Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu partinin çatısı altında siyaset yapan her arkadaşımızın vizyonu tüm Türkiye’yi, bölgemizi, dünyayı içine alacak genişlikte ve zenginlikte olmak durumundadır. Aksi taktirde başka kimi partilerde şahit olduğumuz üzere kısır çekişmelerin, incitici kavgaların, sinsi ayak oyunlarının arasında kaybolup gideriz. Her kim AK Parti’yi böyle bir kısır döngünün içine sokmaya kalkarsa, bu yönde bir çaba içine girerse önce şahsımı karşısında bulur” dedi.
AK Parti Genel Merkezi’nde Genişletilmiş İl Başkanları toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2019 mahalli seçimleri öncesinde partilileri uyararak, 2019 seçimlerine yönelik getirilen yeniliklere ilişkin bilgi verdi. 2019 seçimlerinin herhangi bir seçim olmadığını söyleyen Erdoğan, “Her şeyden önce 2019 seçimleri ile Türkiye yepyeni bir yönetim sistemine geçecektir. Her ne kadar yeni yönetim sistemi cumhurbaşkanlığı ve Meclis çalışmaları ile doğrudan ilişkiliyse de mahalli idareleri de bunun dışında görmemek gerekir. Çünkü her seçim diğerini etkiler. 2019 Mart’ında yapılacak mahalli idareler seçiminde alacağımız netice, Kasım ayındaki cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerine de belli bir oranda yansıyacaktır. Bunun için şimdiden mahalli idareler seçimindeki hedefi de en az yüzde 50’nin üzeri olarak görmeliyiz” diye konuştu.
“Hiç kimsenin kişisel hesabı ile kibri ile hırsı ile uğraşamayız”
Milletvekili seçiminde partinin ağırlığının önemli olduğunu, mahalli idareler seçimlerinin ise sadece parti ile kazanılamayacağını, seçilecek adaylarla da çok ilintili olduğunun altını çizen Erdoğan, ”Bu partinin çatısı altında siyaset yapan her arkadaşımızın vizyonu tüm Türkiye’yi, bölgemizi, dünyayı içine alacak genişlikte ve zenginlikte olmak durumundadır. Aksi taktirde başka kimi partilerde şahit olduğumuz üzere kısır çekişmelerin, incitici kavgaların, sinsi ayak oyunlarının arasında kaybolup gideriz. Her kim AK Parti’yi böyle bir kısır döngünün içine sokmaya kalkarsa, bu yönde bir çaba içine girerse önce şahsımı karşısında bulur. Milletimiz de böyle küçük hesapların mensuplarına asla itibar etmez. Türkiye böylesine tarihi bir süreçten geçerken ve milletimiz bunun sorumluluğunu bizlerin omuzlarına yüklemişken hiç kimsenin kişisel hesabı ile, kibri ile hırsı ile uğraşamayız, vakit kaybedemeyiz. Ülkemize ve milletimize yapabileceğimiz en çok hizmeti sunmak durumundayız. Aksi taktirde milletimizden helallik alamayız. Tarih önünde boynumuz bükük kalır. Hiçbir arkadaşımın böyle büyük bir vebalin altına girmeyi göze alabileceğini sanmıyorum” şeklinde konuştu.
