Fatih Çarşamba semtinde, İsmailağa cemaatinin merkezi kabul edilen İsmailağa Camisi’nin avlusu, tenha. Zaten dışa kapalı olmasıyla bilinen cemaat, Cübbeli Ahmet Hoca’nın (Ahmet Mahmut Ünlü) ‘insan ticareti, çete ve fuhuş’ iddialarını içeren bir operasyonda tutuklanmasının ardından iyice içine kapanmış. Cemaate bağlı İlim ve Hizmet Vakfı’nın da merkezi olan camiye Manyasızade Caddesi’ndeki kapıdan giriyoruz.
Adının Murat Vanlıoğlu olduğunu söyleyen bir vakıf çalışanı resmi açıklama yapmalarının mümkün olmadığını söylüyor. Sohbet sırasında ise ‘bunu bir imtihan olarak gördüklerini’ belirtiyor: “Şer gibi gelen hayır, hayır gibi gelen şer çıkabilir. Eğer bunlar olduysa Allah öyle istediği içindir.”
Tekrar Manyasızade Caddesi’ne çıkıyoruz. İlk durağımız 25 yıldır dönercilik yapan Hüseyin Güler’in işyeri. Güler, daha sonra pek çok ağızdan daha utangaç ifadelerle duyacağımız görüşü yekten söyleyerek söze giriyor: “Kuran’dan konuşuyor birilerine batıyor demek ki...” Ve ekliyor: “Kim Ahmet Hoca’nın durumuna seviniyorsa imanında zaaf var demektir. Hem zina yaptı diyorlar. Zinanın cezası mı var kanunda? Yok. O zaman niye tutuyorlar içeride?” Dönercinin yanındaki Çarşamba Eczanesi’nde rastladığımız bir kadın ise adını vermiyor ama “Ne yapıyoruz? Bıraksınlar ibadet edelim” dedikten sonra “Tayyip Erdoğan başbakanken bunlar oluyor. Bir de başkası iktidar olsa kim bilir ne yaparlar” diye soruyor. Radikal gazetesinin haberine göre, 12 Haziran seçimlerinde AKP’yi destekleyen cemaatin biraz da adını vermeyen Fatihli kadın gibi iktidara kırgın olduğu anlaşılıyor.
‘KOMPLO KURDULAR’ Üçüncü durak Osmanlı Baklava ve Börek Salonu. Sahibi ailesinde solcular bulunduğunu belirten Hamza Yurtseven. Yurtseven, “Ahmet Hoca’ya atılan iftiraya inananlar Hz. Ayşe’ye atılana da inanıyor demektir. Jet-ski resimleri de çıkmıştı. Haram mıydı da çıktı?” diye soruyor. Cemaatten Mustafa Ergün ve Murat Düşmez’e göre de bu bir komplo: “Ahmet Hoca vaazında kendi ağzıyla ‘Hakkımda yaygara çıkaracaklar, bunu öldürürsek kahraman olur. Rezil edelim’ diyecekler demişti.”
Necati Şengül “Müslüm Gündüz’e yapılan yapıldı. Sabredeceğiz, dua edeceğiz” derken adını vermeyen bir cemaat üyesi ise “Helal olan her şeye binmek hocamıza helaldir. Neye binerse binsin” diyor.
Çarşamba’da herkes komplokurulduğuna inanıyor. Hocayı destekleyen internet sitelerindeki yorumlar ise ‘diyaloğçular’ adı altında Fethullah Gülen cemaatine ve Adnan Oktar öncülüğündeki Adnan Hocacılara kadar uzanıyor. Tabii ‘ABD ve Yahudi lobisi’ iddiaları da var. Bir başka cemaat mensubuna göre Hoca için vaaz yerinin önemi yok: “Şimdi Metris’te hizmet ediyor. Duyduk ki bütün mahkûmlar sıra olmuş Hoca’nın elini öpmek için bekliyormuş. 1500 mektup gelmiş iki günde.”
“BARBİE BEBEKLER TAHRİK EDİYOR” Ahmet Mahmut Ünlü 1965’te Fatih’te doğdu. Aslen Giresunlu. Medrese eğitimi aldı. Resmî tahsili ise ortaokul mezuniyeti. İlk vaazını 10 yaşında verdi. 1999 Depremi’yle ilgili açıklamaları yüzünden 13 ay hapis yattı. Beykoz’daki külliye inşaatı Hazine arazisi çıktı. 2006’da jet-skili fotoğrafları, “Barbie bebekler tahrik ediyor” açıklaması ve en son katıldığı TV programlarıyla ünlendi. Dinde reform yerine Kuran ve sünnete sarılınması gerektiğini savunuyor. İsmailağa cemaati, Nakşibendîliğin bir kolu. Artık vaazlarını Fetih Mescidi’nde veren Cübbeli Ahmet Hoca iddiaya göre son dönemde cemaatten dışlanmıştı.
NEYLE SUÇLANIYOR? 46 yaşındaki Cübbeli Ahmet Hoca, Ergin kardeşlerin kurduğu Karagümrük Çetesi’ne uzanan bir operasyonda tutuklandı. İddiaya göre Cübbeli Ahmet Hoca, bir alacağını tahsil etmek ve kendisine ait porno görüntüleri kimin sızdırdığını öğrenmek için çeteyle irtibat kurdu. Yine iddiaya göre hocanın adamları, yurtdışından evlenme vaadiyle Türkiye’ye kadın getiriyor, masrafları üstlenen Cübbeli Hoca kadınlarla dini nikâh kıyarak birlikte oluyordu, kadınlar ise daha sonra aynı yöntemle fuhuş için kullanılıyordu.