Çözüm Süreci

SITKI YILDIZ - Değişik tarihlerdeki terör saldırılarında şehit düşen asker, polis ve korucuların aileleri ile gazi ve bombalı saldırılardan yaralı kurtulan vatandaşlar, çözüm sürecine destek veriyor. Terörle mücadele kapsamında bugüne kadar birçok şehit veren, gazisi olan ve çeşitli tarihlerde terör örgütü tarafından düzenlenen bombalı eylemlerde yaralanan Vanlılar, ülkenin en büyük probleminin çözümü için başlatılan sürece destek verilmesini istiyor. Terörün sona ermesi ve tüm insanların huzurlu bir yaşam sürmesi için gerekli desteği sağlayacaklarını ifade eden Vanlı şehit aileleri, kaybettikleri evlatlarının acısını artık bir başkasının yaşamasını istemiyor. AA muhabirine, oğlu Kayhan'ın 18 Nisan 2012'de Bingöl'den Van'a gelen konvoya düzenlenen saldırıda şehit düştüğünü ifade eden baba Mustafa Kahraman, 7'si kız 11 çocuğu olduğunu, en büyüklerinin şehit düşen oğlu olduğunu söyledi. Tüm acısına rağmen başlatılan çözüm sürecine destek verdiğini, kendisi gibi herkesin de destek vermesi gerektiğini belirten Kahraman, "Üstümüze ne düşerse yapmaya hazırız. Bir mercimek tanesi kadar da katkımız olursa mutlu oluruz. İnşallah çözüm süreci kazasız, belasız bir şekilde sonuçlanır, Türkiye'de anneler ve babalar rahat bir nefes alır. Öyle bir duruma gelmiştik ki bugün ben, yarın hangi ana baba ağlayacak diye düşünüyordum. Bu korkudan bu endişeden kurtulmuş oluruz. Biz acıyı yaşadık. Rabbım bu acıyı başka anaya, babaya vermesin. Acı yaşamayan, acıyı görmeyenler belki de bizim gibi düşünmezler. Ne olur bu düşüncelerinden vazgeçsinler, bu ülkeyi, toprağı, bayrağı, dini ve insanları sevsinler" diye konuştu. -"Allah hiçbir anneye evlat acısı göstermesin" Van'ın Başkale ilçesinde 2009 yılında mayına basarak şehit düşen Uzman Çavuş Ferdi Akman'ın babası Yaşar Akman, acıyı yaşamayan bir insanın barışa destek vermeyi bilemeyeceğini ifade etti. Sürece destek vermeyenlerin barışın değerini şehit anne ve babasına sormaları tavsiyesinde bulunan Akman, şöyle dedi: "O yarın bir tane daha ölse yine razı olur. Ama biz istemiyoruz. Benim oğlum öldü, seninki ölmesin. Niye ölsün, vicdanınız yok mu sizin? Barışı istemeyenler menfaatçi, rantçılardır. Oğlum iki tane yetim bırakıp gitti. Yarın bu iki yetime gelin de cevap verin. Büyüdüklerinde babalarını sorduklarında 'şehit oldu' diyeceğiz. Onlar niye oldu diyecekler. Onu çocuk bilmez. Bunu sen benim yanan ciğerime soracaksın. Kim bu barışı istemezse ne dini, ne imanı vardır. Ben bir şehit babası olarak barışı istiyorsam, Türkiye'nin hepsinin istemesi lazım." Göz yaşları içerisinde çözüm sürecine destek verdiğini belirten şehit annesi Necla Akman ise "İçim çok acılı. Allah hiçbir anneye evlat acısı göstermesin. Biz gördük, yaşadık, kimse yaşamasın. Acıyı ancak anneler bilir. Ateş düştüğü yeri yakar. Beni yaktı kimseyi yakmasın. Bugün ben şehidimin kokusunu, geride bıraktığı iki yavrusundan alıyorum. Ben yavruma yandım, hiç kimse yavrusuna yanmasın" diye konuştu. 2007 yılında Bingöl'de çatışmada şehit düşen Halim Atlas'ın babası Şerafettin Atlas da, çözüm sürecine destek verdiğini, başka canların yanmaması için dua ettiklerini söyledi. -"Güzel günler bizi bekliyor" 2000 yılında bir çatışmada, kurşunun isabet ettiği kayadan kopan taş parçaları nedeniyle sağ gözünden yaralanan gazi Bayram Öznur, 5 ay tedavi olmasına rağmen gözünün görme oranını yüzde 90 kaybetti. Çözüm sürecine gönülden destek verdiğini, sürecin aslında geç kalınmış bir süreç olduğunu ifade eden Öznur, şöyle konuştu: "Bütün büyüklerimizin söylediği gibi kardeş kardeşe kırdırıldı. Dış nifakların oyununa geldik yani. Umarız bu süreç sekteye uğramadan sonuna kadar başarıyla gider. Düne kadar bir öğretmen doğuya tayini çıktığı zaman gelmiyordu. Şimdi rahatlıkla yaylaya da, dağ eteklerine de gidecek. Bu süreç zarar görmezse güzel günler bizi bekliyor." -"Tek isteğim acıların bitmesi, anne ve babaların ağlamaması" 9 Mart 2006 günü Van Valiliği karşısındaki Dabbaoğlu Parkı yanında görev yaparken canlı bombanın üzerindeki patlayıcıyı patlatmasıyla ağır yaralanan ve iki bacağı ile iki gözünü kaybeden belediye trafik görevlisi Muhammed Şafi Aslan, olayda görev arkadaşı Enver Tanrıtanır'ı kaybettiklerini, 3 arkadaşının da yaralandığını söyledi. En ağır yaralanan kişinin kendisi olduğunu, 37 ameliyat geçirerek hayatta kaldığını belirten Aslan, çocukları için dayandığını ve hayata tutunduğunu dile getirdi. Sol gözünün başka birinden alınarak takıldığını anlatan Aslan, "O olaydan sonra hayatım sıfırlandı ve yeni bir hayat başladı benim için. Geçmişteki hayallerim hepsi gitti. Artık sadece çocuklarımın geleceği için hayal kuruyorum. Türkiye'de şu an çok güzel şeyler oluyor. Buna en çok sevinen insanlardan bir tanesi de benim. Çünkü ben çok acılar çektim. Kimsenin benim çektiklerimi çekmesini istemiyorum. Çözüm sürecine sonuna kadar destek veriyorum. Benim tek isteğim acıların bitmesi, anne ve babaların ağlamaması. İnşallah Türkiye'yi ve çocuklarımızı çok güzel günler bekliyor" dedi.