Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Necati Demir, Dede Korkut hikayelerinin aslında Oğuzname kayıtları, Dede Korkut’un Tuğrul Sultan olduğu ve Dede Korkut hikayelerinin İslamiyetten önce oluştuğunu ileri sürdü. Demir, İslamiyet öncesi Türklerin değer verdiği iki kitaptan birinin Oğuzname diğerinin ise Uluhan Atabitiği olduğunu söyledi.
8 YENİ DEDE KORKUT HİKAYESİ
Demir, Dünyadaki belli başlı büyük tüm kütüphanelerde yaptığı araştırmalarda ulaştığı Oğuznameleri inceleyerek, bilinmeyen 8 yeni Dede Korkut hikayesine ulaştığını belirtip, “Oğuz Kağan meselesi Türk tarihinde çözülmüş bir mesele değildir. Ne kadar Dünya kütüphanesi varsa hepsini taradım. Yazılı Oğuznameleri topladım. Bunları tek tek okudum. Bunları okurken bizlerin bilmediği pek çok yeni Dede Korkut hikayesi ile de karşılaştım. Bildiğimiz toplam 12 Dede Korkut nüshası vardı. Çağatay bölgesinde bulduğum Oğuzname'nin içinden 3 Dede Korkut hikayesi çıktı. Sonra ben Berlin’de bir Oğuz Name daha buldum. Bunun giriş kısmında Dede Korkut ile ilgili bir bölüm vardı. Dede Korkut’un kendini tanıttığı bir bölüm. O bölümle 4. bilmediğimiz hikayeyi ortaya çıkarttık. Topkapı Sarayı’nda ki bilinmedik bir eserde de çok farklı bir hikaye bulduk. Mesela bu kaynakta bizim Deli Dumrul olarak bildiğimiz kişinin Tuğrul Sultan olduğunu görüyoruz. Cem Sultan Mekke’de Bayati diye birisine bir Oğuzname yazdırmış. O Oğuzname’den de bir Dede Korkut hikayesi çıktı. Farsça ve Arapça kaleme alınmış iki farklı eserde iki farklı hikaye bulduk. Bu şekilde toplamda 8 yeni hikayeye ulaştık. Dede Korkut hikayelerine 8 yeni ilavemiz oldu.“ dedi.
İSLAMİYETTEN ÖNCE OLUŞTULAR
Demir, Dede Korkut hikayelerinin İslamiyetten önce oluştuğunu ifade edip, “Uluhan Atabitiği isimli bir kitap yayınladım. Bu kitap Köktürk yazıtlarından da eski bir kitap. 580 yılından önce yazılmış. Bu kitabı Mısır’da buldum. Bu kitapta Türkilerin İslam dininden önce ki yaşantılarında iki önemli kitapları olduğundan bahsediliyor. Birisi ‘Uluhan Atabitiği’ diğeri ise Oğuz Name. Oğuz Han’ın hayatını anlatan bu kitapta Basat’ın Tepe Göz’ü öldürmesi de anlatılıyor. Basat’ın genç bir kızla güreşmesinden de bahsediliyor. Buradan da anlıyoruz ki Dede Korkut, Oğuzname’nin devamıdır. Eğer 580 yılından önce yazılmış bir kitapta Basat’ın Tepe Gözü öldürmesi yazılıyorsa, Dede Korkut’un Oğuzname olduğunu net bir şekilde anlıyoruz. Demek ki Dede Korkut hikayeleri de İslamiyetten önce.”dedi.
HİKAYELER DEDE KORKUT'A AİT DEĞİL
Demir, Oğuzname kayıtlarını Dede Korkut’un anlattığı için hikayelere Dede Korkut hikayeleri dendiğini ileri sürerek şunları söyledi. “Aslında Dede Korkut hikayeleri diye bir şey yok. Aslında Dede Korkut hikayelerinin tamamı Oğuz Name. Dede Korkut, Oğuznameleri anlatan, yaşanmış veya hikayeleştirilmiş olayları anlatan kişi. Aslında anlatılanlar Oğuz Name, anlatan Dede Korkut olduğu için Dede Korkut hikayeleri adı verilmiş.”
(İHA)