Anne babalara çağrıda bulunan Prof. Dr. Toygar, "Çocuklarınızın hayal kurmalarına izin verin. Çocukluk dönemlerinde kurdukları bu düşler, onların ileride önemli başarılara imza atmalarına yardımcı olacaktır" dedi.
Zihinsel aktivasyonun yalnızca pozitif düşünce ile uygulanabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Toygar, "Belleğe ne kadar çok egzersiz yaptırılırsa, depolanan bilgileri o kadar uzun süre hatırlayacaktır. Yaratıcı düşünce ve gündüz düşleri beyin yeteneğinin gelişmesinde çok etkilidir" diye konuştu.
İnsan beyninin bilgisayara benzer bir yapıda olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Toygar, "İnsan beyni karar verme, yorumlama, sentezleme ve cevap verme özellikleriyle bilgisayardan farklı ve üstündür. Çünkü en gelişmiş bilgisayarı da programlayan insandır. Beynimiz 100 milyardan fazla hücreden oluşmaktadır ki bu da tüm dünya nüfusunun 20 katından fazladır" diye konuştu.
Beyin hücrelerinin oksijensizliğe karşı çok duyarlı olduğunu belirten Prof. Dr. Toygar, beynin ancak paraşüt gibi açıldığı zaman bir işe yaradığını ifade ederek şöyle konuştu:
"Beynin çalışması için çok fazla oksijene ihtiyaç vardır. Oksijen yetersizliği durumunda unutkanlık, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon bozukluğu gibi rahatsızlıklar ortaya çıkar. Uzun süreli kalıcı bellek oluşturmak istiyorsak, beynimizi iyi kullanmak durumundayız. Çözüm gereken bir sorun varsa gece yatmadan tüm bilgileri ve beklentileri kafanıza yükleyin, ancak çözüm bulmaya çalışmayın. Çoğunlukla, bir çözüm için atmanız gereken bir sonraki adımı sabaha bırakın. Yaşamın rutinini kırın yada günlük alışkanlıklarınızda değişiklikler yapın. İşinize gittiğiniz yolu, salondaki masanın veya tablonun yerini değiştirin. Bu tür davranışlar beynin tembellikten kurtulmasına yol açacaktır."