Çölyak Hastalığı : Nedenleri, Belirtileri, Tedavisi

Ağızdan başlayan ve rektum ile sona eren sindirim sistemi, vücudun yapım ve yıkım mekanizmasını içinde barındırır.

Ağızdan başlayan ve rektum ile sona eren sindirim sistemi, vücudun yapım ve yıkım mekanizmasını içinde barındırır. Sindirimin en yoğun faaliyet gösterdiği alan olan bağırsaklar, insan vücudunda en çok yer kaplayan organlardır. İnce ve kalın bağırsak ile başlayıp rektum ve anüs kombinasyonu ile sona eren bağırsak sisteminin işleyişi hayati önem taşır. Besinlerin emiliminden sorumlu olan bağırsaklarda birçok bakteri bulunur. Bu bakteriler tüketilen besinin türüne göre salgılanır. Karbonhidrat içeriği yüksek bir patatesli yemek yendiğinde ince bağırsaktan salınan bakterinin türü farklıyken, protein yapılı süt ürünleri tüketildiğinde ise protein sindirici bakteriler salgılanır. Ağza alınan besinin ne olduğunu anlayan beyin bağırsaklara emir vererek ilgili besini sindirecek bakterilerin üretimini başlatır. Fakat birçok insanın bağırsaklarında bazı bakterilerin salgısının doğuştan yapılmadığı görülür. Bu bakterilerin salgılanmaması yüzünden besinler sindirilmeden dışarı atılır. Bu tür sorunların neden olduğu hastalıklardan biri de çölyak hastalığıdır.

Reklam
Reklam

Çölyak; genellikle tahıllı ürünlerde bulunan ''gluten'' proteinine karşı alerji durumudur. Hastalar, içeriğinde gluten bulunan hiçbir maddeyi sindiremez. Çölyak kronik bir alerji tipi olup ömür boyu devam eder. Hastaların ''gluten free'' denilen türkçesi ''glutensiz yaşam'' olarak adlandırılan bir beslenme şeklini ömür boyu uygulaması gerekir. Besinlerin normalde ince bağırsakta bileşenlerine ayrılıp faydalı olan kısımlarının bağırsak mukozasından kana karışması gerekir. Fakat çölyak sorunu yaşayan hastalar gluten ihtiva eden gıdalar tükettiğinde bağırsaklarındaki villus adlı çıkıntılar ve kıvrımlar tahrip olarak zamanla yok olur. Alerjik reaksiyon dolayısıyla oluşan bu durumun sonucunda bağırsak yüz ölçümü küçülür. Çoğu gıdanın emilimi imkansız hale gelir. Durumun gluten intoleransı dolayısıyla olduğunu anlamayan kişilerde kısa zamanda kilo kaybı gözlenir.

Gluten içeren gıdaların günlük hayatta tüketilen birçok besinde yer alması hastalıkla baş etmekte zor bir süreç yaratır. Yulaf, arpa, buğday, çavdar gibi tahıllı besinlerin hepsi gluten barındırır. Glutenli gıdaların glutensiz gıdalar ile birlikte kullanımı, birbirine teması hastalığa sahip insanları etkiler. Gluten içeren gıdalara temas eden kaşık, tabak gibi gereçler de hastalar tarafından kullanılması kötü sonuçlar doğurur. Uzmanlar çölyak sorunu yaşayan kişiler için 1 çay kaşığı un miktarının tüketilmesinin bile zehirleyici olduğunu söylüyor.

Reklam
Reklam

Çölyak Hastalığı Nedenleri Nelerdir?

1. Genetik faktörler

Çölyak doğuştan gelen bir hastalık. Gluten içeren besinlerin bağırsaklarda immunolojik reaksiyonlar oluşturması sonucunda besinlerin emilimi yapılamaz. Glutene karşı hassasiyet anne karnında bebeğin gelişimi sırasında çocuğa da geçer. Yapılan bir istatistikte çölyak hastalarının %10'unda ailelerinde aynı hastalığı taşıyan akrabaları var. Ayrıca tek yumurta ikizlerinin hastalığı taşıma riski %70 iken, çift yumurta ikizleri ise % 30 oranında bu riske sahip.

2. Stres

Birçok hastalığın temel kaynağı olan stres, çölyak üzerinde de büyük etkileri bulunan bir durumdur. Bazı mikrobiyal enfeksiyonlar strese bağlı olarak artış gösterir. Genel olarak 30-40 yaş aralığında çölyak sorununa rastlanmasının nedeni aşırı strese bağlı immunal sistem bozukluklarıdır. Stresin sadece mental bir sorun değil, tüm vücudu etkileyen önemli bir durum olduğu bilincine varılmalı.

