Nemden çürümüş duvara yapıştırılmış, Venezuela bayrağının sarı, mavi ve kırmızı renklerinin üzerine basılı gülen fotoğrafı da, Subero ve adamlarının saatlerce toplantı yaptığ masaya bakıyor.
Subero'nun Chavez ile on yıllardır süren bağı, ideolojinin de ötesine geçmiş. 47 yaşındaki emekli çavuş, 4 Şubakt 1992'de, Chavez'in dönemin Devlet Başkanı Carlos Andres Perez'i devirmeye çalıştığı darbede yer almış.
Girişim başarısız olmuş; Subero, Chavez ve diğerleri hapis yatmışlardı.
Ancak Subero'nun liderine sadakati hiç sarsılmadı.
Şimdi de kendilerini Chavez'in Bolivaryen devriminin savunucuları olarak gören ve iktidarının en zorlu günlerinden geçen halefi Maduro'yu savunmaya yemin eden colectivos (kollektifler) adlı onlarca gruptan birinin liderliğini yapıyor.
Maduro giderek büyüyen görevi bırakma çağrılarına direnirken, muhalefetin denetimindeki Ulusal Meclis'in başkanı Juan Guaidó, kendisini geçici devlet başkanı ilan ettikten sonra uluslararası alanda giderek tanınıyor.
Ancak Subero ve colectivosundaki birçoğu 2013'ten bu yana iktidardaki Maduro'ya dester vermeye hazır görünüyorlar.
Subero "Ölene kadar savaşmaya kararlıyım" diyor.
'DIŞ MÜDAHALE'
Colectivos Chavez döneminde, hükümetin desteğiyle kuruldu ve resmi yardım programlarının uygulanmasına destek veren sosyal örgütler olarak toplumda yayıldılar. Ülke genelinde birkaç bin üyeleri olduğuna inanılıyor.
Ancak bazıları, muhalefet ve insan hakları kuruluşları tarafından, mahallelerde denetimlerini kurmak için güç kullanan, hükümet karşıtlarına, protestoculara ve gazetecilere saldıran milis grupları gibi davranmakla suçlanıyorlar.
Ekonominin hızla çökmesi ile yaygın gıda ve ilaç kıtlığı nedeniyle Maduro'dan duyulan memnuniyetsizlik giderek büyürken, devlet başkanına sadık güvenlik güçleriyle birlikte çalışan ve sokaklarda önemli bir rol oynayan silahlı colectivoslarla, şiddetin daha da artabileceğinden korkanlar var.
Birleşmiş Milletler'e göre, geçen ay Venezuela'da sadece bir haftada en az 40 kişi hayatını kaybetti. Ölümlerden çoğundan da hükümet yanlısı güçler sorumlu tutuldu.
Asıladını açıklamak istemeyen 3 çocuk babası Subero için buradaki kriz "yabancı güçler tarafından başlatıldı."
Maduro ve müttefikleri bu iddiayı ve bir işgal planlandığı iddiası, hiç böyle bir şey planlanmadığı halde hükümet tarafından sürekli pompalanan bir korku.
Etrafı dini heykellerle ve Chavez'in devrim ilhamını aldığını söyledi bir diğer yerel kahraman, 19. yüzyıldaki bağımsızlık lideri Simon Bolivar'ın resimleriyle çevrili haldeki Subero "Savaşmaya hazırım ve istekliyim" diyor.
Yandaki loş odada, eski televizyon her zaman olduğu gibi, çoğunlukla Maduro ve hükümetinden son haberleri veren devlet kanalını gösteriyor.
Jorge Navas televizyonu izlerken, Chavez'in yakın adamlarından Diosdado Cabello binlerce destekçisini ülkeye olası bir uluslararası operasyon konusunda tutkuyla uyarıyordu.
Çoğu colectivo üyesinin genelde silahlı şiddet olaylarına bulaştıklarını reddetmesine karşın, Navas "Biz milisiz ve zamanı geldiğinde silahlarımızı kuşanacağız" diyor.
Maduro hafta başında, krizin sonunda bir iç savaş çıkma olasılığını dışlayamayacağını söylemiş ve Juan Guaidó'ya destek veren ABD Başkanı Donald Trump ve yönetimini, ülkeye müdahalenin "yeni bir Vietnam Savaşı olabileceği" uyarısında bulunmuştu.
Navas da "Venezula'nın yeni bir Vietnam olmayacağını kim demiş?" diye soruyor.
Juan Guaidó ise Venezuela'da bir iç savaş tehdidini "uydurma" diyerek bir kanara atmıştı.
DARBEYE KARŞI DURMAK
Türkçe "Gölge" anlamına gelen Sombra takma adını kullanan farklı bir colectivo'nun, Guerra a Muerte'nin üyesi.
"Guerra a Muerte-Ölümüne Savaş" emri 1813'te Simon Bolivar tarafından verilmişti ve colectivo da ismini bu emirden alıyor.
Sombra'ya göre "bu güzel ülkenin" karşılaştığı sorunlar, Venezuela halkının "Ebedi kumandan Chavez'in bıraktığı dev mirası tanımamasından" kaynaklanıyor.
Özel güvenlik olarak çalışan Sombra, geçen yılki seçimi ülke içinde ve dışındaki birçok kişi tarafından tartışmalı bulunsa da, Maduro'nun meşru Devlet Başkanı olduğunu ve muhalefetin Maduro'yu devirme çabalarının bir darbe anlamına geldiğini söylüyor.
Sombra, "Sorunların diyalogla çözülmesini istiyoruz. Ama tabii ki devrim için canımı veririm" diyor.