Ankara (AA) - İsviçre Konfederasyonu Başkanı Pascal Couchepin, İsviçre ile Türkiye arasında bazen istenmeyen gerilimlerin olabileceğini, ancak iki ülke arasındaki güven ve dostluğun bunların önüne geçecek nitelikte olduğunu söyledi.
Couchepin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Çankaya Köşkü'nde yaptığı görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerinin 80. yıl dönümünün yarın Gül'ün de katılacağı bir etkinlikle kutlanacağını hatırlatarak, ülkesinde çok dikkatli bir şekilde korunan Lozan Anlaşması'nın imzalandığı masanın bu etkinlik sırasında takdim edileceğini belirtti. İkili ilişkilerin çok iyi seviyede olduğunu ifade eden Couchepin, "Bazen bazı istenmeyen gerilimlerin olması olasıdır, ama iki ülke arasındaki gerek güven, gerek dostluk bunların önüne geçecek niteliktedir" diye konuştu.
Couchepin, Türkiye'nin terör örgütü PKK ile ilgili İsviçre Hükümetinden beklentilerine ilişkin soru üzerine, İsviçre Hükümetinin son dönemde bazı yasa dışı örgütlerin yası dışı faaliyetlerinin engellemesi için çok sayıda önlem aldığını söyledi. İsviçre Konfederasyonu Başkanı Couchepin, bu önlemlere para toplanmasının engellenmesi konusundaki uygulamayı örnek gösterdi. İsviçre'deki Ermeni iddialarını inkar yasasıyla ilgili bir soru üzerine Couchepin, İsviçre Ceza Kanunu'nun 261. maddesi B şıkkıyla ilgili olarak, Gül'le de görüştüklerini söyleyerek, şunları kaydetti:
"Bizler her zaman şunu ifade ediyoruz. Diyoruz ki; Bırakın tarih tarihçiler tarafından konuşulsun. Bunu bir siyaset unsuru haline getirmeyin." Couchepin, bu doğrultuda Türk ve Ermeni tarihçilerin bir araya gelerek, yaşanmış tarihe bilimsel bir açıklama getirmek için ortak çalışma yapabilmelerini umut ettiklerini söyledi. Pascal Couchepin, İsviçre Hükümetinin bu yasayı, o dönemde yaşanan revizyon dalgası nedeniyle, özellikle Yahudilere karşı yapılan Nazi soykırım ile ilgili olarak çıkarttığını kaydetti.
Couchepin, İsviçre'de o dönemki tartışmalarda ifade özgürlüğü ile ilgili olarak; herkes her istediğini ifade edebilir diye düşünen Amerikan yaklaşımı ile devletin ifade özgürlüğüyle ilgili belirli hususlarda müdahale etmesi gerektiğini söyleyen Fransız yaklaşımı olduğunu belirtti. O dönemde alınan bu yasa doğrultusunda, İsviçre'deki hakimlerin bunu kendi vicdanları uyarınca yorumladıklarını ifade eden Couchepin, İsviçre'de hakimlerin bağımsızlığına verilen önemi dile getirdi.
Couchepin, bu doğrultuda dönem dönem provokasyonlar yaşandığını söyledi. Sorunların özüne inilmesi gerektiğini ifade eden Couchepin, "1915 olaylarıyla ilgili olarak da bunun bu şekilde yapılması ve çözümlenmesi gerektiğini" sözlerine ekledi.