Çölyak Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

1. Karında aşırı şişkinlik hali

Gluten sindiriminin yapılamaması halinde karında sıklıkla şişlik oluşur. Şişkinlik öne doğru olarak görülür. Çölyak hastalarının karnında oluşan şişlik gluten içeren bir besin tüketmelerinden kaynaklanır.

Reklam
Reklam

2. Kas zayıflığı

Gluten içerikli tahıllı gıdalar özellikle çocukluk döneminde büyüme ve gelişme konusunda olumlu etkiler sağlar. Tahıllı gıdaların çölyak sorunundan dolayı vücuda alınamaması dolayısıyla bu gıdalarda bulunan potasyum, magnezyum gibi minerallerden mahrum kalınır. Bu mineraller kasların yapısına katıldığı için eksikliklerinde kas zayıflığı görülür.

3. Bitkinlik

Tahıllı besinler sadece gluten içermez. Bunun yanında birçok vitamin ve minerali de içerir. Gluten sindirimi yapamadığı için bağırsaklardan sindirilmeden atılan bu bileşikler yüzünden enerjiden yoksun kalınır. Hastalar bu yüzden kendini yorgun, bitkin ve bezgin hisseder.

4. Sinirli ruh hali

Gluteni sindiremeyen hastalar vücuduna birçok vitamini de alamaz. B12 ve B1 gibi vitaminler sinir sistemini dengeler. Bu vitaminlerin vücuda alınmaması sonucunda periferik nöropati sorunu görülür. Kişinin sürekli sinirli olan ruh hali bu vitaminin eksikliğinden kaynaklanır.

5. Gaz şikayetleri

Tahıllı ürünler tüketildiğinde bağırsaklarda sindirilemeyen gluten yoğun bir gaz oluşturur. Alerjik reaksiyon sonucunda özellikle bağırsak bölgesinde oluşan gaz özel ilaçların yardımı ile çözülür. Çölyak sorunu yaşayan kişilerde sık görülen bir belirtidir.

Reklam
Reklam

6. İştahsızlığa bağlı kilo kaybı

Türklerin beslenme düzeninde tahıllı gıdalar bolca bulunur. Tahılların ise gluteni yoğun oranda ihtiva etmesi çölyak sorunu yaşayanlar için büyük bir problem. Glutene alerjik reaksiyon verdiği için yemek yemekten korkan, bu yüzden iştahsızlık yaşayan kişiler oldukça fazladır. Gerek yemek yemekten uzak durmak, gerek uygulanan diyet kısa sürede kilo kaybedilmesine neden olur.

7. Eklem ve kemik bölgesinde ağrılar

Gluten içeren gıdalarda bulunan kalsiyum ve K vitamini, bu besinler sindirilmediği için vücuda alınamaz. Bu vitamin ve minerallerin eksikliği dolayısıyla vücutta sorunlar meydana gelir. Bunlardan biri de eklem ve kemik bölgesinde oluşan ağrılardır. Vücuda vitamin ve mineral takviyesi yapılmadığı sürece oldukça şiddetli ağrılar çekilir.

8. Ağız yaraları

K vitamini eksikliğine bağlı bazı sorunlar gelişir. Diş eti kanamaları, dudaklarda çatlama ve yarılmalar ile ağız içi yaralar K vitamini eksikliğinde görülür. Ağız içinde aftlar da yine gluten intoleransı kaynaklı K vitamini emilememesinden meydana gelir.

Reklam
Reklam

9. Kusmak

Çölyak hastalarında kusma durumu sıkça görülüyor. Yenilen gıdada farkında olmadan gluten bulunması halinde vücut ani bir reaksiyon göstererek o gıdayı hemen dışarı atmak ister.

10. Yavaş büyüme

Gluten sindiremeyen bebek ve çocuklara özel diyet uygulanır. Gluten içeren gıdalarda bolca protein, karbonhidrat, yağ gibi büyümeye yardımcı önemli bileşikler ile vitamin ve mineraller bulunur. Çölyak hastalığını taşıyan çocuk ve bebekler gluten sindiremediği için bu bileşikleri de vücuduna alamaz. Dolayısıyla yaşıtlarına göre büyümeleri daha yavaş gerçekleşir. Çölyak hastası çocukların gelişimi dışarıdan beslenme takviyesi olmadığı için azdır.

11. Kansızlık (anemi)

Demir minerali ve B12 vitamininin eksikliği kansızlık belirtisidir. Kansızlık yani anemi çölyak hastalarında sıkça görülür. Gluten içeren besinleri tüketemeyen kişiler bu mineral ve vitaminden de mahrum kalır. Bu yüzden uzun vadede kansızlık sorunu ile de uğraşılır.

Kansızlık Hakkında Daha Detaylı Bilgiler İçin: Kansızlık Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Reklam
Reklam

12. Dışkıya çıkma sayısında artma veya azalma

Tuvalet sıklığındaki değişimler hastadan hastaya değişir. Bazı hastalarda hastalık dolayısıyla ishal gözlenirken, bazılarında ise kabızlık meydana gelir. İshale bağlı yoğun oranda su kaybı gözlenir. Kabızlık sorunu yaşayan kişilerin ise; dışkısı kül renginde, iri, kötü kokulu ve yapışkan formdadır.

13. Saç dökülmesi

Birçok vitaminin eksikliğinden dolayı saç dökülmesi görülür. Gluteni bolca içeren buğdayın E vitamini içerdiği biliniyor. Buğday içeren gıdaları tüketemeyen çölyak hastaları, E vitamininden de yoksun kalır. Buna bağlı olarak saç dökülmesi sorunu yaşar.

14. Kısırlık

Kadınlarda meydana gelen gluten intoleransı, hormonal sorunlara ve adet düzensizliklerine neden olur. Buna bağlı olarak yumurtlamada sorunlar yaşanır. Çocuk sahibi olmak isteyen çölyak hastaları kısırlık problemi ile karşılaşabiliyor.

Kısırlık İle Alakalı Daha Detaylı Bilgiler İçin: Kısırlık Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

15. Kemik erimesi

Kalsiyum eksikliğinde görülen kemik erimesi (osteoporoz) hem çocukluk hem de erişkinlik döneminde çölyak hastalığı sorunu yaşayan kişilerde meydana gelebilir. Glutene alerjik reaksiyon gösteren kişilerde zamanla laktoz alımı sonucunda da bazı reaksiyonlar gözlenebilir. Yeterli kalsiyum ve D vitamini alamayan kişilerde kemik erimesi sorunu yaşanır.

Reklam
Reklam

Kemik Erimesi İle Alakalı Daha Detaylı Bilgiler İçin: Kemik Erimesi Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi

Yetişkinlerde Çölyak Hastalığı Belirtileri

Erişkinlerde çölyak daha sinsi bir biçimde ilerler. Karın ağrısı ve karında şişkinlik ile kendini gösteren bu hastalık; ishal ve karında normal olmayan şişkinlik belirtileri ile devam eder. Erişkinlerin çoğunda demir eksikliğine bağlı olarak anemi görülürken, D vitamini eksikliği dolayısıyla da kemik erimesi sorunu görülür. Yetişkinlerde bu tür belirtiler hali hazırda başka hastalıkların bir belirtisi sanılabilir. Fakat bu belirtiler çölyak sorununun da güçlü belirtileri olduğu için mutlaka bir çölyak testi yaptırılması gerekir.

D Vitamini Eksikliği İle Alakalı Daha Detaylı Bilgiler İçin: D Vitamini Eksikliği

Çocuklarda Çölyak Hastalığı Belirtileri

Çocuklarda 8 ay ile 2 yaş arasında çölyak hastalığına rastlanır. Çölyak hastası çocuklarda büyüme ve gelişim yaşıtlarına göre daha yavaş olur. Ayrıca kronikleşmiş ishal durumu da çocuk hastalarda sıkça görülür. Çocukta besinleri sindiremediği için alınamayan vitamin ve mineraller kas ve kemik gelişiminin gerilemesine neden olur. Bu yüzden emekleme, yürüme, diş çıkarma gibi büyümenin somut delillerini çölyak hastalarında görmek zordur. Bu tür gelişimler çoğu zaman geç meydana gelir. Çocuklarda iştahsızlık, huysuzluk, karında şişlik ise görülebilen diğer belirtilerdir. Ayrıca okul çağındaki çocuğun derslerinde öğrenme güçlüğü yaşaması ve aşırı yorgunluk hali de çölyak hastalığının belirtisidir.

Reklam
Reklam

Çölyak Hastalığı Tanı Yöntemleri

  • Kan testi: Belirti gösteren kişilere ilk olarak kan testleri yapılır. Kan testi hastalığın varlığına dair birçok bilgi verir. Kan testlerinde kalsiyum, kolesterol, B12, potasyum, A vitamini, magnezyum, folik asit ve demir gibi vitamin ve minerallerin oranına bakılır. Bu oranların tehlikeli seviyedeki düşüklüğü çölyak habercisi olabilir. Aynı zamanda kanda çölyak sorunu dolayısıyla var olan antikorlara rastlanılması da tanı için önemli bir belirtidir.
  • Dışkı testi: Kan testlerinin ardından hastalardan dışkı testi de istenir. Normal şartlarda dışkıda bulunmaması gereken vitamin veya minerallere rastlanılması sonucunda gluten alerjisi nedeniyle ince bağırsakların görevini yapamadığı ve emilimini sağlayamadığı bileşikleri sindirim sisteminden dışarı attığı anlaşılır.
  • Endoskopi: Kan ve dışkı testleri pozitif olan kişilere endoskopi yapılır. Endoskopi ile mide ve ince bağırsak görüntülenerek incelenir. Doktorun gerekli görmesi halinde ince bağırsaktan biyopsi için parça alınır. Bağırsak mukozasından alınan bu parça ile çölyak antikorları tespit edilir.

