Op. Dr. Ahmet Aydın, 'Merdiven altı kliniklerde yapılan botoks ve dolgu gibi işlemler sonrası ağız köşesinde düşme ve kayma, kaş asimetrisi, göz kapağında görmeyi etkileyecek düzeyde düşüklük hatta çift görme gibi birçok problem görülebiliyor' dedi.
Son yıllarda artan botoks ve dolgu gibi cerrahi dışı estetik girişimlere duyulan ilgiye dikkati çeken Op. Dr. Aydın, 'Popülerlik kazanması maalesef uygun olmayan yerlerde, uygun olmayan kişilerce bu işlemlerin yapılması ile sonuçlandı. Dolgu, botoks, prp, mezoterapi gibi cerrahi olmayan estetik girişimler yalnızca klinik, hastane ve muayenehane ortamında bir Dermatoloji veya Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi uzmanı tarafından yapılmalı. Güzellik salonları, kuaförler, masaj salonları gibi yerlerde bu estetik müdahalelerin yapılması kanunen uygun değil' bilgisini verdi.
'ENFEKSİYON RİSKİ VAR'
Op. Dr. Aydın, uygun koşullarda yapılmayan uygulamaların enfeksiyona neden olabileceğini belirterek “Uygun olmayan yerlerde, uygun olmayan kişilerce yapılan işlemler sonrası enfeksiyon başta olmak üzere her türlü problemin ortaya çıkabileceği unutulmamalı. Hastalar işlem öncesi kullanılacak olan malzemenin markasını, son kullanma tarihini hatta uygulayacak olan kişinin uzmanlık diplomasını sorgulamaktan çekinmemeli. Bununla birlikte uygulanacak olan malzemenin yalnızca kendileri için kullanılacağından da emin olmaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.
'YÜZ ANATOMİSİ BOZULABİLİR'
Doğru ellerde uygulanan botoksun doğal ve başarılı bir görünümle sonuçlandığına işaret eden Op. Dr. Aydın “Ancak merdiven altı uygulamalar sonrası ağız köşesinde düşme ve kayma, kaş asimetrisi, göz kapağında görmeyi etkileyecek düzeyde düşüklük hatta çift görme gibi birçok problem ortaya çıkabilir. Uygulanan malzeme kaliteli bile olsa, uygulama dozlarının yanlış planlanması veya estetik yüz anatomisinin yeterince doğru bilinmemesi bu problemlerin oluşmasına sebep olabilir. Bu deformasyonların düzeltilmesi hastadan hastaya değişiklik gösterir. Özellikle kaş asimetrileri, estetik yüz anatomisine hakim uzmanlarca küçük dozlarda botoks uygulamaları ile düzeltilebilir. Bu tarz küçük müdahaleler ile düzeltilmeyen durumlar için 6-8 ay botoksun etki süresinin geçmesini beklemek en doğru karar” değerlendirmesinde bulundu.
Op. Dr. Aydın, dolgu uygulamalarındaki durumun daha farklı olduğunu vurgulayarak “Yasadışı yollardan ülkemize getirilen, etkin maddesi bilinmeyen, onay almamış birçok madde, ucuz estetik dolgu maddeleri olarak kanunsuz bir şekilde uygulanıyor. Bu tarz durumlarda sonuçların düzeltilmesi oldukça güç olmakla birlikte, kalıcı şekil bozuklukları oluşturabiliyor” dedi.
İŞLEM ÖNCESİ MUAYENE ŞART
Op. Dr. Aydın, sözlerini şöyle tamamladı: 'Günlük hayatta her türlü duygu, durum karşısında kullandığımız mimikler kalıcı olarak yüz bölgesinde kırışıklıklara sebep olur. Bu kırışıklıklar genellikle alın, kaş ortası ve göz çevresinde yerleşim gösterir. Yüz bölgesinde oluşan bu kırışıklıklar kişiye yorgun, yaşlı ve sinirli bir ifade katar. Uygun dozlarda, uygun teknikle yapılan botoksla bu kırışıklıklardan kurtulmak mümkün. Botoks bir dolgu maddesi değil, bu sebeple hacim artışına sebep olmaz. Uygulanan bölgedeki kasların geçici olarak uyarılmasını engelleyerek etkisini gösterir. Uygun şekilde yapıldığında sanılanın aksine ifadesiz bir yüz görüntüsü ortaya çıkarmaz.
Dolgu maddeleri ise kaş arası, dudak köşeleri ve gözyaşı olukları gibi yaşlanma ile oluşmuş derin kırışıklıkların doldurulması veya dudak, elmacık kemiği, çene bölgesi gibi bölgelerde kaybedilen hacmin yerine konması amacıyla uygulanır. Cerrahi olmayan estetik girişimler, cerrahi girişimlerin yerini tutmaz. Bu sebeple hangi yöntemin hangi hastaya uygulanacağı kararı detaylı bir fizik muayene sonucu hastanın beklentileri dikkate alınarak yapılmalı.'
Kaynak: İHA