Şili’nin ikinci büyük kenti olan Concepción’a gelmek için hiçbir nedeniniz yok demiyoruz, fakat buraya geldiğinizde de günler boyunca eğlenmeyi beklemeyin.
Yukarıda bahsettiklerimiz dışında, Concepción bir öğrenci şehri. Üç tane geleneksel üniversiteye ve birçok özel kuruma ev sahipliği yapıyor. Öğrenci sayısı 50.000’e ulaşıyor ve dünyanın her yerinde olduğu gibi bu durumun şehrin üzerinde etkisi var. Barrio universitario’ya doğru giderseniz; bahçeler, mimarisi güzel turistik binalar ve birkaç müzeyi bulabileceğiniz Universidad de Concepción’un çevresinde dolaşabilirsiniz.
Bunların en iyisi inanılmaz büyüklükte bir freske sahip Casa del Arte (Pinacoteca). Üniversitenin dışında, 1550 yılında kurulan bu şehir, yeşil alanlarıyla ün yapmış. Yeşil alanları şehrin her yanına yayıldığı için bu ün hiç de yersiz değil. Parque Ecuador, mükemmel şehir manzarasıyla Cerra Caracol ve Bio Bio nehir kıyısı, şehirdeki yeşil merkezlerin en güzellerinden.
Bunların dışında tabii ki katedral, kilise ve diğer yapıları da ziyaret edebilirsiniz. Şehrin hemen yanında Huascar’ı, Pasifik Savaşı sırasında (1879–1883) ele geçirilmiş bir Peru Gemisi, görebileceğiniz Talcahuano Donanma Üssü'nü ziyaret edebilirsiniz. Son olarak burası bir üniversite şehri olduğundan tabii ki canlı bir gece hayatı bulacaksınız.