Acıbadem International Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Sezer, Covid-19’un kalpte yol açtığı sorunları “kalp krizi, ritim bozuklukları, kalp kası iltihabı, kalp zarı iltihabı ve kalp yetersizliği” olarak beş ana başlık altında toplarken hastalık geçirenlerde kalp muayenesini öneriyor. Prof. Dr. Murat Sezer, kalp hastalarının Covid-19’u daha ağır geçirebildiğine dikkat çekerek iyileşmenin ardından kalpte manyetik rezonans (MR) görüntülemesiyle yapılacak kontrolün önemini vurguluyor.
Salgının Çin’de ortaya çıktığı günden bu yana geçen zamanda koronavirüs kaynaklı çeşitli kalp problemleri gözlemleniyor. Dünyanın farklı yerlerindeki doktorların deneyim paylaşımları ile Covid-19’un neden olduğu kalp sorunlarının gerçek boyutunun da ortaya çıktığını anlatan Prof. Dr. Murat Sezer, “Araştırmalara göre Covid-19 geçiren her 5 ya da 10 hastadan birinde değişik derecelerde kalp problemleri ortaya çıkıyor ve bu hastalarda Covid-19 daha şiddetli seyretme eğiliminde oluyor.” diyor. Öncesinde bir kalp rahatsızlığı olup olmadığı bilinmeyen kişilerin koronavirüsü atlattıktan sonra kalpleri manyetik rezonans (MR) ile görüntülendiğinde bu kişilerin yüzde 70 - 80’inin kalbinin değişik bölgelerinde devam eden iltihabi reaksiyonlar görülebiliyor. Bu hastaların önemli bir kısmının Covid-19’u hiçbir belirti vermeden geçirdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Murat Sezer, “Peki, Covid-19 kalbi nasıl etkiliyor?” sorusuna ayrıntılı bir şekilde cevap veriyor.
Araştırmalar, Covid-19’un kalbe yönelik etkilerinin başında kalp krizi olduğunu gösteriyor. Bu hastalarda kalp krizi riskini artıran mekanizmalardan özellikle ikisinin öne çıktığını anlatan Prof. Dr. Murat Sezer, “Zaten kalp damar hastalığı olanlarda Covid-19’un iltihabi etkisi sebebiyle damarda daralmaya yol açan kolesterol plağı yırtılıyor ve ortaya çıkan pıhtı, kalbi besleyen damarları tıkayarak kalp krizine neden olabiliyor. Ayrıca hastaların akciğerlerindeki hasar dolayısıyla kanda azalan oksijen miktarı da kalp krizini tetikleyebiliyor. Kalp krizine yol açan başka bir durum ise, kalp kasını besleyen mikro dolaşımda pıhtılaşma ile tıkanmaların ortaya çıkmasıdır.” diyor.
Kalpte görülen sorunların ikinci sırasında ritim bozuklukları geliyor. Koronavirüs hastalarında iyi veya kötü huylu ritim bozuklukları ile sık karşılaşılıyor. Her 5 Covid-19 hastasından 4’ünde ritim bozuklukları görülebiliyor. Bu bozuklukların kalpte elektrik iletimini sağlayan yolların iltihabına bağlı olarak ortaya çıkabildiğini belirten Prof. Dr. Murat Sezer, “Hatta başka hiçbir belirtiye sahip olmayan bazı hastalarda çarpıntı hissi, ilk ve tek şikayet olabiliyor.” diye bilgi veriyor.
Covid-19’a yakalanan hastalarda kalp kası iltihabı görülmesi de sık rastlanan bir durum olabiliyor. Hastaların bir kısmında bu iltihap zamanla çözülürken bazılarında iyileşmenin uzun sürebildiğini kaydeden Prof. Dr. Murat Sezer, “İyileşme sonrasında bile kalpte standart görüntüleme yöntemleri ile görülemeyen yara izleri kalabiliyor.” diye konuşuyor.
Hastaların bir kısmında kalbi çevreleyen zarlarda iltihap ve sıvı birikimi izlenebiliyor. Bazen hiç belirti yaşanmadığı gibi bazen de iltihabın ve toplanan sıvının ciddiyetine bağlı olarak keskin göğüs ağrısı gibi şikayetler veya nefes darlığında artış da yaşanabiliyor. Covid-19 tutulumuna bağlı olarak kalp zarı yaprakçıkları arasında biriken sıvı, standart görüntüleme yöntemlerinden ekokardiyografi ile kolaylıkla tanınabiliyor ve çoğunlukla kendini sınırlandırıp zamanla emilerek kaybolabiliyor.
Covid-19 gibi insan vücudunu tamamen etkileyen hastalıklar kalbin üzerindeki yükü artırıyor. Bu artan yük hastaların bir kısmında büyük sorunlara yol açmazken halihazırda kalp hastalığı olan hastalarda ve /veya Covid-19 sebepli kalp kası iltihabı gelişen hastalarda ise kalp, işini zorlukla yapabilir hale gelebiliyor. Kalp yetersizliği olarak tanımlanan bu durumda kalbin pompa gücünün azaldığını dile getiren Prof. Dr. Murat Sezer, yaşanan durumu “Kalp akciğerlerdeki kanı uzaklaştıramıyor, akciğerlerde biriken sıvı nefes almayı daha da zorlaştırıyor.” diye anlatıyor.
Covid-19 geçiren kalp hastalarında virüsün yol açtığı hasarın tespit edilebilmesi tedavi planlaması açısından büyük önem taşıyor. Kalbin manyetik rezonans (MR) görüntüleme yöntemiyle tetkik edilmesinin koronavirüs sebepli ödem ve iltihap gibi durumları görmek, etkilenen kalp fonksiyonlarını ve hasarlı bölgeleri tespit etmek için önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Murat Sezer, “Böylece ileri dönem için risk belirlemesi yapabilmek veya uygun tedavi ve önerileri hastalara sunmak mümkün hale gelebilir. Özellikle önceden kalp hastalığı olanlarda koronavirüs sonrası kalp MR’ının hastalığın yol açtığı sorunların tespitinde altın standart olacağı öngörülüyor.” diyor.
Özellikle hastalığın bitişinden sonra yoğun egzersiz programlarına dönmeden önce 2-4 hafta kadar istirahat ve kardiyolog muayenesi öneriliyor. Muayenede kalpte iltihap ya da fonksiyon bozukluğu saptanması durumunda ise istirahat süresinin 4-6 aya kadar uzayabildiğini belirten Prof. Dr. Murat Sezer, sözlerini “Gebelik, kanser veya romatizmal hastalık gibi özel durumlarda ise hastanın takipli olduğu hekime danışması ve kendisine önerilenlere harfiyen uyması Covid-19’un uzun dönemdeki etkilerini en aza indirmek adına doğru bir adım olacaktır.” diye noktalıyor.