CUMA NAMAZI SAAT KAÇTA? 3 Haziran 2022 İstanbul'da cuma namazı saat kaçta kılınacak? İşte İstanbul, Ankara, İzmir ve il il cuma namazı saatleri

Cuma namazı saati; 3 Haziran Cuma günü İstanbul, Ankara, İzmir gibi çok sayıda ilde camiye gidip cemaatle namaz kılmak isteyen kişiler tarafından merak konusu oldu. Öte yandan Cuma hutbesi konusu geçtiğimiz gün Diyanet İşleri Başkanlığı'nın internet sitesinde PDF ve Word belgesi olarak paylaşıldı. Diyanet; İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa başta olmak üzere 81 il için 3 Haziran Cuma namazı saatleri ile ilgili bilgilere de internet sitesinde yer verdi. Peki Cuma namazı saat kaçta? İşte detaylar...

Cuma namazı saati; 3 Haziran Cuma günü vatandaşlar tarafından merak edildi. Müslümanların haftalık bayramı olarak kabul edilen cuma günü münasebetiyle, cemaatle birlikte namaz kılmak isteyen kişiler internette araştırma yapmaya başladı. İstanbul, Ankara, İzmir ve Bursa başta olmak üzere 81 il için konuya ilişkin bilgiler Diyanet işleri Başkanlığı tarafından paylaşıldı. Peki Cuma namazı bugün saat kaçta kılınacak? 3 Haziran Cuma günü için Diyanet işleri Başkanlığı tarafından açıklanan İstanbul, Ankara, İzmir il il Cuma vakitleri ile ilgili bilgiler ve ayrıntılar haberimizde...

Reklam
Reklam

CUMA NAMAZI SAATİ 3 HAZİRAN 2022

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 3 Haziran Cuma günü paylaştığı bilgilere göre bu hafta cuma namazı saati İstanbul'da 13:07'da Ankara'da 12:52'de, İzmir'de 13:15'te olacak.

İSTANBUL, ANKARA, İZMİR, BURSA, CUMA VAKİTLERİ!

Cuma namazı saat bilgisi 3 Haziran için belli oldu. Cuma namazı saatleri Diyanet takvimine göre şöyle olacak;

İSTANBUL: 13:07

ANKARA: 12:52

İZMİR:13:15

ADANA:12:42

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayımlanan il il Cuma namazı vakitleri için aşağıdaki linke tıklayın:

https://namazvakitleri.diyanet.gov.tr/tr-TR/9541/istanbul-icin-namaz-vakti

3 HAZİRAN CUMA HUTBESİ KONUSU NEDİR?

Diyanet İşleri Başkanlığı, 3 Haziran Cuma hutbesini yayınladı.

3 Haziran Cuma hutbesinin konusu 'Çevreye Vefa Müminin Şiarıdır' oldu.

İşte 3 Haziran Cuma hutbesi:

ÇEVREYE VEFA MÜMİNİN ŞİARIDIR

Muhterem Müslümanlar!

Yüce Rabbimiz kusursuz bir kâinat yarattı. Uçsuz bucaksız bu kâinatta dünyayı, kulları için en güzel bir şekilde var etti. Onun imar ve ihyasını, cennetten yeryüzüne indirdiği ve halifesi kıldığı biz Âdemoğluna emanet etti. Hak duyarlılığı ve sorumluluk bilinciyle çevremize muhabbet ve merhamet beslemeyi, onu koruyup gözetmeyi emretti. Her alanda olduğu gibi doğal kaynakların kullanımında da israf, sömürü ve açgözlülükten kaçınmayı öğütledi.

Reklam
Reklam

Allah’ın yarattığı kâinatı okuma ve anlamlandırmada en güzel rehber Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’dir. Onun tabiata bakışı ibret, hikmet, rahmet ve tefekkür merkezlidir. Allah Resûlü (s.a.s), Mekke’de ve Medine’de “Harem Bölgesi” ilan etmiş, bir bakıma doğal koruma alanları oluşturmuştur. Akıp giden nehirden abdest alırken dahi suyun israf edilmemesini emrederek suya vefasını göstermiştir. “Uhud bizi sever, biz de onu severiz.” diyerek dağa muhabbetini izhar etmiştir. “Kıyamet kopuyor olsa dahi elinizdeki fidanı dikin.” buyurarak tabiata karşı sorumluluğumuzu hatırlatmıştır. “Bu dilsiz hayvanlar hakkında Allah’tan korkun.” uyarısıyla mümine yakışanın bütün canlılara merhamet olduğunu beyan buyurmuştur.

Kıymetli Müslümanlar!

Son iki asırda insanlık ailesi maalesef, kendisine emanet edilen dünyanın kıymetini bilemedi. Tabiatın dengesini bozdu, çevreyi hoyratça kullandı. İsraf ve savurganlıkla her türlü nimeti sınırsız bir şekilde tüketti. Neticede devasa boyutlara ulaşan çevre sorunlarına maruz kaldı. Temiz havamız kirlenmeye devam ediyor, nefesimize nefes katan ormanlar yok oluyor, sadık yârimiz topraklar çöle dönüyor, hayat pınarımız sular kuruyor. Denizlerimizin ve okyanuslarımızın düzeni altüst oluyor. Can taşıyan nice tür yok olup gidiyor. Hâsılı dünyamızın dengesi her geçen gün daha da bozuluyor.

Reklam
Reklam

Değerli Müminler!

Kâinatı hassas bir denge üzerine yaratan, kâinat ve içindekilerin dengesini koruma görevini insanoğluna veren Rabbimiz, Yüce Kitabında bakınız ne buyuruyor: “İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah dönüş yapsınlar diye işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor.”

Evet, ayet-i kerimede buyrulduğu üzere, dünyanın dengesi insan eliyle bozuldu. Bugün bize düşen İslam’ın insanlığa takdim ettiği çevre ahlakını yeniden kuşanmaktır. Dünyanın sahibi değil, emanetçisi olduğumuzu aklımızdan çıkarmamaktır. Cenâb-ı Hakk’ın kâinata koyduğu hassas dengeyi bozmamaktır. İsraf ve açgözlülük hastalığından kurtulmak, kaynakları ölçülü kullanmaktır. Bir lokma ekmeği, bir damla suyu dahi heba etmemektir. Piknik ve mesire alanlarında daha bir duyarlı davranmak, çevreyi gözü gibi korumaktır. Arkamızda yaşanabilir bir dünya bırakmak için sorumlu davranmaktır. Unutmayalım ki çevreyle ilgili hassasiyet, Rabbimizin emanetine hakkıyla riayet ve gelecek nesillerin hakkını teslim etmektir.

Reklam
Reklam

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan alınan bilgilere göre Cuma namazının kılınışı şu şekildedir;

Öğle ezânı okununca, önce dört rek'at Cum'a namazının ilk sünneti kılınır.

Niyet ederken

"Niyet ettim, Allah rızası için Cuma Namazının ilk sünnetini kılmaya" denilir.

Bu namaz aynı öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır.

İlk rekatta önce Sübhaneke okunur. Sonra Euzü Besmele çekilir.

Bütün rekatlarda Fâtiha ve zamm-ı süre okunur.

İlk oturuşta sadece Etteahiyyatü okunur.

Son oturuşta:

Sonra, câmi' içinde, ikinci ezân okunur

Sonra, İmam hutbe okumak için minbere çıkar. Hutbe okunur.

Hutbe okunurken cemâ'atin namaz kılması ve konuşması tahrimen mekruhdur.

Hatîb efendi duâ ederken, cemâ'at sesli âmîn demez. İçinden sessiz denir

Namaz kılarken yapması harâm olan her şey, hutbe dinlerken de harâmdır.

Hutbe okunup bittikten sonra müezzin kamet getirir.

Sonra, cemâ'at ile iki rek'at Cum'a namazının farzı kılınır. Bu namaz aynı sabah namazının farzı gibi kılınır.

Niyet şöyle edilir: "Niyet ettim, Allah rızası için Cuma namazının farzını kılmaya, uydum hazır olan imama"

Reklam
Reklam

Sonra, dört rek'at son sünneti, Niyeti şöyledir: "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının son sünnetini kılmaya".

Bu sünnetde aynı ilk sünnet gibi kılınır. Böylece esas itibariyle Cuma namazı farzı ve sünnetleriyle birlikte kılınmış olur.

Son sünnetin ardından zuhr-i ahir, niyetiyle dört rekat daha namaz kılınmaktadır. Niyet edilirken şöyle denilir: "Niyet ettim Allah rızası için edâsı üzerime olup da henüz üzerimden sâkıt olmayan en son öğle namazının farzına". Bu şekilde niyet edilirse, eğer o günün cuma namaz şartlarında bir noksanlıktan dolayı kabul olunmamışsa, öğle namazı kılınış olur. Kabul olunmuşsa, en son kazaya kalmış öğle namazına sayılır.

Bundan sonra, iki rek'at vaktin sünneti kılınır. "Niyet ettim Allah rızası için Vaktin sünnetine" diye niyet edilir. Cum'a sahîh olmadı ise, bu on rek'at, öğle namazı olur. Bundan sonra, Âyet-el-kürsi ve tesbîhler okunup, duâ edilir.

CUMA NAMAZI KAÇ REKAT?

Cuma namazının farzı iki rekâttır. Bunun yanında farzdan önce dört rekât, farzdan sonra dört rekât olmak üzere sekiz rekât da sünneti vardır (Kâsânî, Bedâî’, I, 269).

Reklam
Reklam

İmam Ebû Yusuf’a ve İmam Muhammed’e göre ise farzdan sonra kılınacak sünnet bir selamla dört ve bir selamla iki rekât olmak üzere toplam altı rekâttır. Bu görüşün Hz. Ali’den rivayet edildiği nakledilmektedir.