Çölyak Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Çölyak hastalığının belirtileri yaşa bağlı olarak başka hastalıklar ile ilişkilendiriliyor. Bu belirtileri yaşayan kişilerin hastaneye gittiklerinde mutlaka çölyak hastalığının tespitinde kullanılan testlerin ve kontrollerin yapılmasını talep etmesi gerekir. Çünkü daha önce bu tür şikayetlerin hiçbir hastalığın belirtileri olmayıp daha sonra yapılan testlerde çölyak belirtileri olduğunun anlaşıldığı vakalarla karşılaşılmıştır. Özellikle tahıllı gıdalar tüketiminin sonrasında karında şişlik ve gaz sancıları çekiyorsanız ve bunu sürekli yaşıyorsanız, konu ile ilgili mutlaka bir hastaneye başvurun. Hastalığın belirtilerini yaşayan kişiler için ilk olarak çölyak olup olmadığına dair tanı konulması gerekir.

Çölyak hastalığı nasıl geçer diye kaygılanan hastaların bir uzmana başvurarak hastalığına uygun bir tedavi yönteminin belirlenmesi için ilk adımı atması gerekir. Yapılan tanı ve testlerde çölyak hastalığı pozitif çıkan kişilerin hemen tedavisine başlanır.

1. Glutensiz diyet uygulaması

Çölyak hastalarının tedavide ilk basamağı, gluten içeren gıdaları hayatlarından çıkarmak oluyor. Doktor tarafından hazırlanan diyette tüketilmesi gereken ve asla tüketilmemesi gereken besinler yer alır. Hastalar arpa, buğday, yulaf veya çavdar içeren besinleri veya bunlara temas eden ekipmanları kullanmaması yönünde uyarılırlar. Çölyak hastalarının daha çok mısır, pirinç, patates ve soya unundan besinler tüketmesi gerekir. Ayrıca meyve, sebze, et ve süt ürünleri de tüketilebilir. Hazır gıdaları tüketirken çok dikkatli olunması gerekir. Çünkü birçok hazır gıdada katkı maddesi olarak gluten yer alıyor. Bu yüzden hazır gıdalar alınırken mutlaka içeriğine bakılmalı. Çölyak hastaları bu diyeti hastalığın tanısından itibaren ömrünün sonuna kadar uygulamak zorundadır. Aksi halde çölyak, başka hastalıkların tetiklenmesine yol açar.

Çölyak hastalarının bazılarında hastalığın laktoz intoleransı da görülebilir. Bu yüzden süt ürünlerin tüketimine dikkat edilmesi önem taşır. Glutensiz diyete bağlı yaşamanın yanı sıra dışarıdan vitamin ve mineral desteği de almak gerekir. Bu diyet ile bağırsak mukozası 6 ay içinde düzelmeye başlarken, 2 yıl sonunda bağırsaklar eski sağlığına kavuşur. Glutensiz diyet uygulayan hastalarda yaşam kalitesi hızla artış gösterir.

Çölyak Hastalığı Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Çölyak hastalarının ömrünün sonuna kadar gluten olmayan bir diyet ile yaşaması gerekir. Çünkü gluten ve gluten ihtiva eden ürünleri tüketmek bağırsak mukozasının tahrip olmasına ve uzun vadede bağırsakların geri dönüşü olmayan şekilde zara görmesine neden olur. Tedavi edilmeyen veya glutensiz diyet uygulamayan çölyak hastalarında uzun vadede; ince bağırsak lenfoması, ince bağırsak ülseri, pankreas yetmezliği, ince bağırsak kolitleri, ince bağırsak kanseri, lenfoma kollajenöz çölyak hastalığı görülebilir. Ayrıca çölyak kaynaklı kemik erimesi, anemi ve sinir sistemi sorunları da ciddi boyutlara ulaşabilir. Tedavi edilmeyen çölyak hastalığı hamilelikte kansızlık dolayısıyla düşüklere ve doğum anomalliklerine neden olur. Aynı zamanda hormonal bozuklukları ve adet düzensizliğine neden olan çölyak dolayısıyla kısırlık sorununda ciddi artış gözlenir.