Çomü’de Yönetim Kadrolarında Paralel Yapı Temizleme Çalışmaları

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Kurum içerisinde paralel yapıyla ilgili yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Acer, "Bu yapının ÇOMÜ’de devam etmesi için mücadele eden bir yapı var" dedi.Göreve geldiği günden buyana kurum içerisinde paralel yapı ile mücadele ettiklerini belirten ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, paralel yapının üniversitede devam etmesi için uğraşan kişilerin olduğunu iddia etti. Rektör Acer, "Paralel Devlet Yapılanması göreve geldiğimizden bu yana her gün gündemimizi oluşturdu. Yaşadığımız tecrübeler aslında sadece üniversitemizde değil Türkiye’de belli duygu ve düşünceleri kullanarak hatta istismar ederek, Türkiye’nin seçilmiş meşru hükumetinin dışında bir güç odağı, yani teknik ifadesiyle paralel bir yapı oluşturma çabası ciddi anlamda bir ilerleme göstermiş. Bunun ÇOMÜ’ye yansımasını biz çok net bir şekilde gördük. Bunu fark edenler bu yapıyla yollarını ayırmış oldular. Ama yinede bu yapının ÇOMÜ’de devam etmesi için mücadele eden bir yapı var. O yüzden ben göreve geldiğimden bu tarafa bunu hiçbir şekilde ikinci bir mesele haline getirmedik. Her zaman, her gün uğraştığımız bir mesele oldu" dedi."ÇOMÜ YÖNETİMİNDE HİÇBİR ŞEKİLDE BULUNMAMAKTADIR"Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi yönetimi, dekanlık, Yüksek Okul müdürleri ve bazı bölüm başkanlıklarında bulunan kişilerin görenlerini değiştirdiklerini söyleyen Rektör Acer, "Bir kere şunu yaptık. Bizim üniversitemiz bünyesinde hiçbir okulun, hiçbir birimin yönetimini böyle bir yapı içerisinde olduğunu bildiğimiz kişilerin eline bırakmadık. Tamamı değişti. Bütün Fakülte Dekanlarımız değişti. Bütün yüksekokul müdürlerimiz değişti. Hatta sakıncalı bulduğumuz bölümlere kadar bölüm başkanları da değiştirmiş olduk. Şuanda bu yapı ÇOMÜ yönetiminde hiçbir şekilde bulunmamaktadır. Bulunamaz da” diye konuştu.Paralel yapının üniversite içerisinde gerçekleştirdiği eylemlerden bahseden ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer, eski yönetimin 4 büyük soruşturmadan geçtiğini ifade etti. Acer, "Bu yapının üniversitede gerçekleştirdiği eylemler vardı. Onların ortadan kaldırılması gerekiyordu. Şuanda eski yönetimle ilgili 4 büyük soruşturma var. YÖK’te devam eden. Biz elimizdeki bütün belgelerle bunu destekledik. Ayrıca bu yapıyla ilgili mahkemede devam eden bir süreç var. Biz elimizden gelen bütün desteği veriyoruz. Hatta ben şahsen gidip, ’İfadenize tanık olarak başvurmanızı istiyoruz’ dendiğinde ’memnuniyetle’ dedim. Yapılması gereken soruşturmalar vardı. Bu soruşturmalar sayesinde bu yapıya halen her ne hikmetse mensubiyetini devam ettirenler hak ettikleri cezaları görebilmiş oldular. Çünkü Öğretim üyeleri arasında böyle bir dayanışma olduğunu hissettiğimiz konular oluyor. Ve onlarla ilgili soruşturmalar yapılıyor. Eski Rektör bile ben göreve başladıktan sonra yaptığı eylemlerden dolayı soruşturmalar neticesinde aldığı cezalar var. Aynı zamanda bizim savcılığa yaptığımız suç duyuruları var. Mahkemede yürüyen süreçler var" dedi." ÇOMÜ’DE PARALEL YAPILANMANIN YÖNETSEL ANLAMDA HİÇBİR TESİRİ KALMAMIŞTIR "Son olarak kendisi ve yönetimde bulunan öğretim görevlilerinin hedef haline getirildiğini sözlerine ekleyen ÇOMÜ Rektörü Yücel Acer, "Benim veya yönetimde bulunan hocaların şahsının hedef haline getirilmesi dışında ÇOMÜ’de paralel yapılanmanın yönetsel anlamda hiçbir tesiri kalmamıştır. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bunu bir yıllık süreçte ancak gerçekleştirebildik. Üniversite içinde personellerin görev yerlerini bile ciddi anlamda değiştirdik ki, sakıncalı olduğunu düşündüğümüz alanlar rahat çalışabilsin diye. Bütün bunları yasalara, yönetmeliklere uygun bir şekilde dikkatli bir şekilde yaptık. Tabi bazıları hızlı ve net sonuçlar bekliyor. Bende bekliyorum. Ama biz bir devlet kurumu içerisindeyiz. Dolayısıyla her şey mevzuata göre uygun prosedürler çerçevesinde yapılır. Bazıları hak ettiyse bu üniversite de çalışmalarına son verilebilir. O süreçler bile yaşanabilir. Şuan hocalarımızın çalışanlarımız böyle bir yapının oluşturduğu korkuyla değil tamamen huzurla, güvenle çalıştığı bir üniversite haline gelmiş oldu” şeklinde konuştu.