Çorum Milli İrade Platformu’ndan Açıklama

Çorum’da Milli İrade Platformu adı altında bir araya gelen 51 sivil toplum kuruluşu, 17 Aralık operasyonuyla başlayan süreçle ilgili açıklamada bulundu.Milli İrade Platformu adına bir açıklama yapan Halil İbrahim Aşgın, “Hak ve özgürlükler alanında bunca kazanımlar sağlanmışken, memleketimizin doğusuyla batısı bir barış ve kucaklaşma sürecine girmişken, ekonomik göstergeler ve büyüme hızı dünyanın imrendiği bir trend yakalamışken, ülkenin tekerine çomak sokmak, bilmeden yapılırsa gaflet, bilerek yapılırsa kelimenin tam anlamıyla ihanettir” dedi.17 Aralık 2013 tarihinde başlayan operasyon sürecinin geldiği noktanın bu konuda sorumluluk hisseden sivil toplum örgütleri olarak “Milli İrade Platformunu” oluşturmalarını elzem haline getirdiğini dile getiren Aşgın, bir "yolsuzluk operasyonu" başlığıyla ortaya çıkıp bir anda ülke gündeminin en önemli maddesi haline gelen operasyonların masum bir hukuksal süreç olmadığının ortaya çıktığının altını çizdi.Birbiriyle ilgisi olmayan ayrı ayrı olayların, aynı anda gündeme getirilerek, meşru hükümeti sarsmayı ve yıkmayı amaçlayan bir küresel projenin adım adım sahnelendiğini dile getiren Aşgın, son 11 yılda ciddi bir değişim yaşayan Türkiye'ye makas değiştirtmeyi amaçlayan iç ve dış odakların Danıştay saldırısıyla, 27 Nisan muhtırasıyla, Gezi provokasyonuyla yakalayamadığı yıkım zeminini 17 Aralık operasyon süreciyle yakalamaya çalıştığına dikkat çekti.Bu projenin medya, siyaset, iş dünyası, yargı, kolluk kuvveti ayakları dış güçler tarafından profesyonelce organize edildiğini dile getiren Aşgın, “Aldıkları pozisyonla kendi küçük davalarına hizmet ettiğini sanan bütün kesimler, aslında küresel güçlerin "ezik ve zayıf Türkiye" projesine hizmet etmektedirler. Biz biliyoruz ki bu yıkım projenin arkasında Türkiye'de ötekileştirilmiş kesimlere sağlanan hak ve özgürlükleri hazmedemeyip pusuya yatanlar, yüzde 100'leri geçen enflasyonun ballı getirilerini ve krizlerin vurgunlarını özleyen faiz lobileri, Türkiye'nin bölgesel güç ve küresel aktör olma sürecini tersine çevirmek isteyen küresel güçler, ‘one minute’ tokadının intikamını almak için yanıp tutuşan, Ortadoğu'nun zehirli yılanı İsrail, milletin iradesiyle iktidara gelmekten ümidini kesen işbirlikçi siyasetçiler,Türkiye’yi aydınlık geleceğe taşıyacak devasa projelerden rahatsızlık duyan uluslar arası şirketler, dünya mazlumlarına verilen destekten rahatsız olan Siyonist güç odakları, tüm bu şer odaklarının yıkım planlarına bilerek yada bilmeden taşeronluk yapanlar arasında ehli hizmet olarak bildiğimiz, içimizden birilerinin de olduğu ibretle görülmektedir. Yolsuzlukların peşine düşmüş gibi görünerek, meşru hükümeti indirmeye çalışanların, hangi taleplerine ve tehditlerine karşılık alamadıkları için, bu operasyonları planladıkları aziz milletimizce uzunca bir süredir takip edilmektedir” diye konuştu.“Hak ve özgürlükler alanında bunca kazanımlar sağlanmışken, doğusuyla batısı bir barış ve kucaklaşma sürecine girmişken, ekonomik göstergeler ve büyüme hızı dünyanın imrendiği bir trend yakalamışken, ülkenin tekerine çomak sokmak, bilmeden yapılırsa gaflet, bilerek yapılırsa kelimenin tam anlamıyla ihanettir” diyen Aşgın, “Bu süreçte bugüne kadar sessizliği tercih eden biz sivil toplum örgütleri, kendimizi memleketin huzuru ve kardeşliği konusunda birinci derecede sorumlu hissetmemizden dolayı fitne ateşine odun taşımaktan özellikle geri durmaya gayret gösterdik” ifadelerini kullandı.Meselenin yolsuzluk olmadığının açıkça ortaya çıkması ve sürecin bir devlet krizine, bir ekonomik krize doğru götürülmek istenmesi üzerine artık bir ‘dur’ deme vaktinin geldiğine karar verdiklerini anlatan Aşgın, Çorum Milli İrade Platformu olarak, bu açıklamayla birlikte eylem sürecini başlattıklarını, ülkede oynanan oyunun farkında olduklarını ve millet olarak hiçbir kazanımdan vazgeçmeyeceklerini, ‘yüzde 95 oy alsanız da iktidar olamazsınız’ diyenlere, kendi oyunu Anadolu insanının oyundan değerli gören sözde seçkinlere, aziz milletin aşağılanamayacağını göstereceklerini açıkladı.Millet iradesine saygı göstermeyenlerle her türlü demokratik mücadeleyi yapmaya hazır olduklarını ve bundan sonra salonlarda, sokaklarda, sandıklarda bütün güçlerini göstereceklerini dile getiren Aşgın, “Herhangi bir yolsuzluğa bulaşmış olan varsa en adil bir şekilde yargılanmasının ve cezalandırılmasının takipçisi olacağız. Bu memlekette onurlu bir insan olmanın, özgür olmanın, milli ve manevi değerlere sahip olmanın ödenmesi gereken bir bedeli varsa bu bedeli hep birlikte ödeyeceğiz. Milli iradeyi temsil eden merhum Menderes, Özal, Erbakan ve Yazıcıoğlu'na reva görülen zulüm geleneğinin, milletimizin oyuyla iktidara gelen sayın başbakanımıza da uygulanmasına asla izin vermeyeceğiz. Ülkemizde iktidarların belirlenmesinde sandık dışında bir yöntemin uygulanmasına, bu uğurda yapılan psikolojik ve kolluk operasyonlarına sonuna kadar karşı duracağız. Bu küresel operasyonun bir parçası olan kardeşlerimizi basiretli olmaya ve bir an önce milletin çizgisine, milli iradenin çizgisine dönmeye çağırıyoruz. Türkiye'nin huzuruna, normalleşmesine, kardeşliğe ve demokratikleşmesine yönelik atılacak her adımın yanında olacağımızı kamuoyunun huzurunda deklare ediyoruz. Türkiye bu badireyi de atlatacak ve tüm dünya mazlumlarının umudu olmayı sürdürecektir.”