CUMA HUTBESİ KONUSU 23 Aralık 2022! Bu haftanın Cuma Hutbesi konusu ne? Diyanet açıkladı: "Bizi Biz Yapan Değerlere Sahip Çıkalım"

Cuma Hutbesi konusu dün, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayımlandı. PDF dosyası, WORD belgesi ve MP3 uzantılı ses dosyası olarak yayımlanan cuma hutbesi konusu geçtiğimiz hafta "Çocuk: Rabbimizin Kıymetli Emaneti" olarak belirlenmişti. İşte Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan 23 Aralık 2022 Cuma hutbesi...

Cuma hutbesi, Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından paylaşıldı. Bu hafta belirlenen konu başlığı vatandaşlar tarafından merak konusu oldu. Birçok kişi arama motorlarında konuya ilişkin sorgulama yapıyor. İşte 23 Aralık 2022 cuma hutbesi konusu...

CUMA HUTBESİ KONUSU (23 ARALIK 2022)

Cuma hutbesi konusu Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yayımlandı.

23 ARALIK CUMA HUTBESİ KONUSU: "BİZİ BİZ YAPAN DEĞERLERE SAHİP ÇIKALIM"

Reklam
Reklam

Muhterem Müslümanlar!

Yüce dinimiz İslam’ın hedefi, Kur’an ve sünnet çerçevesinde bir Müslüman kimliği inşa etmektir. Bu kimliği inşa ederken de İslam’ın temel ölçüsü, Allah Resûlü (s.a.s) ile hayat bulan ahlaki ilkelerdir. Bu ilkelerle vücut bulan İslam kültür ve medeniyetidir. Varlığımızı anlamlı kılan âdâb-ı muaşeret kurallarıdır. Dinimiz, bizi biz yapan bu evrensel değerlere sahip çıkmayı, öz benliğimizden uzaklaştıracak her türlü söz ve davranıştan kaçınmayı emreder.

Aziz Müminler!

Müslüman kimliğini oluşturan en yüce değer, yaratılış gayemizi hatırlatan, sorumluluklarımızı öğreten ve bizlere şahsiyet kazandıran imandır. Rabbimizin rızasını kazandıran ibadetler, huzur ve mutluluğun kaynağı güzel ahlaktır. Müslümanlar, kulluktan sosyal hayata, giyim kuşamdan yeme içmeye kadar her alanda bu değerlere sahip çıktığında inançlarını ve kültürlerini muhafaza etmişlerdir. Çağ kapatıp çağ açan medeniyetler kurmuşlar, ilim ve bilimde, kültür, sanat ve edebiyatta bütün insanlara önder ve örnek olmuşlardır. Ancak Müslümanlar, ne zaman kendi inanç ve değerlerinden uzaklaşıp yabancı kültürlerin etkisi altına girmişler, işte o zaman kimlik ve aidiyetlerini kaybetmişlerdir.

Reklam
Reklam

Kıymetli Müslümanlar!

Kimliğini muhafaza eden Müslüman’dan beklenen, İslam’ın şiarına, yani İslam’ın sembol ve nişanelerine saygı duyması ve onları korumasıdır. Tevhidin sembolü Kâbe, ümmet olma bilincinin tazelendiği hac, teslimiyetin simgesi kurban, birlik ve beraberliğimizin nişanesi camiler, şehadetleri dinin temeli ezân-ı Muhammedî, kulluğun zirvesi namaz bizi biz yapan İslam’ın şiarlarındandır. Cenâb-ı Hak, وَمَنْ يُعَظِّمْ شَعَٓائِرَ اللّٰهِ فَاِنَّهَا مِنْ تَقْوَى الْقُلُوبِ “Kim Allah’a ait nişanelere saygılı davranırsa, bu kalplerin takvalı olmasındandır.” buyurmuş, bu sembol ve nişaneleri muhafaza etmenin takvamızın bir gereği olduğunu haber vermiştir.

Değerli Müminler

Ahlaki değerlerin, örf ve adetlerin bozulmaya başladığı, kültürel yabancılaşmanın hızla arttığı bir dönemde yaşıyoruz. Bu kültürel yozlaşmalardan birisi de yılbaşı kutlamalarıdır. Oysaki yılbaşı adı altında yapılan eğlencelerin, bu eğlencelerde yer alan sembolik figürlerin, çam ağaçlarının kesilmesinin tarihimizle, kültürümüzle hiçbir alakası yoktur. Yüce dinimiz İslam, bütün kötülüklerin anası olan alkolü, ocakları söndüren, cinayetlerin işlenmesine sebep olan kumarı haram kılmıştır. Kumarın farklı bir çeşidi olan piyango, toto, loto ve bütün şans oyunları da dinimizce haramdır, günahtır.

