Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Deniz Ulaş, “2019 yılının Aralık ayında Çin’in Wuhan şehrinden başlayan ve tüm dünyaya yayılarak pandemiye neden olan Covid-19’un nedeni SARS (Severe Acute Respiratory Syndrome) virüsüdür. SARS virüsü soğuk algınlığına neden olan MERS, HCoV 229, NL63 gibi korona virüs ailesindendir. Covid-19’a neden olan bu virüse 'SARS-CoV-2' veya 'yeni korona virüs' de denmektedir. SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu enfeksiyona Covid-19 denir. Soğuk algınlığına neden olan diğer virüslerden tek farkı bulaşıcılığının ve öldürücülüğünün daha yüksek olmasıdır. Ama yine de öldürücülüğü daha önce salgınlara neden olan diğer korona virüslerden (MERS-CoV, SARS-CoV) daha düşüktür. Yeni korona virüsün öldürücülüğü yüzde 3-4 iken, SARS-CoV’un yüzde 10, MERS-CoV’un yüzde 37’dir” dedi.
Covid-19 belirtileri arasında ateş, kuru öksürük, boğaz ağrısı, nefes darlığı, yorgunluk, kas ağrısı gibi belirtilerin olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ulaş, “En sık görülen belirti ateştir. Hastaneye yatırılan hastaların yüzde 90’ında ateş vardır. Ancak yüzde 10 hastada ateş olmayabileceği de unutulmamalıdır. Öksürük de en sık görülen belirtilerden biridir. Covid-19 pozitif hastaların yüzde 70’inde öksürük vardır. Ağır vakalarda böbrek yetmezliği, ishal, nefes alamama belirtileri olabilir. Ama unutulmamalıdır ki Covid-19 hiçbir belirti vermeyebilir. Ancak Covid-19 belirtileri olmadan hastanın virüsü taşıyor olabileceği unutulmamalıdır. Korona virüslü hamile kadın sayısı çok az olduğu için Covid-19’un gebelikteki seyri ile ilgili net bir bilgi henüz yoktur. Ancak aynı aileden olan SARS ve MERS enfeksiyonlarının gebelikte daha ağır geçtiği çalışmalarda gösterilmiştir. Bu açıdan bakıldığında yeni korona virüs enfeksiyonunun gebelikte daha ağır geçebileceği tahmin edilmektedir. Ancak bu konu ile ilgili daha doğru bilgi verebilmek için vaka sayısının artması gerekmektedir. Koronalı gebe vakası çok az olduğu için bu konu ile de ilgili net bilgi yoktur. Ama anneden bebeğe plasental yolla anne karnında bulaşması pek mümkün görünmemektedir. Çin’de yapılan çalışmalarda Covid-19 pozitif gebelerin amnion sıvısından, kordon kanından, yeni doğan bebeğin boğazından ve anne sütünden alınan örneklerde korona virüs tespit edilememiştir. Şimdilik korona virüsün bebeğin gelişimi üzerine olumsuz etkisi olduğunu gösteren veri yoktur. Ancak vaka sayısı az olduğu için bu konuda emin olmak zordur. Bazı yayınlarda erken doğum, düşük, bebekte gelişme geriliği veya fetal distresse neden olduğu belirtilse de kesin bilgi için henüz yeterli data yoktur” diye konuştu.
Yeni korona virüs enfeksiyonunun doğum şeklini etkilemediğini kaydeden Dr. Ulaş, “Korona virüs enfeksiyonu doğum şeklini etkilemez. Sezaryen eğer tıbbi olarak ihtiyaç varsa yapılmalıdır. Ayrıca normal doğum sırasında vajinal salgılarla bebeğe bulaşma olmadığı yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Şimdiye kadar Covid-19’lu 32 gebe literatürde bildirilmiştir. 32 hastanın 15’inde (yüzde 47) erken doğum görülmüştür. 32 Covid-19 pozitif gebenin 27’si sezaryenle, 2’si vajinal yolla doğum yapmıştır. Şu anda virüsün anne sütü ile bebeğe geçtiğine dair kanıt yoktur. Anneden bebeğe bulaşırsa yakın temas sonucu damlacık yoluyla bulaşabileceği düşünülmektedir. Ancak kar zarar oranına bakıldığında; anne sütünün bebeğe faydası korona virüsün bebeğe bulaşma riskinden daha fazla olduğu için, Covid-19’lu bir annenin bebeğini emzirmeye devam etmesi önerilmektedir. Çok şiddetli hastalık durumunda belki emzirme kesilebilir. Ama bu durumda da süt pompalarıyla sütün sağılıp bebeğe anne sütünün verilmesi tavsiye edilmektedir. Ancak emzirme sırasında aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekir; emzirmeden önce mutlaka elinizi yıkayın, maske kullanın, emzirme pompası kullanılıyorsa pompalar uygun şekilde temizlenmiş olmalı. Hastalığın henüz kesin tedavisi yoktur, ancak remdesivir, hidroksiklorakin, lopinavir-ritonavir gibi ilaçların Covid-19 tedavisinde etkili olup olmadığı ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Ülkemizde sağlık bakanlığı Covid-19 tedavisi için bir algoritma yayınladı.
Bu algoritmaya göre hidroksiklorokin ve lopinavir/ritonavir tedavisinin Covid-19 tedavisinde kullanılması önerilmektedir. Covid-19 tanısı almış gebelerin tedavisi gebe olmayanlarla aynıdır. Sadece Covid-19 pozitif hamilelerin takip ve tedavisinin, gerekiyorsa doğumunun 3. basamak hastanelerde yapılması gerekir. Hastanede perinatolog, yeni doğan uzmanı, yoğun bakım uzmanı, enfeksiyon hastalıkları uzmanı ve doğum anestezisti de bulunmalıdır. Takip ve tedavinin negatif basınçlı izolasyon odalarında yapılması önerilmektedir. Gebede Covid-19 tedavisi enfeksiyonun kontrol altına alınması, oksijen tedavisi, fazla sıvı yüklenmesinden kaçınılması, ampirik antibiyotikler, bebeğin kalp seslerinin ve sancının takip edilmesi, gerekirse mekanik ventilasyon ve doğum zamanlamasının doğru yapılmasını kapsamaktadır. Akciğer tomografisi normalde gebelikte çekilmez ama Covid-19 şüphesi varsa tomografinin çekilebileceği önerilmektedir” açıklamalarında bulundu.
İHA