Övgü Pınar
Roma
Devlet ziyareti için İtalya'ya gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bugün İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano ile bir araya geldi.
İki cumhurbaşkanının görüşmesinin ardından düzenlenen basın toplantısında Napolitano, gelecek temmuz ayında AB dönem başkanlığını üstlenecek olan İtalya'nın Türkiye'nin AB üyeliğine tam destek verdiğini söyledi.
İtalya Cumhurbaşkanı Napolitano, 2009'da da kendisinin Türkiye'ye ziyarette bulunduğunu hatırlatarak, "Sayın Gül'ün gezisi benim ziyaretimin iadesi niteliğini taşıyor. O zamandan bu yana ülkelerimiz arasındaki ilişkiler daha da sıkılaştı” dedi.
Türkiye'nin, başta ABD ve Avrupa olmak üzere tüm dünyayı sarsan ekonomik krizden etkilenmediğini söyleyen Napolitano, Türkiye ile ekonomik işbirliğinin İtalya için öneminden bahsetti. Napolitano, "Sayın Gül'ün büyük bir işadamı heyetiyle birlikte burada olması boşuna değil, çünkü karşılıklı yatırımlar çok güçlü” dedi.
Gül ile Türkiye'nin AB üyeliği hususunda da görüştüklerini aktaran Napolitano, "İtalya yıllardır istikrarlı olarak Türkiye'nin AB üyeliğini güçlü şekilde destekliyor ve desteklemeye de devam edecek” dedi. Napolitano, NATO ortağı ve Akdeniz bölgesinde büyük bir ekonomik güç olan Türkiye'nin AB üyeliği önündeki engellerin kaldırılması ve müzakerelerin son hızla devam etmesini istediklerini de belirtti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de "Bu ziyaretimizle Türkiye ve İtalya arasındaki mevcut güzel ilişkilere yeni bir ivme kazandıracağımıza inanıyorum. Roma ve İstanbul Akdeniz'in iki başkentiydi ve bugün de iki önemli şehridir” dedi.
"İtalya AB'nin önemli liderlerinden biri ve 2014'ün ikinci yarısında da dönem başkanı olacak” diyen Gül, İtalya'ya AB üyeliği konusundaki desteği için teşekkür etti.
Gül, "Türkiye'nin birinci hedefi müzakereleri başarıyla tamamlamak. Tam üyelik konusu, müzakereler tamamladıktan sonra konuşulacaktır ancak önce müzakere ivmesinin hızlandırılması gerektiğini düşünüyorum” dedi. Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin AB üyeliği müzakerelerinin önünde siyasi blokajlar olduğunu söyledi ve bu durumun müzakerelerin teknik vasfına aykırı olduğunu da vurguladı.
İtalya'nın Türkiye'nin 4. büyük ticaret ortağı olduğunu belirten Gül, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 20 milyar dolara ulaştığını vurguladı.
"Türk ekonomisi Avrupa'nın çektiği sıkıntıları çekmemektedir” diyen Gül, "Son 4 senede 6 milyon istihdam yarattık. Türkiye ekonomisinin dinamizmi Avrupalı işadamları için fırsatlar sunmaktadır” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Gül'e İtalya gezisinde eşi Hayrünnisa Gül, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Avrupa Birliği Bakanı, Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu ve milli takım teknik direktörü Fatih Terim'in yanı sıra çok sayıda işadamı da eşlik ediyor. Gül yarın da İtalyan-Türk iş forumunun açılışını yapacak.
İtalyan basını Gülen'i sorduCumhurbaşkanı Gül, İtalya gezisi öncesinde İtalyan basınından Corriere della Sera ve Il Sole 24 Ore gazetelerine birer mülakat vermişti. Gazetelerin ağırlıklı olarak yolsuzluk soruşturması ve Gülen cemaati-AKP çatışmasıyla ilgili sorular sorması dikkat çekti.
Corriere della Sera'nın Gezi olaylarında yaşananlar ve Türkiye'deki tutuklu gazeteci sayısının yüksekliğiyle ilgili sorusu üzerine Gül, "2013'te Türkiye'nin başarısına gölge düşüren ve ülkemizi seven herkesi üzen olumsuz olaylar yaşadık. 2014 yılında yeniden parlamak için mümkün olan her şey yapılacaktır” dedi.
Türkiye'de son günlerde sıkça dile getirilen "paralel devlet” kavramının sorulması üzerine de Gül, "Bürokrasi içinde kimileri var, devlete hizmet etme zorunluluğuna karşın ayrı bir dayanışma ortaya koyuyorlar” cevabını verdi. Gül, Corriere muhabiri Antonio Ferrari'nin "Fethullah Gülen'i mi kastediyorsunuz?” sorusunu da, "Kişilerden, fikirlerden, dini duygulardan ya da etnisiteden bahsetmiyorum. Devlet aygıtı içerisinde hukuk ile tam uyum olmalıdır. Bunun ihlali durumunda müdahale etmek doğrudur” diye yanıtladı.
Ferrari'nin Gülen ile ilgili soruları üzerine Gül, "Daha fazla bu konuda konuşmak istemiyorum” diyince, İtalyan gazeteci "Üzgünüm ama bu konular gazeteciler için önemli. Ayrıca vatandaşlarınız için de önemli” diye karşılık verdi ve Türkiye'de son dönemde yaşanan "kaygı verici” gelişmeler nedeniyle bu soruları sorduğunu söyledi. Bunun üzerine ise Abdullah Gül de "Evet, doğru. Türkiye'ye zarar veren şeylerin varlığını çok iyi biliyorum” dedi.
Hem Corriere della Sera hem de Il Sole 24 Ore'nin Fethullah Gülen'in kendisine gönderdiği mektupla ilgili sorduğu sorulara da Gül, "Kendisiyle doğrudan bir temasım yok ancak evet böyle bir mektup var, ancak her Türk vatandaşı bana mektup yazabilir. Gülen de bu mektupla, hükümetle aralarında açık kalan meseleleri barışçıl şekilde kapatma isteğini iletti” diye yanıt verdi.
Gül, yolsuzluğun hiçbir türünün kabul edilemeyeceğini ve mahkemelerin bağımsız olarak karar vermesinin önemli olduğunu da söyledi. Cumhurbaşkanı ayrıca, yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrı olması gerektiğini de vurguladı. Gül, "Şunu da ekliyorum; demokrasilerde her zaman aynı partiler desteklenmez, fikriniz değişebilir. Devletin her kademesinde de olması gerektiği gibi olmayanlar vardır ama bunların hiçbiri bizim istikrarımıza zarar vermez. Türkiye'de siyasi açıdan hiçbir risk yoktur” dedi.
"Avrupa'ya girişiniz halen gerçekçi mi?” şeklindeki soruya da Gül, "Bu bizim için stratejik. Bizim ekonomik başarımız şu; gaz ya da petrolümüz olmadan dünyanın 16. büyük ekonomisiyiz. Avrupa'nın demokratik hedeflerinin uygulanması, birliğin yasal prensipleri olmak üzere bunların hepsi halk için bir kalkan ve rehberdir” cevabını verdi.
Gül her iki gazetenin de "Cumhurbaşkanlığına yeniden aday olacak mısınız” sorusuna "Zamanı gelince değerlendiririz” diye cevap verdi. Corriere della Sera, Gül'ün bu konuda ‘ailesiyle' görüşerek karar vereceğini, ancak bu ‘aile'nin eşi ve çocukları değil AKP olduğunu yazdı.