı. Ben kendim de şeker hastasıyım. Şekerim sürekli 300'den, 400'den aşağı düşmüyor. Ben de bakamadım. Ailemin de imkanları bir yere kadar, kısıtlı imkanları vardı. O yüzden Halil Kurt'tan olan çocuğumu ben kendim verdim. Çünkü bir mezarın başına gidip ağlamaktansa, hiç değilse başkasının yanında da olsa yaşadığını bilmek daha iyidir diye o yüzden verdim yasal mahkeme yolu ile ve 2 çocuğumdan da beş kuruş para almadım, asla. Her şey onların iftirası. Hani düşene bir tekme vururlar ya, onlar da aynısını yapıyorlar. Benim şimdiki eşimden Allah razı olsun. Evlenmeden önce eşime hepsini anlattım bu başımdan geçenlerin. Ben vücudumun her tarafında, kollarımda bacaklarımda Halil Kurt'un bana yaptığı işkencelerin izlerini taşıyorum. Hiçbir zaman da ben yalan söylemedim, hiçbir şey de yapmadım."
Turgay Telsiz ile yaşadıkları nedeniyle açılan soruşturma kapsamında ifade verdiğini ve kaçırılan çocuğunun nerede olduğunu bilmediğini anlattığını söyleyen Emine Çaylı, "Ben, çocuğumun yerini bilmediğime ve yapmadığıma dair bilgi verdim, yine bilmiyorum. Keşke bilsem de çocuğumun yerini, alsam yanıma. Ben tabi ki Halil Kurt'tan da Turgay Telsiz'den de şikayetçi olacağım, hakkımı sonuna kadar savunacağım her yerde, her şeyde. Benim kendi çocuklarım da var. Benim çocuklarıma yazık, günah değil mi? Ben de bir anneyim. Bana neden iftira atıyorlar? Bunca zaman çocuklarının üzerlerine düşmemiş ikisi de bundan sonra mı düşecekler? İkisi de benim çocuklarımı boş yere aramıyorlar. Ya öldürecekler benim çocuklarımı ya da başka yere para ile satacaklar. Başka bir alternatifi yok. Biri olmuş 7- 8 sene arkasına düşmemiş, biri olmuş 10- 11 sene. Bu zamana kadar arkalarına düşmemişler de şimdi neden düşüyorlar arkalarına?" dedi.
Önceki evliliğinden olan 2 çocuğuna ailesinin baktığını anlatan Emine Çaylı, fabrikada çalıştığını ve çocuklarına ailesinin baktığını söyledi. Çaylı, "Şu anda annemlerin yanında önceki evliliğimden olan 2 tane çocuğum var. 'Hastayız' dedikleri zaman benim gözüm hiçbir şeyi görmüyor, apar topar kar kış demeden çıkıp gidiyorum Karabük'e. Buradan 7- 8 saatlik yola. Kaldı ki ben neden evladımı satayım? Hiçbir anne yapmaz bunu" diye konuştu.
DHA