Reklam
Reklam

Kıymetli Müslümanlar!

Toplumlar değerleriyle bilinir, onlarla anılırlar. Değerleriyle yaşar, onlarla ayakta dururlar. Peygamber Efendimiz (s.a.s) bu hususta ümmetini şöyle uyarmaktadır: مَنْ تَشَبَّهَ بِقَوْمٍ فَهُوَ مِنْهُمْ “Kim bir kavme benzerse o da onlardandır.” Öyleyse, bizi biz yapan, bizi ayakta tutan ve en güçlü sığınağımız olan değerlerimize sımsıkı sarılalım. İnancımız, tarihimiz ve kültürümüzle bağdaşmayan batıl örf, adet ve gelenekleri hayatımıza yansıtmayalım. İnancımızın ve karakterimizin şekillendiği ailemizi, göz aydınlığı çocuklarımızı, milletimizin umudu gençlerimizi milli ve manevi değerlerimizle buluşturalım. Yabancı kültürlerin esiri olmamaları için hep birlikte gayret gösterelim. Unutmayalım ki hiçbir millet bir başka toplumun değerleriyle yükselemez. Kültürüne yabancılaşan bir toplum, medeniyet inşa edemez. Tarihini bilmeyenler geleceklerini sağlam bir zemine oturtamaz.

Hutbemi Yüce Rabbimizin şu ayetiyle bitiriyorum: “Sizin dostunuz ancak Allah’tır, Resûlüdür ve Allah’ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren müminlerdir.”

Reklam
Reklam

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan alınan bilgilere göre Cuma namazının kılınışı şu şekildedir;

Öğle ezânı okununca, önce dört rek'at Cum'a namazının ilk sünneti kılınır.

Niyet ederken

"Niyet ettim, Allah rızası için Cuma Namazının ilk sünnetini kılmaya" denilir.

Bu namaz aynı öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır.

İlk rekatta önce Sübhaneke okunur. Sonra Euzü Besmele çekilir.

Bütün rekatlarda Fâtiha ve zamm-ı süre okunur.

İlk oturuşta sadece Etteahiyyatü okunur.

Son oturuşta:

Sonra, câmi' içinde, ikinci ezân okunur

Sonra, İmam hutbe okumak için minbere çıkar. Hutbe okunur.

Hutbe okunurken cemâ'atin namaz kılması ve konuşması tahrimen mekruhdur.

Hatîb efendi duâ ederken, cemâ'at sesli âmîn demez. İçinden sessiz denir

Namaz kılarken yapması harâm olan her şey, hutbe dinlerken de harâmdır.

Hutbe okunup bittikten sonra müezzin kamet getirir.

Sonra, cemâ'at ile iki rek'at Cum'a namazının farzı kılınır. Bu namaz aynı sabah namazının farzı gibi kılınır.

Niyet şöyle edilir: "Niyet ettim, Allah rızası için Cuma namazının farzını kılmaya, uydum hazır olan imama"

Reklam
Reklam

Sonra, dört rek'at son sünneti, Niyeti şöyledir: "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının son sünnetini kılmaya".

Bu sünnetde aynı ilk sünnet gibi kılınır. Böylece esas itibariyle Cuma namazı farzı ve sünnetleriyle birlikte kılınmış olur.

Son sünnetin ardından zuhr-i ahir, niyetiyle dört rekat daha namaz kılınmaktadır. Niyet edilirken şöyle denilir: "Niyet ettim Allah rızası için edâsı üzerime olup da henüz üzerimden sâkıt olmayan en son öğle namazının farzına". Bu şekilde niyet edilirse, eğer o günün cuma namaz şartlarında bir noksanlıktan dolayı kabul olunmamışsa, öğle namazı kılınış olur. Kabul olunmuşsa, en son kazaya kalmış öğle namazına sayılır.

Bundan sonra, iki rek'at vaktin sünneti kılınır. "Niyet ettim Allah rızası için Vaktin sünnetine" diye niyet edilir. Cum'a sahîh olmadı ise, bu on rek'at, öğle namazı olur. Bundan sonra, Âyet-el-kürsi ve tesbîhler okunup, duâ edilir.

CUMA NAMAZI KAÇ REKAT?

Cuma namazının farzı iki rekâttır. Bunun yanında farzdan önce dört rekât, farzdan sonra dört rekât olmak üzere sekiz rekât da sünneti vardır (Kâsânî, Bedâî’, I, 269).

Reklam
Reklam

İmam Ebû Yusuf’a ve İmam Muhammed’e göre ise farzdan sonra kılınacak sünnet bir selamla dört ve bir selamla iki rekât olmak üzere toplam altı rekâttır. Bu görüşün Hz. Ali’den rivayet edildiği nakledilmektedir.