“O zayiatı olmayacak”
AK Parti ve MHP’nin kurduğu ortak komisyonun seçim ittifakları ile ilgili çalışmalarını tamamladığını ve kanun teklifinin Meclise sunulduğunu söyleyen Erdoğan, teklifteki değişiklikleri şu şekilde anlattı:
“Bu kanun teklifinde mahalli seçimlerle ilgili herhangi bir yenilik yok, sadece milletvekili seçilme yaşının 18’e indirilmesine paralel olarak belediye başkanı, belediye meclis üyesi, il genel meclisi üyesi, muhtarların da seçilme yaşı 18’e indiriliyor, bu onunla ilgili olan kısım. Ağırlık malum cumhurbaşkanı ve parlamentoyu ilgilendiren bölüm. Bir de eskiden ayrı ayrı zarflara konan ve sandıklara atılan oyların tamamı herhangi bir karışıklığa, gereksiz oy iptallerine sebep olmasın diye aynı zarfa yerleştirilip aynı sandığa atılacak. Bunların tasnifini sandık kurulu üyeleri yapıp, her oyu kendi hanesine kayıt edecek. Bunun dışında eski uygulama neyse aynı şekilde mahalli idareler seçimlerinde yapılacak. Yani herkes kendi adayını gösterecek, kendi kampanyasını yapacak, kendi başarısı için gayret gösterecek. Asıl yenilik milletvekili seçimlerinde olacak. Buna göre birden fazla parti bir araya gelerek milletvekili seçimine ittifak halinde gidebilecek. Buna malum cumhurun ittifakı veya cumhur ittifakı diyoruz. Böyle bir durumda seçim pusulasında ittifakın içinde yer alan partilerin amblemleri bu birlikteliğe verilen ismin altında aynı çerçeve içinde yer alacak. Dolayısıyla her parti kendi listesiyle seçime gidecek. Hedef oydaki zayiatı minimize etmek, yok etmektir. Bunun da tedbirleri alındı. Seçmenler hangi partiyi istiyorsa onun amblemine mührü vuracak ama oylar birlikte sayılarak toplam milletvekili sayısı belirlenecek. Son bu oylar partilere göre bölünecek ve toplam milletvekili sayısı herkesin oyu nispetinde dağıtılacaktır. İttifak bölümüne vurulmuş olan, ancak herhangi bir partinin amblemine denk gelmeyen oylar da geçerli sayılacak. Bundan önce böyle bir şey yoktu, oylar iptal edilirdi. Bu ortak oylar yine partilerin sayısal çoğunluğu nispetinde dağıtılarak oy oranı değişmeden milletvekili dağılımına yansıyacak. Neticede oyu ittifak alacak. Bu durumda oluşturulacak seçim ittifakında ancak kendi başına milletvekili çıkartma gücüne sahip partilerin yer alması anlamlı hale geliyor. Halbuki ülkemizde kendi bayına milletvekili çıkartamayacak durumda olsa da siyasi bir özne olarak değer taşıyan pek çok parti var. Yeni düzenlemede bunlar için de bir kolaylık getirildi. Herhangi bir siyasi partinin lideri veya üyelerine kendi partilerin istifa etmeksizin bir başka partinin listesinden aday gösterilebilme imkanı sağlandı. Bu partiler seçim pusulasındaki ittifak bölümünde yer almayacaklar ama aday listesinde bulunmak suretiyle dolaylı bir şekilde bu oluşumda temsil edilecekler. Logosu yok ama A veya B partisinin listesinde yer almak suretiyle seçilme şansını yakalayabilir. Örneğin BBP başta olmak üzere bu oluşum içinde yer almak isteyen ancak oy dağılımı itibariyle kendi başına milletvekili çıkartma imkanı bulunmayan partiler ise ittifaktaki herhangi bir partinin listesinde seçime girebileceklerdir. Cumhurbaşkanı adayının da bu güç birliği çerçevesinde belirlenmesi gayet tabidir. 2019 Kasım’ındaki seçimlerde milletvekili ve cumhurbaşkanı adaylarının pusulaları birlikte verilecektir. Asıl yenilik burada. Seçmenler oy kabininde her ikisiyle ilgili de tercihlerini yapıp bu defa aynı zarfı içinde sandığa atacaklardır. Görüldüğü gibi esasen seçim sisteminin özünde herhangi bir değişiklik yok. Her parti kendi milletvekili listesini yapacak, kendi oyunu alacak. Kendi milletvekillerini çıkartacaktır. Tek fark, ittifak halinde seçime giden partilerin oylarının birlikte sayılması milletvekili dağılımının bilahare bu toplamın yeniden dağılımı ile belirlenmesidir. Gereksiz oy kayıplarının önüne geçmek için pusulanın ilgili alanının neresine mühür basılırsa basılsın vatandaşımızın iradesinin geçerli sayılması da önemli bir yeniliktir. Oy zayiatı olmayacak. Geçmişte terör örgütlerine müzahir partilerin vatandaşlarımız üzerinde kurdukları baskıyı ortadan kaldırmaya yönelik bir takım tedbirler de bu düzenlemede yer almıştır. Ayrıca sandık güvenliği konusunda doğrudan vatandaşımızın talebinin de dikkate alınmasını sağlayacak, sadece sandık kurulunun mühür eksikliğinden kaynaklanan tartışmaları ortadan kaldıracak düzenlemeler de bu teklifte mevcuttur.”