Cuma Hutbesinde Birlik Beraberlik Vurgusu

Diyanet İşleri Başkanlığı, bu haftadaki cuma hutbesinin konusunu "Birlik ve beraberliğimizin harcı; kardeşliğimiz" olarak belirledi.Alemlere...

Diyanet İşleri Başkanlığı, bu haftadaki cuma hutbesinin konusunu "Birlik ve beraberliğimizin harcı; kardeşliğimiz" olarak belirledi.Alemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz’in (s.a.s) bizlere takdim ettiği en önemli değerlerden birinin kardeşlik olduğu vurgulanan hutbede şöyle denildi:"Bu kardeşlik, dilleri, renkleri, ırkları, coğrafyaları farklı olmakla beraber; inançları, sevinçleri, hüzünleri, idealleri ve umutları bir olanları birbirine sımsıkı kenetleyen iman kardeşliğidir. Bu kardeşlikte birlik ve beraberliği, onur ve haysiyeti zedeleyen mezhep, meşrep, cehalet ve asabiyete asla yer yoktur. Bu kardeşlikte cana, mala, insan hayatına kastetmek kesinlikle yoktur. Bu kardeşlik, üstünlük yarışını, ötekileştirmeyi, ezmeyi, yok saymayı mübah gören bir kardeşlik değildir. Bu kardeşlik, ’ben’i ’biz’, ’binler’i ’bir’ yapan, adalet, merhamet, muhabbet ve paylaşma gibi yüce değerlere dayanan bir kardeşliktir. Bu kardeşlik, asırlardır, mazlumlara, masumlara, mağdurlara ümit olan bir kardeşliktir. Bu kardeşlik, Peygamberimiz’in (s.a.s) Veda Hutbesi’nde ’Ayaklarımın altına alıyorum’ dediği asabiyet, cehalet, fitne, fesat, ayrılık ve gayrılığı yok eden bir kardeşliktir.""Peygamber şehri Medine’de Evs ve Hazreç kabîleleri arasındaki tarihi mücadeleyi sona erdiren ve onları kaynaştıran bu kardeşliktir" denilen hutbede, "Ensar ile Muhacir arasında görülen, tarihte eşi ve benzeri bulunmayan, tüm çağlara damgasını vuran kardeşlik, işte bu kardeşliktir. Bedir’de, Malazgirt’te, İstanbul’un fethinde, Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da aynı Allah’a, aynı peygambere, aynı kitaba inanan, aynı kıbleye yönelenleri aynı idealler uğrunda bir araya getiren işte bu kardeşliktir. Bin yılı aşkın süredir millet olarak bizi bir arada ve diri tutan, bu kardeşlik bağıdır" ifadeleri kullanıldı."KARDEŞLİĞİMİZ SON ZAMANLARDA BİR KEZ DAHA HEDEF ALINMIŞTIR""Asırlardır doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle aziz milletimizin en önemli harcı olan kardeşliğimiz son zamanlarda bir kez daha hedef alınmıştır" ifadesi kullanılan hutbede şunlar denildi:"Birçok mihrakın güdümünde olan gözü dönmüş terör, ülkemizin huzurlu havasını ortadan kaldırmak üzere yeniden harekete geçmiştir. Neredeyse her gün bir şehit cenazesi, memleketimizin birlik ve esenliği üzerine kara bir haber olarak düşmektedir. Bu haberler, milletçe ihtiyaç duyduğumuz kardeşliğin husumet ve nefretle yer değiştirmesinde ne yazık ki bir hayli etkili olmaktadır. Biz, geçmişten günümüze din için, vatan için, bayrak için, ezan için, hasılı kutsal değerlerimiz için yüzlerce, binlerce şehit verdik. Ancak her seferinde Rabbimizin, ’Biz Allah’ın kullarıyız ve ona döneceğiz’ hükmüne gönülden teslim olduk. ’Eğer inanıyorsanız üstün gelecek olan sizlersiniz’ ayetinin mesajıyla yolumuza ümitle ve kararlılıkla devam ettik. Bir binanın yapı taşları gibi sevinçte kederde, varlıkta yoklukta her zorlu süreçte kardeşler olarak birbirimize sımsıkı kenetlendik. Kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi, gücümüzü fitne ve husumetle yok etmek isteyenlere karşı asla fırsat vermedik. Yüreklerimizi dağlayan elim hadiselerin yaşandığı şu zorlu günlerde hepimize düşen bir kez daha birbirimize sımsıkı kenetlenmektir; dinimiz, güzel ülkemiz, milletimiz ve kardeşliğimiz üzerinde oynanan oyunlara izin vermemektir.""Geliniz, ülkemizin etrafının ateş çemberine döndürüldüğü şu günlerde birliğimizin, dirliğimizin kıymetini bilelim" uyarısı yapılan hutbe şöyle devam etti:"Her türlü saldırı, oyun, tuzak ve plan karşısında birbirimize ensâr ve muhacir olalım. Kur’an-ı Kerim ve Efendimiz’in (s.a.s) bizden istediği kardeşler olmakla mükellef olduğumuzu asla unutmayalım. Geliniz, cahiliye asabiyetinin ürünü olan ve kardeşi kardeşe kırdırmak için körüklenen fitne ateşini basiret, hikmet, bilgi ve irfanla söndürelim! Muhabbetin her türlü düşmanlığa galip geleceğini bilelim. Her daim olduğu gibi bugün de Hakkın, hukukun, adaletin, ahlak ve faziletin tarafında yer alalım. Masum canların katledilmesine sebep olanlar, kardeşlik ve huzurumuza saldıranlar bunun hesabını elbette bir gün Allah’a vereceklerdir. Ancak aziz milletimiz, bu zihnî ve kalbî parçalanmayı asla hak etmemektedir. Zira huzura ve ümit vadeden yarınlara sadece ülkemizin ve milletimizin değil, umutlarını bu ülkeye ve bu millete bağlayan tüm mağdur, masum ve mazlumların, hâsılı tüm müminlerin ihtiyacı var. Şunu bilelim ki; bu ülkeye düşecek ateş, sadece bu topraklarda yaşayanların değil, dünyanın yedi iklim dört köşesinde yaşayan tüm mazlumların da bağrını yakacak, yarınlarını yok edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle hutbeme son verirken, vatan, bayrak, millet ve mukaddes değerler için hayatının baharında toprağa düşen kahraman şehitlerimize Yüce Rabbimizden rahmet, gazilerimize acil şifalar, ailelerine de sabr-ı cemil diliyorum. Unutmayalım ki onlar, sadece anne ve babalarının, ailelerinin değil, aziz milletimizin şehit ve gazileridir."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: