Cuma namazı saatleri Diyanet tarafından İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere il il yayımlandı. Bugün birçok kişi camiye gidecek. Eller semaya kalkacak dualar edilecek. Birçok kişi arama motorlarında, "29 Eylül 2023 cuma namazı saat kaçta kılınacak?" sorusuna yanıt arıyor. Cuma hutbesinin konusu da "Peygamberimiz, İman ve İstikamet" olarak açıklandı. Peki, cuma namazı saat kaçta? İşte İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere il il cuma namazı vakitleri...
Cuma namazı saati Diyanet'in namaz vakitleri listesinde yerini aldı. İşte il il cuma namazı saatleri...
DİYANET İL İL CUMA NAMAZI SAATLERİ İÇİN TIKLAYIN
İSTANBUL CUMA NAMAZI SAATİ 13:00
ANKARA CUMA NAMAZI SAATİ 12:44
İZMİR CUMA NAMAZI SAATİ 13:07
ADANA CUMA NAMAZI SAATİ 12:34
ANTALYA CUMA NAMAZI SAATİ 12:53
DİYARBAKIR CUMA NAMAZI SAATİ 12:51
MERSİN CUMA NAMAZI SAATİ 12:37
MALATYA CUMA NAMAZI SAATİ 12:22
GAZİANTEP CUMA NAMAZI SAATİ 12:26
KAYSERİ CUMA NAMAZI SAATİ 12:34
Cuma hutbesi konusu açıklandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü 29 Eylül 2023 Cuma hutbesi konusu şu şekilde:
"Peygamberimiz, İman ve İstikamet
Muhterem Müslümanlar!
Bir gün sahâbe-i kirâmdan biri, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’e gelerek “Ya Resûlallah! Bana İslam’la ilgili öyle bir şey söyle ki başka hiç kimseye soru sorma ihtiyacı hissetmeyeyim” dedi. Bunun üzerine Allah Resûlü (s.a.s) ona şöyle buyurdu: قُلْ آمَنْتُ بِاللّٰهِ ثُمَّ اسْتَقِمْ “Allah’a iman ettim de, sonra da dosdoğru ol.”[1]
Aziz Müminler!
Yüce dinimiz İslam’ın gönderiliş gayesi, erdemli insanların oluşturduğu ideal bir toplum inşa etmektir. Tüm yaratılmışların güven ve huzurla yaşayabileceği bir dünya kurmaktır. Cenâb-ı Hak, akıl ve iradeyi bizlere bunun için lütfetmiştir. Hidayet rehberi kitapları, hak ve hakikatin temsilcileri olan peygamberleri bunun için göndermiştir. Bununla birlikte Yüce Rabbimiz, yürüyeceğimiz dosdoğru yolu da bize göstermiştir. Bu yol, Rabbimize hakkıyla iman etmek ve istikamet üzere bir ömür sürmektir.
Değerli Müslümanlar!
İman, Rabbimize samimiyetle kul olmaktır. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in örnekliğinde bir hayat yaşamaktır. İman, insanı özgürleştirir. Onu en doğru yola, sırât-ı müstakîme iletir. İman, insana yaratılış gayesini ve sorumluluklarını öğretir. Ona kimlik ve kişilik kazandırır.
İmanın gereği istikamettir, yani kişinin özüyle sözünü bir kılmasıdır. Olduğu gibi görünmesi, göründüğü gibi olmasıdır. İstikamet, insanın hayatını Kur’an-ı Kerim’e ve Peygamberimiz (s.a.s)’in sünnetine göre şekillendirmesidir. Allah ve Resûlünün rızasını herkesten ve her şeyden üstün tutmasıdır.
Kıymetli Müminler!
İstikamet, imanımıza, ibadetlerimize, ahlakımıza, hâsılı hayatımızın her ânına ve her alanına yansıdığı müddetçe gerçek anlamına kavuşur.
İmanda istikamet, Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamaktır. Tevhid ve vahdeti kuşanmaktır. فَاسْتَقِمْ كَمَٓا اُمِرْتَ “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.”[2] ayetine içtenlikle bağlanmaktır.
İbadette istikamet, ölüm bize gelinceye kadar kulluk vazifelerimize sadık kalmaktır. İbadetlerimizi yalnızca Allah’a has kılmak; her türlü riya ve gösterişten arındırmaktır.
Aziz Müslümanlar!
Ahlakta istikamet ise, إِنَّمَا بُعِثْتُ لِأُتَمِّمَ صَالِحَ الْأَخْلَاقِ “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim.”[3] buyuran Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in örnek ahlakını rehber edinmektir. Ülfet ve muhabbeti, nezaket ve zarafeti aile hayatımıza hâkim kılmaktır. Yalan ve hileye, zulüm ve haksızlığa asla tevessül etmemektir. Kul ve kamu hakkını ihlal eden davranışlardan kaçınmaktır. Elimizden, dilimizden, evimizden, işimizden, hâsılı hayatımızın her alanından haram ve günah olan her şeyi uzak tutmaktır.
Değerli Müminler!
Bizler, imanda istikameti, ibadette samimiyeti, ahlakta dürüstlüğü Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s)’den öğrendik. Sevgi ve saygıyı, hürmet ve muhabbeti, bir arada kardeşçe yaşama kültürünü ondan öğrendik. Anne ve babaya itaat etmeyi, eşimize sadakat göstermeyi, çocuklarımıza merhametle muamele etmeyi, komşumuzun hakkını gözetmeyi bize o öğretti. Allah katında üstünlüğün yalnızca takvada olduğunu, insanların tarağın dişleri gibi eşit kabul edildiğini ondan öğrendi tüm insanlık.
Ne mutlu, Rabbimizin emrettiği, Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in yaşayarak öğrettiği istikamet üzere bir ömür sürenlere. Ne mutlu, sırât-ı müstakîme engel olan kin, nefret, düşmanlık ve haset gibi kötü duygu ve düşüncelerden arınanlara.
Hutbemi Rabbimizin istikamet sahibi müminleri müjdelediği şu ayet-i kerime ile bitiriyorum: “Şüphesiz Rabbimiz Allah’tır deyip sonra da dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur, onlar asla üzülmeyeceklerdir.”[4]