KAHRAMANMARAŞ (İHA) - Kahramanmaraş İl Sağlık Müdürlüğü Akıl ve Ruh Sağlığı Şube Müdürü Psikolog Erdoğan Gürgen, elektronik ortamda yapılan iletişimin bireyin duygusal gelişimini azalttığını ve çocuklarda değişik patolojik öğelerin ortaya çıkmasına yol açtığını söyledi.
Gürgen, son günlerde liselerde yaşanan şiddet görüntüleri ile gündeme gelen "Çocuklarda davranış bozukluğu" sorunundan korkmamak gerektiğinin altını çizdi. Birçok çocuğun bu görüntüleri tasvip etmeyeceğini belirten Gürgen, "O kadar öğrenci arasında bu şekilde davranış bozukluğu mutlaka çıkacaktır. Ama müdahale etmek lazım. Bu görüntülerden çok korkmak gerekmiyor. Panik olmak yerine, sorunu araştırıp bunu tartışmak lazım. Çocuklarda cep telefonu olmasaydı da bu şiddeti göstereceklerdi. Kullandığı araca takılmamamız gerekiyor. Aile en temel faktör. Ailenin parçalanmışlığı çocuğu şiddete yöneltir" dedi.
"Okullarda cep telefonu yasaklanmalı mı, yasaklanmamalı mı?" tartışmasına da değinen Gürgen, "Kamera olması çocuğu tahrik mi ediyor? Ben böyle olduğunu düşünmüyorum. Burada kontrol edilmesi gereken şey, çocuğu nasıl yetiştireceğimiz meselesidir. Telefon, internet, televizyon bizim gibi toplumlara biraz hızlı giriyor. Batı toplumu gibi teknoloji evrimi geçirmiyoruz. Bizim gibi ülkelerde etkisi daha fazla oluyor. Bunun gibi teknolojik araçlar, gelişmekte olan ülkelerde şizoit tepkiler oluşturur. Yasaklamak da çözüm olmuyor. Bu sefer de idareciler çocuklarla çatışıyor. Çocuklarla çatışan değil de öğreten kurumları tercih etmeliyiz" diye konuştu.
"Okulda denetimi doğru yapamazsanız, rehberlik yapamazsanız, sorunlu öğrencilere zamanında yardımcı olamazsanız, okul kapılarını denetleyemezseniz, o zaman bunlar ortaya çıkar" diyen Gürgen, "Gelişmekte olan toplumlar teknoloji kullanımında sıkıntı çekiyor. Teknolojiyi kendi karakterine sokarken, kendi kültürleriyle çatışıyor. O zaman da şizoit yapılar ortaya çıkabiliyor" şeklinde konuştu.
Yüz yüze iletişimin gittikçe azaldığına dikkat çeken Gürgen, şunları söyledi:
"Televizyon, radyo, cep telefonu, internet; baktığınız zaman artık günümüzde kişilerin iletişiminin yüzde 50'sini bunlara ayırdığını görüyoruz. Esas sorun burada. Asıl tehlike de burada. Bunun azaltılması gerekiyor. Bir elektronik aracı kullanıyorsunuz, elektronik ortamda haberleşiyorsunuz. Bu ortam bireyin sosyalleşmesini azaltıyor. Çocukların gelişiminde duygusal sistemin gelişmesi gerekiyor. Elektronik ortamda oluşan imaj, kişinin duygusal gelişimini azaltıyor ve bu da şiddet ya da değişik patolojik öğelerin ortaya çıkmasına daha rahat bir ortam sağlıyor. Ancak yüz yüze geliştirilen sıcak iletişimde, bu kadar yoğun sorunlar ortaya çıkmaz. Elektronik ortamda bireyin yerine koyduğunuz çok daha zor ve karmaşık sahneleri oluşturuyor. Bu da kontrolü zayıflatıyor. Bu yüzden duygusal gelişim yavaşlıyor. 'Çocuklar cep telefonu kullanmalı mı, kullanmamalı mı?' sorusuna gelince; amacı aşan bir konuşma varsa, yalnızlaştıran, oradaki dokuyu kültürü zayıflatan bir ortam varsa daha dikkatli olmak gerekir. Yasaklamadan ziyade yerine birşey koymak lazım. Parçalanmış aileyi, engellenmiş çocuğu, şiddeti ortadan kaldıracaksınız. Bunlarla ilgilenmek gerekiyor, yoksa kullanılan araç üzerinden değil kullanan insan üzerinden hareket etmek gerekir."