Çözüm Süreci

Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu Başkanvekili Vedat Bilgin, "Türkiye terörü çözme noktasına gelmiştir" dedi. Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu

Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu Başkanvekili Vedat Bilgin, "Türkiye terörü çözme noktasına gelmiştir" dedi. Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu Başkanvekili Bilgin ile Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Grubu üyesi ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu Amasya'da sivil toplum örgütü temsilcileri ve iş adamları ile bir araya geldi. Büyük Amasya Otelin'de yapılan toplantıda, Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Bölgesi Grubu Başkanvekili Bilgin, Türkiye'nin her yerinde terör sorununun çözülmesine yönelik insanların ümidinin giderek attığını gözlemlediklerini söyledi. Çözüm sürecinin yaklaşık 140 gündür sürdüğünü ve bu süreç içinde bir tek şehit haberlerinin gelmemesini önemsediklerini ifade eden Bilgin, kendi oğlunun da kısa bir süre önce askerden geldiğini belirterek "Bu ülkenin çocuklarının gençlerinin bir bayram havasında askere gidip yine bayram havasında evlerine şenlikli dönmeleri kadar sevinçli ve güzel bir olay olamaz" diye konuştu. Çözüm süreci ile terör örgütünün tasfiye sürecinin de başladığını belirten Bilgin, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu hem içerde politik anlamda bütünlüğümüzü sağlamak konusunda girişilen başarılan bir olay hem de dünya da ve bölgede Türkiye'nin konumunu etkileyen bir olay. Türkiye 30 yıldır sırtında taşıdığı bu kamburu, terör örgütünün meydana getirdiği kanlı tarihi yırtıp tarihin çöp sepetine atıyor. Bu çok büyük bir başarı. Türkiye artık sorunlarını çözen ülkenin sorunlarını çözdüğü gibi bölge sorunlarını da çözüm üreten bir ülke. Dış politikada bunun etkilerini uzun zamandır görüyoruz zaten. Kısaca Türkiye büyük bir olay gerçikleştiriyor. 30 yıllık bir terör örgütünü tasfiye ediyor." -Türkiye terörü çözme noktasına gelmiştir- Türkiye'nin terör sorununu 30 yıldır çözemeyişi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Bilgin, "Rahmetli Özal, biliyorsunuz bu sorunun çözümü için ciddi adımlar attı. Ama Özal, en büyük engellemelerle karşılaştı. İçerden bir takım sabotajlar oldu. Eşref Bitlis Paşa'nın uçağının düşürülmesine kadar bir dizi karanlık olay yaşandı. Özal'ın halen şüpheli olan ölüm hadisesi var. Bütün bu olayların zincirini birbirine bağladığımız zaman Türkiye'nin sorun çözme gücünün devletin içinden engellendiği sonucunu çıkarıyoruz. Tansu Çiller döneminde özel kuvvetler oluşturuldu terörle mücadele edecek. 28 Şubat sürecinin ilk işi o yapıyı tasfiye etmek oldu. Polisin özel birliklerin elindeki silahların alınması oldu. Dolayısıyla bu meselinin bu kadar uzun sürmesi Türkiye'nin güçsüzlüğünden, Türk Silahlı Kuvvetleri, güvenlik güçleri, polisin, istihbaratın bu meseleyi çözemeyecek güçte olmamasından değil, yapının içerisinde başka karanlık ilişkilerin devletin işleyişini engelliyor olmasıyla ortaya çıkan problemli yapıdan kaynaklanıyordu. O problemli yapıyı çözmeden bu meseleler de çözülemezdi." Sorunun bugüne kadar çözülememesinin nedenini bu problemli yapı olduğunu anlatan Bilgin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugünkü hükümet bu problemleri çözecek noktaya geldikten sonra işte "Ay Işığı", "Sarı Kız" gibi garip romantik isimler buluyorlar . Bu operasyonların hepsi ortaya çıkartılıp tasfiye edilince 'Balyoz" vesaire "Ergenekon" çökentilince devletin içindeki başka noktalara bağlı Nato karargahı ile irtibatlı bütün dünyada bilnen bu "Gladyo" örgütünün yapılanması çözülünze Türkiye'nin devlet içindeki mekanızması işlemeye başladı. Bu tecrübeyle ortaya çıkar bir şey. Seçimle gelen hükümetleri devletin içerisindeki bir yapı çözüyor etkisiz hale getiriyor. Sorun çözemez hale getiriyor. Sorun çözemez hale gelen hükümetlerde Mecliste itibar kaybediyor. Buna müsade edilmemesi gerekirdi. Bu gün buna müsade edilmediği için bu kangren olmuş hastalıklı yapı tasfiye edildiği için Türkiye terörü çözme noktasına gelmiştir." - "Bu süreçte bütün ötekiler beriki olacağı bir fırsatı yakaladık" Akil İnsanlar Heyeti Karadeniz Grubu üyesi ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise çözüm sürecini Türkiye için çok önemsediğini belirterek, "Bu süreçte bütün ötekiler beriki olacağı bir fırsatı yakaladık. Kürtler Cumhurbaşkanı bile olabildiler ama Kürt olamadılar. Onlarca yıl Kürt olmaları yasaklandı. Başörtülüler Cumhurbaşkanı eşi bile olabildiler ama birey olamadılar. Eğitim hakları çalışma hakları, siyaset hakları kılık kıyafet yönetmeliği ya da "Mecliste bayanlar tayyor giyer" denen bir iç tüzük ile gasp edildi. Şimdi yeni metefor daha önce var olan 'devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü' diye başlayan merkezinde kutsal devleti alan ama genellikle bu derin devlet, bürokratik devlet, oligarşik devlet olan derbeci devlet olan Kenan Paşa'nın darbeleri olgunlaştırmak için "bir soldan bir sağdan astık" dediği vesayetçi devlet yerine yeni metefor milletin ülkesi ve devleti ile bölünmez bütünlüğü. Evet esas olan millettir, insandır." diye konuştu. Bu milletin vatanın bölünmez bütünlüğünden taviz verme gibi bir dşüncesinin asla olamayacağını vurgulayan, Gündoğdu, şunları söyledi: "İstiklal Marşı bu milletin mutabakat metnidir, Bayrağımız Türkün de Kürdün de kanını temsil eder. Dün Çanakkale'de ölmemiz Kurtuluş Savaşı'nda ölmemiz bedel ödememez gerekiyordu. Bu gün yaşamamız oyun kurucu olmamız, dünya mazlumlarının sözcülüğünü daha güçlü yapmamız gerekiyor. O zaman bu süreci dün devletin değişik organlarının kategorize ederek tukaka ilan ettiği hor gördüğü bütün kesimlerini hoş görme süreci olarak devlet ve millet arasındaki mevzuatı insan merkezli ve insan onurunu esas alan bir anayasaya geçmek olarak algılamamız lazım." Ağrı'da yaptığı konuşmasının arkasında olduğuna kaydeden Gündoğdu, "Ağrıda yaptığım konuşmada yansıtılan cümleler bana aittir. Baş tarafında da hiç bir şey önermeyip kasıtlı olarak karşı olanların dün bir taraftan öldürerek öldürmeyi geçim kaynağı edinenler, öbür taraftan da şehit cenazelerini istismarı geçim kaynağı edinenler olduğu ikliminden kurtulduk. Şehit cenazesi gelmiyor.Şimdi insanlar, çobanlar, hayvanlar yaylalaya çıkacağı için hayvanlar herkes bayram ediyor diye sürecin pozitif bir bakışı vardır. Doğrudan kimseye bir hakaret söz konusu değildir" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: