"Çözüm Sürecini Sekteye Uğratmak Kolay Değil"

AYŞE YILDIZ - Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Sekreteri Ayhan Ogan, çözüm sürecine bölge halkından, Türkiye genelinden üst düzeyde bir destek söz konusu olduğunu belirterek, "Halk barışın tadını aldı, bundan sonra da kolay kolay bu süreçlerin bozulmasına müsaade etmeyecektir. Çözüm sürecini sekteye uğratmak kolay değil" dedi. Ogan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör örgütünün sınır dışına çıkışlarının durdurulduğuna yönelik açıklamalara ilişkin, bundan sonra örgütün tekrar silahlı eylem yöntemini kullanacağını düşünmediğini ancak örgütün silahı bir tehdit unsuru olarak elinden bırakmak istemediğini söyledi. Seçimlerin yaklaştığını anımsatan Ogan, şunları kaydetti: "Yani örgüt seçimlere silahsız olarak girerse, oylarında düşme olacağı kanaatinde diye düşünüyorum. Ayrıca bölgede sağladığı psikolojik üstünlük, işte biliyorsunuz bazı ihalelerden haraç alıyor, bazı iş adamlarından vergi adıyla haraç alıyor. Bu imkanların elinden kaybolacağını düşündüğü için en azından seçimleri atlatana kadar elinde silahlı unsurları bir koz olarak kullanmak istiyor. Ama bundan sonra silahlı eylemle, silahı bir yöntem olarak kullanmayacağı kanaatindeyim. Yani silahı bir siyasi unsur olmaktan çıkartacaklar ama silahlarını da en azından seçimler yapılana kadar, kendi durumları belli olana kadar bir koz olarak kullanmak isteyeceklerdir." Terör örgütünün bölgedeki değişmeler ve Türkiye'deki mayıs ayında meydana gelen gezi olaylarından sonra yeniden bir durum değerlendirmesi yapmaya gittiğini ifade eden Ogan, "Yani hükümete güvenerek, yüzde 100 bütün yumurtalarını aynı sepete koyarak bu işi hükümetle çözmek istemiyor. Dengelerin değişebileceği korkusuna kapıldı. Gezi olaylarında biraz kimyası bozuldu örgütün. Bu çerçevede biraz daha temkinli adım atmak istiyor. Her an dengelerin değişebileceği üzerine bir hesap yapıyor" diye konuştu. Çözüm sürecine büyük destek olduğunu belirten Ogan, şöyle devam etti: "Bölge halkından, Türkiye genelinden çok yüksek üst düzeyde bir destek söz konusu. Halk barışın tadını aldı, bundan sonra da kolay kolay bu süreçlerin bozulmasına müsaade etmeyecektir. Çözüm sürecini sekteye uğratmak kolay değil. Yani velevki birileri zorlasa bile, örgüt bu işi zorlasa bile bunu yürütmesi zor. Yani yürütülmesi zor bir proje, bundan sonra silah kullanarak, bir siyaset yürütmeye çalışmak. Sürdürülemez bir proje. Bunun yürümeyeceğini göreceklerdir. Velevki süreci bozsalar bile ama süreci bozmaları da çok zor görünüyor. Çünkü halk süreci sahiplendi, bundan sonra bozulmasına müsaade etmeyecek. Hükümet süreci sahiplendi, bütün Türkiye halkı süreci sahiplendi. Kuzey Bölgesel Yönetimi ve halkı süreci sahiplendi. Diğer bölgelerde yaşayan Kürtler süreci sahiplendi. Avrupa'da yaşayan diaspora süreci sahiplendi, bundan sonra kolay kolay bu sürecin bozulmasına müsaade edilmeyecektir. Bunu bozanlar hem insani hem de siyasi strateji açısından ciddi bir hatayla yüz yüze gelmiş olacaklar." - "Kırılma noktası bence gezi olaylarıdır" Örgütün Suriye'deki, bölgedeki gelişmelerden kazanım elde edebileceğini ve Türkiye'de de daha fazla kazanım elde ederek yeni dönemi sürdürebileceğini düşündüğünü vurgulayan Ogan, "Bu açıdan kırılma noktası bence gezi olaylarıdır" dedi. Terör örgütünün Esed ile işbirliği yaptığının altını çizen Ogan, konuşmasını şöyle tamamladı: "Hem Esed rejimiyle işbirliği yapıyorlar hem de Kürt ve Suriye Ulusal Kualisyon içerisinde de yer alarak, ikili bir siyaset yürütmeye çalışıyorlar. Bu arada da Kandil'den geçen yıl giden ve bölgede silahlı eğitim çalışması yaparak, bölge halkından da oluşturdukları bir kısım milislerle yine Kürtlerin yaşadığı bölgelerde silahla bir tahakküm kurma peşindeler. Ama bunun da çıkmaz bir yol olduğunu görecekler diye düşünüyorum. Yani Türkiye'de olduğu gibi Suriye'de de siyaset yöntemiyle belki yer alsalar süreçlerde, daha fazla kazanım elde ederler diye düşünüyorum." Suriye'deki yaşanan dramın, insanlığın artık bütün kurumlarının iflas ettiği bir noktada olduğunu ifade eden Ogan, "Yani 110 bin kişi ölmüş, 5 milyondan fazla göçmen var. İnsanların evleri, hayatları paramparça olmuş, aileler dağılmış. Ve dünya seyrediyor. Bütün insanlık adına kurulmuş olan bütün kurumlar, örgütler, yapılar iflas etmiş durumdadır. İnsanlığın vicdanı iflas etmiş durumdadır" dedi.